BBC Türkçe, Hollanda’daki erken genel seçimde resmi olmayan sonuçlara göre büyük başarı elde ederek birinci parti olan aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’in hikayesini derledi…
Hollanda’da sandık çıkış anketlerine göre PVV, parlamentodaki 150 sandalyeden 35’ini kazanarak birinci sırayı alırken, seçimlere ittifakla giren İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (Groen Links) 25 sandalye ile ikinci sırayı aldı.
Bir önceki seçime göre 10 sandalye kaybeden Dilan Yeşilgöz-Zegerius liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) ise 24 sandalye ile üçüncü sıraya geriledi.
Üyelerinin çoğunluğu Türk ve diğer Müslümanlar olan Denk Partisinin milletvekili sayısı ise bir önceki seçime göre değişmeyerek 3 oldu.
Hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadığı ülkede koalisyon hükümeti için en az 76 sandalyeye sahip olmak gerekiyor.
GÖÇ SORUNU
BBC’den Yusuf Özkan’ın derlediği habere göre, seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarında oylarını arttırdığı belirtilen aşırı sağcı liderin kendisi de dahil, Hollanda’daki birçok kimse bu sonucu beklemiyordu.
Politikalarını göç ve İslam karşıtlığı üzerine kuran aşırı sağcı lider, keskin dili, meclis ve televizyon tartışmalarında kullandığı sokak ağzıyla, her zaman dikkatleri üzerine çekmeyi başaran bir isim oldu.
Yaklaşık 20 yıldır siyasetin içinde bulunan Wilders, kamuoyu yoklamalarında önde görülse de, daha önce hiçbir seçimde ipi önde göğüsleyememişti.
Birkaç küçük parti dışında, ana akım siyaset, Kuran’ın yasaklanması ve camilerin kapatılması gibi “anayasal çerçeve dışına taşan” vaatleri nedeniyle Wilders ile hükümet ortaklığına yaklaşmadı.
Temmuz’da Mark Rutte başkanlığındaki koalisyon hükümetinin, göç ve sığınma planı üzerindeki anlaşmazlık nedeniyle düşmesi, Wilders’e aradığı siyasi ortamı hazırlamış oldu.
Sınırları kapatmayı, Hollanda’ya sığınmacı akınını durdurmayı ve Suriyeli sığınmacıları geri göndermeyi her fırsatta vurgulayan Wilders’in temel politikası olan göç sorunu, 22 Kasım seçimlerinin ana gündem maddesi oldu.
Katı sığınma ve göç planının mimarı olan Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz’ün, Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) liderliğine seçildikten sonra Wilders ile koalisyona yeşil ışık yakması, seçmenin dikkatini yeniden aşırı sağcı lidere çevirdi.
ILIMLI DİL
60 yaşındaki tecrübeli politikacı, bu açıklamanın ardından “daha ılımlı” bir dil kullanmaya özen gösterdi.
“Hollanda’daki herkesin Başbakanı” olmak istediğini belirten Wilders, seçim programında yer alan “Kuran’ın yasaklanması” planının “öncelik olmadığını” dile getirdi.
“İslam DNA’mızı asla terk etmeyecek, ancak önümüzdeki hükümet döneminde öncelik artık açıkça başka meselelerde olacak” diyen Wilders, Hollanda’nın şu anda “İslam’ı geri itmekten daha büyük sorunları bulunduğunu” vurguladı.
Özellikle koronavirüs salgını ve Ukrayna savaşı sonrası ekonomik olarak daha da gerileyen alt ve orta gelir gruplarına umut veren vaatlerde bulunan aşırı sağcı lider, sosyal güvenlik, sağlık ve sığınma konularına daha fazla öncelik vereceklerini vurguladı.
Hollandalı emekliler haftada bir et yiyebilirken, yer bulunamadığı için yolcu gemilerinde barınan sığınmacıların lüks içinde yaşadığını savunan aşırı sağcı lider, ülkenin her kuruşunu, sığınmacılar yerine, halka harcama sözü verdi.
Siyasi yorumculara göre, son yıllarda özellikle Rutte hükümetlerinin uyguladığı neo-liberal politikalara öfke duyan geniş halk kesimleri üzerinde Wilders’in bu söylemleri karşılık buldu.
‘TEK KİŞİLİK PARTİ’
Wilders, sol ve sol liberal partilerin “iklim değişikliği” ısrarına da karşı çıkarak, bu önlemlerin tarım ülkesi Hollanda’ya yararı olmadığı savına, seçmenlerini inandırmayı başardı.
Geert Wilders, bu başarıya kendisi bile inanmakta zorlandı. Çünkü, medya önüne çok fazla çıkmayan aşırı sağcı lider, örgütlü bir siyasi mücadele yürütmedi.
Uzun süre PVV’nin tek üyesi kendisi oldu. Siyasi faaliyetlerini büyük ölçüde eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X’te sürdüren Wilders, “tek kişilik bir parti” görünümü sergiledi.
Devamını okumak için tıklayınız.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***