Anayasa Mahkemesi (AYM), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden ihraç edilen Veli Saçılık ile annesi Kezban Saçılık’ın, 2017 yılında Ankara Yüksel Caddesi’ndeki eylemde polisler tarafından maruz kaldığı müdahaleye ilişkin başvurusunu 6 yıl sonra karara bağladı. AYM, Saçılık ve annesi hakkında “kötü muamele yasağı” ile “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine” hükmetti.
Ağır bir ihlal kararı olarak, “İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlali” kararı da veren AYM, bu ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeniden soruşturma başlatmasına karar verdi. AYM, Veli Saçılık ile annesine de ayrı ayrı 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
T24’ten Gökçer Tahincioğlu ve Sibel Yükler’in haberine göre; KHK ile ihraç edilen Saçılık, kendisi gibi ihraç edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın 2016 yılında Yüksel Caddesi’ndeki “İşimizi geri istiyoruz” eylemlerine katılmış, bu dönemde 56 ayrı idari para cezası verilmişti. Kararda, Saçılık’ın bu idari para cezaları için de AYM’ye başvurduğu ve mahkemenin Saçılık’ın “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdiği” belirtildi.
“BURADA EYLEM YAPMAMIZ YASALDIR” DEDİ, DARP EDİLDİ
Saçılık, 2017 yılında Yüksel Caddesi’ndeki eyleme katılarak, “Bizler tam 216 gündür burada insan hakları anıtının önünde direnişteyiz. KHK ile bir gecede bizi işimizden atamazsınız. İnsan hakları Anıtı’nın önünde oluşturduğumuz utanç duvarım kaldıralım. Burada eylem yapmamız tamamen yasaldır, tamamen meşrudur. Bu meşruluk karşısında polis bize şiddet uyguluyor. Biz bu şiddete karşı burada direniyoruz. Akşam 18.00’da basın açıklamasında görüşmek üzere” diye konuştu. Ancak polis, anıt önünden ayrılan gruba bir süre sonra müdahale etti. Grup bir kitabevinin yanındaki binaya girmek isterken Saçılık darp edildi, o dönem 70 yaşında olan annesi Kezban Saçılık ise polis tarafından yerde sürüklendi, yüzüne biber gazı sıkıldı.
“ZOR KULLANILDIĞI İÇİN YARALANMALARI DOĞAL”
Olaydan sonra Saçılık ve annesinin de aralarında olduğu 7 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Görevi yaptırmamak için direnme” suçlarını işledikleri iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Saçılık ve avukatının başvurusu üzerine, aynı yıl müdahalede bulunan polisler hakkında da “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” suçundan soruşturma başlatıldı. Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “yeterli delil elde edilemediği için kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildi. Kararın gerekçesinde, “söz konusu müdahale sırasında zor kullanıldığı için müştekilerin yaralanmasının doğal olduğu” belirtildi. Saçılık’ın karara yaptığı itiraz ise reddedildi.
SAÇILIK VE ANNESİNE DAVA AÇILDI
Bu sırada Saçılık ve annesinin de aralarında olduğu eylemcilere, “Kanuna aykırı toplantılara ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçunu işledikleri” iddiasıyla 2017’nin Kasım ayında dava açıldı. İddianamede, eylemcilerin “kolluk görevlilerine karşı şişe ve taş attığı” da iddia edildi. Ancak AYM kararında, iddianameyi hazırlayan başsavcılığın, “görevi yaptırmamak için direnme suçu”ndan işlem yapmadığı da belirtildi. Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 2019 yılında beraatle sonuçlandı.
“SAVCILIK GÖRÜNTÜLERİ İZLEMEDİ, POLİSLERİN İFADESİNİ ALMADI”
Dava sürerken Saçılık ve annesinin avukatı Senem Doğanoğlu, 2018 yılının Şubat ayında AYM’ye başvurdu. AYM başvurusunda, “barışçıl bir toplantıya müdahale edilirken kalkan ve elle iteklenerek göstericilerin yere düşürüldüğünü, ayrıca yakın mesafeden yüzlerine biber gazı sıkıldığını ve yoğun bir şekilde göz yaşartıcı kimyasal ateşlendiğini” belirtildi. Keziban Saçılık ise yüzüne doğrudan biber gazı sıkılması nedeniyle fenalaştığını, çevredekilerin yardımıyla olay yerinden uzaklaştığını, oğlunun yere düşürülmesi nedeniyle oğlunu korumak isterken müdahaleye maruz kaldığını söyledi.
AYM başvurusunda, kolluk görevlileri hakkındaki şikâyetlerinin de etkili soruşturulmadığı, başsavcılığın görüntüleri izlemeden ve hiçbir kolluk görevlisinin savunmasını almadan kovuşturmaya yer olmadığına kararı verdiği, bu nedenle kötü muamele yasağının ihlal edildiği belirtildi.
POLİS TUTANAĞINA GÖRE, SAÇILIK HAREKETSİZCE MÜDAHALEYİ BEKLEMİŞ
AYM ise Saçılık ve annesinin şikâyetiyle soruşturma evrakını inceledi. Karara göre, başvuruya eklenen on altı sayfadan oluşan ve kolluk görevlileri tarafından hazırlanan izleme tutanağında, “Eylemcilerin dağılmaması üzerine eylemcileri iteklemek suretiyle müdahaleye başladığı, eylemcilerin direnmesinin akabinde biber gazı kullandığı, sonrasında gaz kapsülü atan point tabanca ile müdahaleye devam ettiği bilgisine yer verildiği, Keziban Saçılık’ın, eylemcilere biber gazı sıkmaya çalışan polis memurunun elinden tutarak müdahale etmesini engellemeye ve polis memuruna vurmaya çalıştığı sırada gazın kendisine geldiği, gazdan etkilenerek gruptan uzaklaştığının tespit edildiği, Veli Saçılık’ın ise hareketsiz kalarak polis müdahalesini beklediği” belirtildi.
AYM: Ayaklara ateş edilmiş, Kezban Saçılık’a ve diğerlerinin yüzüne çok yakın mesafeden gaz sıkmış
Ancak karara göre, avukatın sunduğu on yediği fotoğrafı ve video görüntüleri de inceleyen AYM, “kolluk görevlilerinin gruba karşı yakın mesafeden göz yaşartıcı sprey kullandığı ve ellerinde gaz fişeği atan silahlar olduğu, başvurucu Keziban Saçılık’ın iki kişinin yardımıyla yerden kalkmaya çalıştığı ve birkaç kişi tarafından kendisine yardım edildiğinin anlaşıldığını” belirtti.
Görüntüleri inceleyen AYM, “Müdahale sırasında kolluk görevlilerince kişilerin yüzüne yakın mesafeden biber gazı sıkıldığı ve ayaklarının bulunduğu yakın bölgeye niteliği belirlenemeyen silahla ateş edildiğini, Keziban Saçılık’ın bir kolluk görevlisinin diğer göstericilere biber gazı sıkmak isterken kolunu tutması nedeniyle polis memurunun başvurucuya dönerek çok yakın mesafeden başvurucunun yüzüne gaz sıktığını” belirtti. AYM, göstericilerin kolluk görevlilerine karşı şişe veya taş attığına ilişkin veriye rastlanmadığını kaydetti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***