– Abluka altındaki Gazze Şeridi’nde İsrail saldırıları sonucu yerinden edilen çok sayıda Filistinlinin sığındıkları yerlerde temel yaşam ve hijyen ihtiyaçlarının karşılanamaması nedeniyle salgın hastalık riski artıyor. Gazze’de yerinden edilmiş Filistinliler, çocukların ishal, mide bulantısı, çiçek hastalığı, öksürük ve yüksek ateşten şikayetçi olduğunu ifade ediyor.
SALGIN HASTALIK TESPİT EDİLENLERİN ÇOĞU ÇOCUK
Gazze’de Hamas’ın Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, bölgede 1 milyon 400 bin insanın evlerini terk ederek barınma merkezlerine göç etmek zorunda kaldığını aktardı. Maruf, İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilenlerin bölgedeki nüfusun yüzde 70’ini oluşturduğunu ve bu kişilerin ağır insani şartlar altında yaşadığını ekledi. “Yerinden edilenler, okullar, kiliseler, hastaneler ve sağlık merkezlerinden oluşan 223 barınma merkezine dağıldı” diyen Maruf, barınma merkezlerindeki Filistinlilerin en temel ihtiyaçlardan bile yoksun olduğunu ifade etti. Gazze’deki Hamas’a bağlı sağlık bakanlığı ise birinci basamak sağlık kuruluşlarında çoğu çocuk çok sayıda kişide salgın hastalık tespit edildiğini aktardı.
‘SAVAŞ SUÇU ANLAMINA GELEBİLECEK BİR UYGULAMA’
Salgın hastalık dalgası konusunda uyarıda bulunan bakanlık, saldırılar nedeniyle yaşanan sağlıksız ortam nedeniyle salgının kontrol altına alınamayacağına dikkati çekti. İsrail, abluka altındaki bölgeye saldırılarını sürdürürken Gazze sakinlerine su, yiyecek, ilaç ve yakıt tedarikini de kesiyor. Uluslararası Af Örgütü dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlar bu durumu “savaş suçu anlamına gelebilecek bir uygulama” diye tanımlıyor.
3 BİNDEN FAZLA CİLT HASTALIĞI VAKASI VE SALGIN HASTALIKLAR TESPİT EDİLDİ
Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, binlerce Filistinlinin İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk ederek sığındığı hastanelerdeki duruma ilişkin “Yaklaşık 50 binden fazla yerinden edilmiş Filistinli, Şifa Hastanesi’nde, on binlercesi bölgedeki farklı hastanelerde, binlercesi de okullarda. Tüm bu durum, bölge sakinleri için ortamı güvensiz hale getiriyor. Bu da salgın hastalıkların ve cilt hastalıklarının yayılmasına yol açıyor” dedi. Gazze’de 3 binden fazla cilt hastalığı ve bulaşıcı hastalığın yanı sıra yerinden edilmişler arasında hızla yayılan onlarca suçiçeği vakasını tespit ettiklerini aktaran Kudra, “Su ve kişisel hijyen olanağının olmayışı, hastanelerdeki yaralıların daha fazla enfeksiyon kapmasına neden oluyor. Yerlerinden edilen Filistinliler de bu hastanelerde kalıyor” ifadelerini kullandı. Kudra, “Gazze’de ilerleyen zamanda ciddi sonuçlar doğuracak büyük bir insani, sıhhi ve çevre felaketiyle karşı karşıya olunduğu” uyarısında bulundu. Bakanlık sözcüsü, saldırıların, insani ve genel sağlık düzeyindeki etkilerinin, Gazze Şeridi’ndeki yaşamın ve geçim kaynaklarının geleceğini tehdit ettiğini vurguladı.
SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ
Kudra, ayrıca Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye gelen yardım malzemelerinin sağlık veya insani gereksinimleri asgari düzeyde bile karşılamadığını belirtti. Filistinli yetkili, “Tıbbi malzeme ve ilaç da dahil olmak üzere tıbbi imkanların ve yakıt yetersizliğinin bir sonucu olarak sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü duyurduk. Gazze’deki hastaneler yaralı ve hastalara kapılarını açmalarına rağmen sağlık hizmeti veremiyor. Hastanenin çeşitli bölümlerinde yığılmış durumdaki çok sayıda yaralı ve hastaya sağlık hizmeti verilemiyor” ifadelerini kullandı.
‘HASTALAR YERDE YATIYOR’
AA muhabirine konuşan 12 yaşındaki Nadin Abdullatif, “Hastanelerdeyiz ama ne yardım ne ilaç var, hastalar yerde uyuyor, cansız bedenler yerde yatıyor. Ne ambulans ne yeterli araba ne de ilaç var” dedi. Nadin, 13 yaşındaki amcasının oğlunun hastalık sebebiyle midesinin bulandığını ve kan kustuğunu, amcasının iki aylık bebeğinin ise tozdan nefes alamadığını söyledi. Filistinli çocuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hastalıklar yayıldı. Bombardımandan kaynaklanan yoğun toz birçok solunum yolu hastalığına neden oluyor. Temiz su yok, temiz yiyecek yok, hiçbir şey yok ve kalan yiyecekler de bozuldu. Yorulduk. Çocuklar olarak bizim günahımız ne?”
ŞİFA HASTANESİNDEKİLERDE ‘İNATÇI ÖKSÜRÜK’
Selman Ali Salim Aliva ise, çocukların çoğunun yüksek ateşten muzdarip olduğunu, yerlerinden edildiklerini, ne örtü ne yatak ne su olduğunu söyledi. Eşinin de felçli olduğunu belirten 64 yaşındaki Filistinli, “Her gün yakındaki camilerden iki şişe su taşıyoruz. 20 gündür çocuklarım ve ben yıkanamadık, kaldırımda uyuyoruz” dedi. İbrahim en-Nehhal ise durumun çok kötü olduğunu belirterek, “Oğlum hasta ve bu durumda tedavisini gerçekleştirmek çok zor. Ateş düşürücülerle ayakta tutmaya çalışıyoruz. Durum berbat” ifadelerini kullandı. 28 yaşındaki Filistinli, Gazze Şehri’nde yer alan Şifa Hastanesi’ndekilerin inatçı bir öksürükten yakındığını, hastanede sıhhi ortamın çok kötü olduğunu, su, elektrik, tuvalet olmadığını aktardı.
SIĞINMA ALANLARI HİJYENDEN UZAK
İsrail saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinlilerin sığındıkları merkezlerin de kısıtlı imkanlar nedeniyle hijyenden uzak olduğu belirtiliyor. Gazze’deki hükümet yetkilileri, sığınma merkezlerinde su, temizlik ve sterilizasyon malzemeleri bulunmadığını, yerlerinden edilen Filistinlilerin kirli su içtiğini ifade ediyor. Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne gelen yerinden edilmiş Filistinler, uyumak için yerde yatmak zorunda kalıyor, yıkanmak için su bulamıyor. Aynı şekilde saldırılar nedeniyle yerinden edilmiş on binlerce insanı barındıran Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) okullarında da benzer durumlara rastlanıyor. Buralara sığınan Filistinliler, su, sabun ve sterilizasyon malzemeleri gibi hijyen olanaklarından yoksun.
SON VERİLER NE?
Hamas’a bağlı sağlık bakanlığının 26 Ekim 2023 perşembe akşamı açıkladığı verilere göre, İsrail’in 7 Ekim’den beri devam eden hava saldırılarında 7 bin 28 Filistinli öldü. Bu kişilerin 2 bin 913’ü çocuktu. Hamas’ın 7 Ekim saldırılarında ise yaklaşık 1400 İsraillinin öldürüldüğü belirtiliyor. DNA testlerini sürdüren İsrail hükümeti, bu kişilerin en az 1300’ünün kimliğinin tespit edildiğini açıklamıştı. (DIŞ HABERLER)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***