– İsrailli gazeteci ve yazar Gideon Levy, İsrail ordusunun sadece savaş zamanlarında değil, işgal altındaki Filistin topraklarında 55 yıldır her gün rutin olarak “savaş suçu” işlediğini söyledi. İşgalin sona ermesinin tek yolunun İsrail’in “bedel ödemeye” başlaması olduğunu belirtti.
AA’ya konuşan Levy, bugün gelinen noktada ise İsrail toplumunun ve yönetiminin “aşırı radikal bir ruh hali” içerisinde olduğunu, bu nedenle de barışa ulaşılması için İsrail’in taviz vereceğini düşünmediğini söyledi. “Tek umut uluslararası müdahale ama bunun bile olacağını düşünmüyorum” diyen Levy, “Çünkü ABD seçim yılına giriyor ve Biden’ın daha fazlasını yapacağını zannetmiyorum. Şu anda bir umut görmüyorum” ifadelerini kullandı.
‘İSRAİL BİR SABAH UYANIP İŞGALİ BİTİRMEYECEK’
İsrail toplumunun daha önceki durumunu “yeterince kötü” olarak tanımlayan Levy, son bir buçuk ayda toplumun daha da fazla “ırkçılığa kaydığını” vurguladı. Levy, İsrail toplumundan barış lehine olumlu bir değişimin gelmesinin mümkün olmadığı görüşünü dile getirerek “İsrail toplumundan gelmeyecek. İsrailliler bir sabah kalkıp ‘işgal çok zalimce, apartheid (ırkçı rejim) yasa dışı, hadi buna bir son verelim’ demeyecek. Bu olmayacak. (İşgalin sürdüğü) Son 55 yılda bu olmadı, bundan sonra da olmayacak” diye konuştu.
“Bu ancak İsrailliler işgal nedeniyle bedel ödemeye, sürdürdükleri bu işgalden dolayı cezalandırılmaya başlarlarsa ve işgali devam ettirmek için ödemeleri gereken bedelin çok yüksek olduğunu fark ederlerse olur” ifadelerini kullanan Levy, şu yorumu yaptı: “Ancak henüz bu aşamada değiliz. Uluslararası toplum konuşmayı bırakıp harekete geçmeli. Bunun da yakın gelecekte olacağını öngörmüyorum. Ancak sanırım bu an bir gün gelecek ve (uluslararası toplum) ‘artık yeter’ diyecek. O günü bekliyorum ancak bu çok yakın görünmüyor.”
‘İŞGAL, SONA ERMESİ GEREKEN BİR SUÇ’
Levy, “İsrail’in 55 yıldır (1967 işgalinden beri) Batı Şeria’da günlük olarak yaptığı savaş suçudur. (Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi) Yerleşimcilerden, (Filistinli) mahkumların İsrail’e taşınmasına, her gece insanları evlerinden kaçırmaktan toplu cezalandırmalara kadar bunların hepsi uluslararası hukukun ihlalleridir” ifadelerini kullandı.
Levy, şöyle devam etti: “Bu savaş zamanı değil, rutin yaşamda gerçekleşiyor. Hiç şüphe yok ki işgal, sona ermesi gereken bir suç olgusudur. Ben bununla neredeyse 40 yıldır mücadele ediyorum.”
‘HÜKÜMET TAM DESTEĞE SAHİP’
Levy, “İsrail basınının Gazze’deki vahşetin çoğunu göstermemeye çalıştığını” da belirtirken, İsrail hükümetinin savaş konusunda toplumun neredeyse mutlak desteğine sahip olduğuna da dikkat çekti:
“(İsrailliler) Şu anda iki amaç konusunda tamamen birleşmiş durumda. Birincisi tüm rehinelerin serbest bırakılması, ki bu şu anda ana hedef. Sonrasında ise Hamas’ı tamamen yeneceklerine inanıyorlar. Bence hükümet savaşı devam ettirmek için tam desteğe sahip.”
‘İSRAİL SAVAŞI SÜRDÜRMEKTEN VAZGEÇMEZ’
Levy, Katar’ın arabuluculuğunda sağlanan dört günlük insani aranın yarın son bulmasının ardından İsrail’in yeniden topyekûn bir saldırı başlatıp başlatmayacağı sorusuna yanıtında ise “Şu anki dinamikler olumlu” dese de şöyle devam etti: “İsrail’in savaşı sürdürmekten vazgeçeceğini zannetmiyorum. Umarım aynı yoğunluğa geri dönmez, çünkü eğer aynı yoğunluğa geri dönerse bu, Gazze’nin güney kısmının yok edilmesi anlamına gelir; burada zaten 2 milyondan fazla insan var. Gazze’nin güneyini tamamen imha etseler ve Hamas’ı yenseler bile, ertesi gün ne olacağına dair İsrail’in hiçbir fikri yok. Plan yok. Ve eğer plan yoksa savaş durmalı.”
‘ABD BUNDAN SONRA ORTA YOLU DENEYECEK’
Levy, ABD’nin savaşı durdurmak mı isteyeceği yoksa İsrail saldırılarına yeniden yeşil ışık mı yakacağı sorusuna ise Levy, “Sanırım ikisinin arasında bir yol izleyecekler. (İsrail’i) Onları tamamen durdurmayacaklar ama (eskisi gibi saldırmasına) izin de vermeyecekler. İsrail’in ABD’yi gerçekten dinleyip dinlemeyeceği ve baskının ne kadar sert olacağı soru işareti” yanıtını verdi.
‘YENİ BİR LİDERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR’
İsrail toplumunun barış için bir taviz verip vermeyeceği sorusunu da Levy şöyle cevapladı: “Şu anda kesinlikle hayır, (İsrail toplumunda) Arap karşıtı yoğun bir duygu var. Yeni bir liderliğe ihtiyacımız var. Mevcut liderlikte ve İsrail kamuoyunun şu anda çok aşırı, çok milliyetçi ve çok sağcı olan mevcut ruh halinde herhangi bir şey (tavize dair) olduğunu görmüyorum. Tek umut uluslararası müdahale ama bunun bile olacağını düşünmüyorum. Çünkü ABD seçim yılına giriyor ve Biden’ın daha fazlasını yapacağını zannetmiyorum. Şu anda bir umut görmüyorum.”
‘KİMSE 2.3 MİLYON İNSANI ALMAYACAK’
Levy, İsrailli bakanlardan ve diğer bazı yetkililerden üst üste gelen Filistinlilerin Gazze dışına göç ettirilmeleri konusuyla ilgili ise “İsrail Gazze’yi Filistin halkından temizlemekten büyük mutluluk duyar. Sorun şu ki bu ahlaki değil, aynı zamanda yasal ve pratik de değil” diyerek şöyle devam etti:
“Kimse 2,3 milyon insanı almayacak. Kimse İsrail’in 2,3 milyon insanı transfer etmesine izin vermeyecek. Gazze halkının hayatlarını nerede yaşayacağına İsrail karar vermeyecek. İsrail’in böyle bir karar vermeye hakkı yok. İsrail bir Nekbe (büyük felaket) yaptı ve ikinci bir Nekbe yapma hakkı yok.”
Levy, İsrail’in bu konuyu sürekli gündeme getirmesini, “ellerinde başka bir çözümleri olmamasına ve Filistinlileri gerçekten Gazze dışına atabileceklerini düşünmelerine” bağladı.
‘GAZZE’NİN BOŞALTILMASI MÜMKÜN DEĞİL’
İsrail’de mevcut ruh halinin aşırı milliyetçi olduğuna dikkati çeken Levy, “Biliyorsunuz, bunu Batı Şeria’da da denediler. Batı Şeria’da halihazırda 16 köy boşaltıldı. Yerleşimcilerin terörüne dayanamadılar ve onları durduracak kimse yoktu. Mümkün olduğu sürece (Gazze’nin boşaltılmasını) deneyecekler ama bunun olacağını zannetmiyorum, mümkün değil” görüşünü dile getirdi.
‘İSRAİL YAHUDİ DEVLETİ OLMAYI, DEMOKRASİYE TERCİH ETTİ’
İsrail’in elinde atom bombası olmadan da bölgeyi uygulamalarıyla tehlikeye attığını vurgulayan gazeteci Levy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsrail bir Yahudi devleti olmak istiyor, Yahudi devleti olma hakkına sahip ama aynı zamanda demokrasinin de olması, bu yürümüyor. Eğer bir Yahudi devleti olmak istiyorsanız çok net bir Yahudi çoğunluğa ihtiyacınız var.
Yahudi çoğunluğu yok, nehirle deniz arasında şu anda yaklaşık 7,5 milyon Yahudi ve 7,5 milyon Filistinli var. İki halk sizin hükümetiniz altında, sizin işgaliniz altında, sizin rejiminiz altında yaşarken bir Yahudi devleti olamazsınız. Bu nedenle İsrail seçimini yaptı ve Yahudi (devleti) olmayı demokratik olmaya tercih etti.” (AA)
Arabulucu Katar: İsrail’in Hamas’ı yok etme hedefine ulaşması mümkün değil
ABD’de üç Filistinli üniversite öğrencisi silahlı saldırıda ağır yaralandı: ‘Suçları kefiye takmak’
İsrail hapishanesinde tutulan 39 Filistinli serbest bırakıldı
Netanyahu Gazze’nin kuzeyine gitti: Sonuna kadar devam edeceğiz, ‘zafere’ kadar
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***