CHP’nin iktidarın tarım politikalarıyla ilgili verdiği araştırma önergesinin gündemin önüne alınarak bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önergenin gerekçesini açıklayan CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, şöyle konuştu:
“AK Parti iktidara geldiği 2002 yılından bu yana buğday üretiminde çuvalladınız. Nüfus arttı, sığınmacılar geldi, turistlerimiz var ama üretim aynı yerde. Arpa üretiminde de düşüş var. Trakya bölgesinde bu yıl kuraklık var. CHP milletvekilleri olarak bunu gördük önceden ve kanun teklifi verdik. Diyoruz ki çiftçinin borcunu iki yıl faizsiz öteleyelim. O da yetmez karşılaştığı sorunun zararını tanzim edelim. O da yetmez üretim yatması için tekrar kredi açalım. Bu kanun teklifini destekleyin Trakya’daki çiftçimiz nefes alsın.
Özelleştirmeyle beraber yanlış politika yaptınız. İlk defa Türkiye’ye yüz karası yaşattınız. Şeker ithal ettiniz. Bir an evvel pancardaki yanlışı giderin. İthalat odaklı tarım politikası malesef ülkemizin gıda güvenliğini zorluyor.”
“2002 YILINDAN BU YANA NÜFUS 66 MİLYONDAN 85 MİLYONA ÇIKARKEN BUĞDAY ÜRETİM MİKTARI YILLIK 19 MİLYON TONDA SABİT KALMIŞTIR”
Saadet Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Mustafa Bilici ise şunları söyledi:
“Türkiye’de 2002 yılından bu yana nüfus 66 milyondan 85 milyona çıkarken buğday üretim miktarı yıllık 19 milyon tonda sabit kalmıştır. Bu sürede tarımsal teknolojinin gelişmesiyle dekar başına verim yüzde 50 oranında artmışken bu artışa rağmen rekoltenin sabit kalması, çiftçimizin buğday üretiminden uzaklaştığının açık bir ifadesidir. İktidar ise artan nüfusa rağmen üretimi artırmak yerine çözümü ithalatta bulmuş.”
“HÜKÜMET DERHAL MİLLİ GELİRİN YÜZDE 1’İNİ ÇİFTÇİYE DESTEK VE PROJE OLARAK AKTARMALIDIR”
İYİ Parti Grubu adına söz alan Aksaray Milletvekili Turan Yaldır da şöyle konuştu:
“Çiftçi demek emek demektir; üretim demektir. Tarım politikalarında yanlış politikalar ve kuraklık gibi nedenler tarımsal ithalatın önünü açmıştır. AK Parti iktidarının tarım karnesi içler acısıdır. Sığınmacılarla birlikte 100 milyona yakın insanın yaşadığı bu topraklar, emektar çiftçimizin alın terini toprağa katarak ürettiği mahsullerle besleniyor. Çiftçimiz topra küserse yiyeceğimiz ekmeği dahi yurt dışından ithal etmek zorunda kalırız. Hükümet derhal milli gelirin yüzde 1’ini çiftçiye destek ve proje olarak aktarmalıdır.”
“TEMIZ GIDA VE YETERLİ BESLENME HAKKI İÇİN TARIM ALANI STRATEJİK BİR SEKTÖR OLARAK ELE ALINMALIDIR”
Yeşil Sol Parti Van Milletverkili Mahmut Dindar, şunları söyledi:
“Tarım sektörü özelleştirme politikalarının sonucunda daraltılmış, tarım istihdamı yüzde 50’den fazla azalmıştır. AKP özelleştirme politikaları nedeniyle geçimin büyük bölümünü tarımdan sağlayan halkımız toprağından koparılmıştır. Gerek HES politikaları gerekse diğer iktidar politikaları tarımdaki sorunları derinleştiriyor. Temiz gıda ve yeterli beslenme hakkı için tarım alanı stratejik bir sektör olarak ele alınmalıdır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***