Pew Charitable Trust‘ın 2020 tarihli bir raporunda, okyanuslardaki mikroplastiklerin yüzde 78’inin araç lastiklerinden geldiği belirtildi.
Otomobil lastiklerinin yaklaşık yüzde 24’ü sentetik kauçuktan (petrol yan ürünleri kullanılarak yapılan bir plastik çeşidi) yapılıyor ve araç hareket ettikçe parçalanıyor . Bu kauçuk parçalar sadece mikroplastiklerden değil, Yale Environment 360‘ın yeni araştırmasına göre de bakır, kurşun ve çinko gibi ağır metalleri de içeren “kimyasal kokteyl” içeriyor.
Yeşil Gazete’nin aktardığı Euronews haberine göre araştırmacılar, balıkların ölümüne neden olan lastiklerin çatlamasını önlemek için eklenen 6PPD adlı kimyasalın yer seviyesindeki ozona maruz kaldığında birçok başka kimyasala dönüştüğünü, bunlar arasında birçok balık türü için akut toksik olduğu bulunan bir bileşiğin de bulunduğunu tespit etti.
Yerli Amerikan kabilelerinden oluşan bir koalisyon ise lastik tozunun somon türleri üzerindeki ölümcül etkisine tanık olduğunu açıkladı. Puyallup Kabile Konseyi yaptığı açıklamada, EPA‘ya 6PPD’yi yasaklaması çağrısında bulunarak, “Onları korumak için hiçbir şey yapılmazsa türlerin neredeyse kesin olarak yok olma noktasına geldiğini gözlemledik” dedi.
Toplamda, kauçukların çoğu kanserojen olan 400’den fazla kimyasal ve bileşik içeriyor.
GÖRÜNMEYEN TEHLİKE
Emissions Analytics‘e göre her yıl dünya çapında neredeyse 2 milyar lastik üretiliyor; bu lastik yan yana istiflendiğinde aya ulaşmaya yetiyor.
Birleşik Krallık‘taki firma, bir otomobilin dört lastiğinin kilometre başına 1 trilyon ultra ince parçacık yaydığını söylüyor. Bu parçacıklar o kadar küçük ki, akciğer dokusundan geçerek kan dolaşımına karışabiliyor ve kan-beyin bariyerini aşabiliyor.
Lastik tozu kirliliği bazı durumlarda egzoz borularından çıkan emisyonlara bile rakip olabiliyor. Bir çalışma, lastiklerden ve frenlerden kaynaklanan PM 2,5 ve PM 10 emisyonlarının, örneğin Kaliforniya‘daki egzoz borularından kaynaklanan emisyonların kütlesini çok aştığını gösteriyor.
Imperial College London‘ın yakın zamanda yaptığı bir araştırma, lastik aşınma parçacıklarının (TWP) azaltılmasının egzoz emisyonlarının azaltılması kadar önemli olduğunu belirtiyor.
ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Eko-inovasyon çalışan araştırmacılar, lastiklerin ‘doğal kauçuk’ bileşenini artırmak için bir tür kauçuk üreten karahindiba ve soya yağını kullanmayı denedi. Continental Tire Company adlı bir Alman firması, karahindiba köklerinden bisiklet lastikleri üreterek bu çözümü ilerletiyor. Emissions Analytics’in testlerine göre bu lastikler yüzde 25 daha az kanserojen bileşik yayıyor, ancak yine de sorunlu katkı maddeleri kullanıldığına dikkat çekiyorlar.
Birleşik Krallık’ta temiz teknoloji start-up’ı The Tire Collective ise her lastiğe takılan bir cihaz üretti. Cihaz, üretilen lastik tozunu toplamak için elektrostatik ve çıkrık hava akışını kullanıyor. Parçacıklar toplandıktan sonra, yeni lastikler de dahil olmak üzere çeşitli uygulamalarla farklı türde bir kauçuğa dönüştürülebileceği belirtiliyor.
Ancak lastik tozu kirliliğinden kurtulmanın kesin bir yolu henüz bulunabilmiş değil, bu nedenle daha sıkı düzenlemelere ihtiyaç bulunuyor.
AB’de 2025’ten itibaren geçerli olacak yeni ‘Euro 7’ kuralları, frenlerden kaynaklanan partikül emisyonları ve lastiklerden kaynaklanan mikroplastik emisyonları için sınırlar belirleyen dünyadaki ilk emisyon standartları olacak. Bu standartlar , daha ağır olmaları nedeniyle daha fazla lastik emisyonu üretme eğiliminde olan elektrikli araçlara da uygulanacak.
Önde gelen 10 lastik üreticisinden oluşan Lastik Sanayi Birliği, emisyonları azaltmak için yeniden tasarlanan lastikler de dahil olmak üzere lastik kirliliğinin “daha iyi anlaşılması ve hafifletilmesine yönelik eylemlerin teşvik edilmesi için bütünsel bir yaklaşım geliştirmeyi” amaçladıklarını açıklamıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***