Rojhat ABİ
DİYARBAKIR – Hivron, müzik hayatına 2000’lerde Batman’da başladı. İlk albümünü ‘Hivron’ etiketiyle 2007 yılında çıkardı. 2010 yılında çıkardığı ‘Bablisok’ ile 2013 yılında çıkan ‘Mem U Zin & Welat’ albümleriyle müzikal yolculuğuna devam etti. Bugünlerde ise yeni çıkaracağı albüm üzerine çalışıyor.
Geleneksel kültürü Batı müziği ile harmanlayan Hivron, ortaya çıkardığı melodilerle kendi özgün tarzını ortaya koyuyor. Hivron ile 1’inci Sanat Sokağı Kültür ve Sanat Festivali’nde hem festivali hem de Kürt müziğini ve yeni albümünü konuştuk.
Sanat Sokağı’nda bu yıl ilk kez düzenlenen festivale siz de katıldınız. Festival hakkında neler söyleyeceksiniz?
Bu festival bence çok kıymetli. Zira burada bulunan esnaf kendi imkânlarıyla her şeyi organize etti. Bu kutsallıktır benim için. Ama bu insanların ekonomik sorunları da var. Bunun için kentteki sivil toplum kuruluşları bu tür festivallere destek vermeli. Esnaf, festivalin içerik ve temasına kadar her şeyi programlamış.
‘KÜRT TOPLUMU SANATA YOĞUNLAŞMALI’
Festivalin sloganı ‘Uyuşturucu ve Fuhuş’a Hayır’. Uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması kentin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uyuşturucu madde kullanımı konusunda ben çok üzülüyorum. İnsanlar kendi bedenlerine nasıl bu kadar pervasızca zarar verebiliyor anlamakta zorluk çekiyorum. Vücut fiziki olarak zarar görürse bu durum beyni de olumsuz etkiliyor. İçinde yaşadığımız yüzyılda dünya akıl ile ilerliyor. Bu evrensel bir olgudur. Hal böyleyken ve biz Kürtler bu kadar problemle uğraşırken kalkıp madde kullanıyorlar. Kürtler olarak dil, tarih ve kültürün yok olması gibi siyasi sorunlarımız bu kadar büyükken, uyuşturucu madde kullanan insanların dönüp geçmişlerine ve bugünlerine bakmaları gerekir. Şu an Kürt halkı ne halde, neler yapabilir buna bakmalı ilk önce. Hele ki bu yüzyılın son zamanlarında doğan Kürt gençleri arasında okuma kültürü neredeyse kalmamış. Okuma, kültür-sanat veya yazarlık çok azalmış durumda. Biz Kürt toplumu olarak bunlara yoğunlaşmalıyız. Aksi her durum bizim ve içinde bulunduğumuz durum itibariyle doğru olmayacaktır.
‘ŞİİR TOPLUMU UYARAN BİR NİTELİĞE SAHİP’
Sahnede yeni çıkacak albümünüzden bahsettiniz. Bu albümde Kürt şairlerin şiirlerini çeşitli müzik formları ile harmanlayarak sunuyorsunuz. Yeni albümünüzü bize biraz anlatır mısınız?
Şairlerini, yazar ve düşünürlerini bilmeyen, tanımayan bir Kürt, hem kendine hem de işine yabancılaşır. İnsanın kendi tarihini bilmesi gerek. Ben müzik serüvenime başladığımdan beri, Kürt şair, yazar, düşünür ve dengbêjlerin başlattığı geleneği genç kuşağa anlatmak ve aktarmak istiyorum. Yakında çıkacak olan yeni albümümde şair Berken Bereh’in de şiiri var. Ki Bereh, Kürt şiirine büyük emekler vermiş ve katkı sunan birisidir. Ama Kürtler tanımıyor. Çünkü çoğunlukla şiir okuması yapılmaz.
Ben de bir sanatçı olarak, şiirlerini besteleyerek en azından dinlenmesini artırıyorum. Şiir toplumu uyaran ve yönlendiren bir niteliğe sahiptir. Ehmedê Xanê’yi okuyan bir genç sanmıyorum ki uyuşturucu madde kullansın. Bundan dolayı tüm parçalarımda Kürt şairlerinin şiirlerini besteliyorum ve dinletiyorum. Her konserimde Melayê Cizîrî, Feqîyê Teyran ve daha nice şairin isimlerini vurguluyorum. Bilen biliyor zaten. Dile getirmemdeki sebep, bilmeyenlerde merak uyandırmasıdır. Yeni albüm için bir ay stüdyoda olacağız. Albüm içerisinde Berken Bereh ve Ehmedê Xanê’den iki şiiri besteliyoruz. İki tane de geleneksel parça olmak üzere diğer parçalar kendi eserlerim olacak. Umarım Kürt kültürüne layık bir eser olur. Bu kültürün içerisine çok küçük de olsa bir fayda vermek kutsal bir anlam ifade eder.
Kürt müziğinin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kürt müziğinde çok iyi işler çıkıyor. Yeni gençler üretim yapıyor, yapmaya çalışıyor. Sadece Kürdistan’da değil dünyanın birçok farklı yerinde modern Kürt müzisyenleri kendilerini gösteriyor. Bundan dolayı ben durumu iyi görüyorum. Kürt müziğinin temel sorunu ise aslında biraz sahipsiz olması. Yüksek dünya standartlarına kolayca erişemiyoruz. Kürt müziğinin asıl sorunu budur. Bunu aşmak da yine akılla okumakla olacaktır. Bu şekilde müzik de gençlik de ilerleyecek ve gelişecektir.
‘BAŞARILI BİR MÜZİSYEN OLMANIN YOLU İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAKTAN GEÇER’
Siz, neler dinliyorsunuz?
Aslında son zamanlarda çok farklı türler dinlemeye başladım. Çünkü ne kadar farklı tür dinlersem o benim icra ettiğim müziğe katkı sağlıyor, fayda veriyor. Bu durum için de şu örneği veririm; iyi bir okuyucu değilsen, iyi bir yazar olamazsın. Müzisyenler için de başarının yolu iyi bir dinleyici olmaktan geçer diye düşünüyorum. Onun dışında caz okuduğum için genelde caz dinleyip icra etmek istiyorum. Tabii bir sınırım yok dinleyici olarak. Her türü dinlerim.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Kürtleri, Kürt gençlerini seviyorum. Umarım benliklerinden uzaklaşmazlar. Ve kendi değerlerine bağlı olurlar.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***