Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eski Sovyetler Birliği’nin bir parçası olan ve ardından bağımsızlığını kazanan Kazakistan’ı ziyaret etti. Bu ziyaret, ABD’nin doğal kaynaklar açısından zengin Orta Asya ülkesiyle bağlarını güçlendirmeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Son görüşme iki liderin bu yıl içindeki beşinci buluşması. Kremlin klasik tutumlarını Kazakistan’a karşı yumuşatıyor. Peki bu yumuşamanın sebebi ne?
Bilimsel Kalkınma İşbirliği Enstitüsü (MIRNAS) Genel Müdürü Arif Asalıoğlu’na göre bunun iki temel sebebi var. Asalıoğlu, son gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:
Bunda iki temel unsur var: Astana yönetiminin buyruk altına girmemek adına gösterdiği refleks ve Ukrayna savaşı.
Putin’in Büyük Avrasya Ortaklığı tanımı Astana’ya bu önemi göstermek için. Putin’in Astana ziyareti öncesi röportajlarına bakılırsa, Kazak ekonomisinin kilit sektörlerindeki büyük Rus işletmelerinin konumunu güçlendirmek ana hedefi. Buna petrol ve gaz şirketleri dahil.
Prensip olarak bu eğilim, Ukrayna savaşının patlak vermesinden sonra Kazakistan’daki Rus ticaretinin aktif genişlemesi hakkında önemli bir nokta. Çünkü Rusya burayı Çin dahil diğer bölgelere önemli bir aracı olarak kullanıyor.
Mesela, paralel ithalatı uyguladığı ülkelerden bir tanesi Kazakistan. İlginç olanı ise Kazak oligarklarının katılımı da söz konusu. Ve Astana bu şekilde olursa Moskova’nın tutumuna destek çıkıyor. Bundan dolayı Putin’i Astana havalimanında bizzat Kazakistan Devlet Başkanı tarafından karşılandı. Bu, iki liderin bu yılki 5. görüşmesi oldu.
Müzakereler sırasında Tokayev, Kazakistan ve Rusya’nın stratejik ortak ve müttefik olduklarını ve enerji ve tarım alanında işbirliği konusunda büyük umutlara sahip olduklarını belirtti. Ülkelerinin gıda güvenliğini sağlamaya yönelik çabaları koordine etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Tokayev, Vladimir Putin’e tarımsal inovasyon merkezleri üzerinde ortak çalışmayı önerdi.
İki ülke dünyanın ekilebilen arazilerinin yaklaşık yüde 10’una sahip. Bu çok büyük bir potansiyel. Putin ayrıca Kazakistan’ı yeni dünya düzeni anlayışında yanında tutmak istiyor.
Bu nedenle bir röportajda, “Yeni dünya düzeni yaratmanın önemli bir unsurunun da Avrasya’da barış, istikrar ve refahın sağlanması” olduğunu söyledi ve ülkesinin kıtada “geniş bir entegrasyon çizgisi” oluşturma girişimi olan Büyük Avrasya Ortaklığı projesini hatırlattı ve bunun yeni bir dünya düzeni yaratma hedefine ulaşma yolunda önemli bir adım olabileceğini söyledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***