– İsrail’in Hamas saldırılarının arkasında olmakla itham ettiği İran’ın Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Ankara’yı ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la görüşen Abdullahiyan’ın, Ankara’dan verdiği “Gazze’de kadınlara ve çocuklara karşı saldırılar devam ederse, sonuçları çok ağır olacaktır, destekleyenler bunun bedelini ağır ödeyeceklerdir” mesajı uluslararası haber ajansları tarafından flaş haber olarak verildi.
Fidan ise ortak basın toplantısında İsrail’e ateşkes çağrısını ve Türkiye’nin Gazze’de garantörlük teklifini yineledi. Fidan, “Yapılacak bir anlaşmanın uygulanması aşamasında garantör olarak sorumluluk almaya da hazırız” ifadelerini kullandı.
“İsrail girdiği yanlış yoldan bir an önce geri dönmeli. Bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri kalıcı barışı desteklemeye çağırıyoruz” diyen Fidan, “AB maalesef ateşkes istemiyor” çıkışı yaptı.
REİSİ TÜRKİYE’YE GELİYOR
Ortak basın toplantısında, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Türkiye’ye geleceği de açıklandı:
Fidan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bugün Gazze’deki durum en önemli gündem maddemizdi. Gazze’deki yasadışı kuşatma devam ediyor. Gazzeliler günlerdir ağır bombardıman şartları altında. Bu zulme sessiz kalmamız mümkün değil. İnsanlar dünyanın gözü önünde katlediliyor.
‘İSRAİL ŞİDDETE SON VERMELİ’
Türkiye olarak kim tarafından ne amaçla yapılırsa yapılsın masum sivilleri hedef alan saldırıları tasvip etmediğimizi her platforma dile getirdik. İlgili taraflara diplomasi trafiği içindeyiz. İsrail’in girdiği yanlış yoldan dönmesi, şiddete son vermesi gerekiyor. İsrail, Filistinlileri görmezden gelerek bir yere varılamayacağını anlamalı. Bazı ülkelerin Gazze’deki kıyıma destek vermesi kabul edilemez.
‘GARANTÖR OLARAK SORUMLULUĞA HAZIRIZ’
Bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri kalıcı barışı desteklemeye çağırıyoruz.. Uluslararası Barış Konferansı’nın bu iş için en uygun platform olacağını düşünüyoruz.
Biz Türkiye olarak dostlarımızla eş güdüm içerisinde önce ateşkes, sonra kalıcı barışın tesisi için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Yapılacak bir anlaşmanın uygulanması aşamasında garantör olarak sorumluluk almaya da hazırız.
‘BÖLGESEL BİR SAVAŞA DÖNÜŞMESİNİ İSTEMİYORUZ’
Şiddetin bölgesel bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Önce ateşkes sonra kalıcı barış için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tüm bu çabalarımızın amacı 67 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip egemen Filistin devletinin kurulmasıdır. Filistin için de, İsrail için de huzura kavuşmanın yolu iki devletli çözümden geçiyor’
‘AB ATEŞKES LAFINI DUYMAK İSTEMİYOR’
Türkiye olarak savaşın başından beri iki ana kulvarda çabalarımız devam etmekte. Birincisi insanlık dramının bir an önce ateşkes yoluyla son bulması. Bunun ve insani yardımlar için yoğun bir diplomasi trafiğimiz var. Gönül ister ki bunu AB ile de yapalım ancak maalesef ateşkes lafını duymak istemiyorlar. Bu bölgede çok ciddi bir krize yol açmakta. Medyada bu insanlık dramına yönelik kendi tepkilerini ortaya koymalarını takdirle karşılıyoruz.
Batı artık moral üstünlüğünü kaybetmiş durumda. Zulme kılıf uydurulan tüm mazeretler tükenmiş durumda. Gerçek bir barış için ne yapılabilir buna yoğunlaşmak gerekiyor.
Sadece iki devletli çözümü talep etmiyor Türkiye, bölgedeki ülkelerin sorunun çözümü için elini taşın altına koyması gerektiğini belirtiyor. Her iki tarafın da bir takım tavizler vererek anlaşması ve verdiği sözlerin arkasında durması gerekiyor. Biz anlaşmanın uygulanmasında bunun önemli bir metot olduğunu düşünüyoruz.” (AA)
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***