Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lökke Rasmussen ile Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Açıklamasında İsrail-Hamas çatışmalarına değinen Hakan Fidan, “Bizim terör örgütü olarak tanıdığımız YPG ve FETÖ’yü başka ülkeler de terör örgütü olarak tanımamakta. Aynı şekilde biz de Filistin devletinin bir parçası ve devlet sisteminde siyasal parti olan Hamas’ı terör örgütü olarak tanımadığımızı kendilerine söyledik” dedi.
Bunun sivillerin öldürülmesinin kabul edildiği anlamına gelmediğini vurgulayan Fidan, “Tam tersine, en başından itibaren kınadığımızı söyledik” ifadesini kullandı.
Hakan Fidan, “İsrail bir tercih yapmak zorunda. Filistinliler’in varlığını yok saymak, Filistinliler’in haklarını gözardı etmek, Filistinliler’e baskı ve zulüm uygulamak, İsrail’e barış getirmedi ve getirmeyecek. İsrail huzur ve güven içinde olmak istiyorsa Filistinliler’in kendi topraklarında, kendi devletlerinde yaşamak hakkına saygı duymak zorundadır” dedi.
Fidan, “Çözümün yegane yolu 67 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız, egemen Filistin devletinin hayata geçirilmesiyle mümkündür” diye konuştu.
“Herkes bu vahşete ‘dur’ demeli”
İsrail’in Gazze’deki Hamas hedeflerine yönelik saldırılarına atıfta bulunan Fidan, “Gazze’de 7 Ekim’den bu yana bildiğiniz gibi tam bir vahşet yaşanmakta. Gazze’de çoluk çocuk, hasta yaşlı demeden herkesin acımasızca hedef alınması, hastanelerin, camilerin, kiliselerin bile bombalanması bildiğiniz gibi bir insanlık suçudur” diyerek, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyledi.
Fidan, “Vicdan sahibi olan, insan hayatına saygı duyan, insan haklarına gerçekten inanan herkes bu vahşete ‘dur’ demelidir. Ateşkes ilan edilmesi için uğraşmalıdır. İnsani yardımların, Gazze’ye kesintisiz ulaşması için çaba göstermelidir” çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin garantörlük mekanizmasında bölgedeki Müslüman ülkelerin de aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini de belirtti.
Terörizmle mücadele alanında Danimarka ile daha yakın çalışmak istediklerini de sözlerine ekleyen Fidan, “Avrupa Birliği’ne (AB) katılım sürecimizin canlandırılması için Danimarka’dan da daha yapıcı bir tutum sergilemesini beklediğimizi ifade ettik” diye konuştu.
Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’i hedef alan saldırılara tepki
Danimarka’nın Kur’an-ı Kerim’i hedef alan saldırılara sahne olmasının kendilerini son derece rahatsız ettiğinin altını çizen Hakan Fidan, “Kutsala saygısızlık, ifade özgürlüğü kapsamında asla değerlendirilmemeli. Bu tür provokasyonlara da müsaade edilmemelidir. Bu provokatörlerin toplumsal huzuru bozmalarına, insanları birbirlerine karşı kışkırtmalarına da seyirci kalınmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, Danimarka’da bu nefret suçunun önlenmesi ve faillerinin cezalandırılmasına yönelik bir mevzuat çalışmasının başlatıldığını ve istişare süreci tamamlanan tasarının, bugün Danimarka parlamentosuna iletildiğini kaydetti. Bu gelişmeden memnuniyet duyduklarını ifade eden Fidan, sürecin bir an tamamlanmasını umduklarını söyledi.