İSTANBUL – Son yıllarda 25 etkinliklerinin “gerekçesiz” gerekçelerle yasaklandığını söyleyen MKM sanatçısı Engin Cengiz, “Kürt müziğinde yakalanan ivme sömürgeci sistemi rahatsız ediyor” dedi.
Kürt müziği ve sanatçılarına dönük baskı son yıllarda arttı. Kürtçe konser ve tiyatrolar yasaklanırken, sanatçılar ise kimliklerinden kaynaklı hedef tahtasına konuluyor. Söz konusu yasak ve engellemelere en çok maruz kalan kurumların başında, İstanbul’da 1990’lı yıllardan bu yana Kürt müziği için çalışmalar yürüten Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) geliyor. MKM’nin 2022 ve 2023 yılı içerisinde yapmak istediği tüm konserler kaymakamlar tarafından yasaklandı.
İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi, MKM’nin 30’uncu yıl dönümü etkinliğini yasaklayan kararı, “ifade özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü ve barışçıl toplantı hakkını ihlal ettiği” gerekçesiyle iptal etti. Ancak bu karar yaşanan mağduriyeti ortadan kaldırmadı.
Şirnex’ın Cizîr ilçesinde Sanatça Organizasyon ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından organize edilen Cizîr Kültür ve Sanat Festivali etkinlikleri de kaymakamlık tarafından engellendi. Festival kapsamında düzenlenmesi planlanan konserin yapılacağı düğün salonunun kapısı mühürlenirken, çocuk sanat atölyesi ise engelledi.
En son soprano Pervin Chakar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katıldığı program üzerinden iktidar ve yandaşları tarafından linç kampanyasına maruz kaldı.
MKM sanatçılarından Engin Cengiz, konser yasakları ve engellemelerini değerlendirdi.
Engin Cengiz
‘YAKALANAN İVME SÖMÜRGECİYİ RAHATSIZ EDİYOR’
Kürt müziğine, diline ve kültürüne dönük saldırıların son yıllarda arttığını belirten Cengiz, bu saldırıların yeni olmadığını söyledi. Cengiz, “Yüzyıldır Kürt kimliği, müziği ve dili saldırı altında. Sömürgeci sistem sadece Kürtlerin diline ve kültürüne saldırmıyor, bir bütün olarak Kürtlere saldırıyor. Bu saldırılarla öncelikle örgütlü Kürtlüğü yok etmek istiyor. Bu saldırılara karşı dilimizle ve müziğimizle güçlü bir direniş hattı örerek durabiliriz” dedi.
Kürt müziğinin son dönmelerde ciddi bir ivme ve yükseliş kazandığını kaydeden Cengiz, bu durumun toplum içindeki dinamikleri etkilediğini belirtti. Bu ivmenin sömürgeci sistemi rahatsız ettiğinin dile getiren Cengiz, “Sanat gemilerin önündeki buzkıran gibidir. Bir ritimle, bir şarkıyla, bir stranla birçok insanla buluşabilirsiniz. Sanat hem sosyolojik anlamda hem de politik süreçlerde toplumla daha çabuk iletişim kurulmasını sağlar. Bu nedenle egemenler, sanata ve sanatçıya saldırarak, aslında halkla olan bu iletişimi engellemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
25 ETKİNLİK YASAKLANDI
MKM’nin 30 yıllık kültür-sanat yolculuğunda birçok baskıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Cengiz, şunları söyledi: “Daha önce MKM ile hareket eden sanatçılara yönelik bir baskı vardı. Ama şimdi bütün Kürt sanatçılarına yönelik bir baskı var. Yani bu örgütlü alanı baskı altına aldıktan sonra diğer çevrelere yöneliyor. Bizim şu ana kadar 25 etkinliğimiz yasaklandı. Bu yasaklar için gerekçesiz gerekçeler diyebiliriz.”
‘CHAKAR KİMLİĞİ NEDENİYLE HEDEF ALINDI’
Cengiz, opera sanatçısı Chakar’a dönük tartışmalara işaret ederek, saldırıların “Kürtlere yönelik sömürgeci bakış açısının dışa vurumu, sömürgeci zihniyetin kendisini Kürtlerle eşit görmeme hali” olduğunu vurguladı. Cengiz, “Bir Kürt opera yapabilir mi? Kürt kadını bunu başarmış olabilir mi? Çünkü opera şuanda çok üst sınıfın, elit kimliğin dinlediği bir müzik olarak görülüyor. Burada aslında hedeflenen Kürt dili ve kimliğidir. Bu olayla birlikte düşmanlık ifşa oldu” diye konuştu.
‘DİLİMİZİ DE KİMLİĞİMİZİ DE KABUL EDECEKSİNİZ’
Kürt toplumunun derin bir kültüre sahip olduğunu vurgulayan Cengiz, “Kürtler bu dünyaya birçok şey katabilecek bir dil ve kültüre sahiptir. Dilimizi de kabul edeceksiniz, kimliğimizi de kabul edeceksiniz. Yani bugün kabul etmezseniz yarın edeceksiniz. Daha 40 yıl öncesine kadar Kürt yok diyorlardı. Şimdi bütün dünyada Kürtçe şarkılar dinliyoruz. Kürtler artık bu sömürgeci kalıntılara itibar etmiyor” dedi.
Cengiz, toplumun kendi dilini sahiplenmesinin de yasaklara karşı önemli bir nokta olduğunu vurguladı. Cengiz, şöyle devam etti: “Toplum, müziğine ve kültürüne sahip çıkarak, bu saldırılara karşı mücadele edebilir. Toplum bu yasaklara boyun eğerse, sistem ve sömürgeci güçler amacına ulaşır. Ama toplum bunu kabul etmez daha güçlü sahip çıkarsa, bu saldırı dalgası kırılır.”
MA / Esra Solin Dal
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***