Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Gezi davasından hükümlü bulunan Türkiye İşçi Partisi Hatay milletvekili Can Atalay’ın başvurusunda hak ihlali olduğuna hükmederek ‘yeniden yargılamaya’ işaret eden kararının üzerinden altı gün geçmesine rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi henüz Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay milletvekili hakkında bir karar vermedi.
Bir üyesi izinli diğeri ise raporlu olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin bir yedek hakimle bu akşam bir karar vermesi bekleniyordu.
Heyet üyeleri mahkemeden ayrıldıktan sonra yazılı bir açıklamayla Atalay ile ilgili kararı, daha önce Gezi davası kararını onayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne bıraktığını duyurdu.
Açıklamada, “AYM’ce verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkememiz’in kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay ilgili Ceza Dairesi’nce verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun milletvekili seçildiği ve bireysel başvuruya konu ihlalin bu Daire’nin kararından kaynaklandığı, ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilgili Ceza Dairesi’nce dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı, bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir” denildi.
Erkan Baş: “Her gün adliyeye geleceğiz; Can Atalay’ın esareti bir an evvel son bulmalıdır”
Mahkemenin kararı Yargıtay’a bırakmasından habersiz olan Can Atalay’ın avukatları ile Türkiye İşçi Partisi milletvekilleri ve aralarında Gezi olayları sırasında ölen Berkin Elvan’ın annesi ve babasının da bulunduğu kişiler durumu “AYM kararları uygulansın” şeklinde slogan atarak TİP milletvekilinin tahliye edilmemesini protesto etti.
Adliye önünde bir açıklama yapan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, mahkeme Can Atalay’ı serbest bırakana kadar adliyeye gelmeye devam edeceklerini söyledi.
Hatay’dan Ankara’ya 28 gün süren “Can Atalay’a özgürlük” yürüyüşü yapan Baş, “Adalet Sarayı denen bu adaletsizlik abidesinde hukukun gerektirdiği karar yine alınmadı. Hukuk sözünü söyledi. İlgili mahkemenin Anayasa Mahkemesi’nin kararını yerine getirmesi gerekir. Hatay halkı mağdur edilmektedir. Bu karar çıkana kadar Çağlayan Adliyesi’ne gelmeye devam edeceğiz. Bu hukuksuzluğun normalleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Can Atalay’ın esareti bir an evvel son bulmalıdır” dedi.
TİP Genel Başkanı, daha önce “gerekeni yapacağız” diyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan da millet iradesinin gaspına izin vermeyerek özel tutum almasını istedi.
Adliyeye giren milletvekilleri hakimle görüşemedi
Geçen haftadan bu yana Can Atalay’ın avukat arkadaşları İstanbul Adalet Sarayı’nda protesto eylemi yapıyorlardı.
Türkiye İşçi Partisi milletvekilleri Erkan Baş, Sera Kadıgil ve Ahmet Şık bugün adliyeye geldi ve yaklaşık 50 avukata destek verdiler.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ile görüşemeyen milletvekilleri mahkemenin kalemine dahi ulaşamadılar.
Kadıgil’den avukatlara ve milletvekillerine Can Atalay çağrısı: “AYM kararını uygulamayan kendine hakim diyemez”
13. Ağır Ceza Kalemi’ne ulaşma çabaları özel güvenlik görevlileri tarafından engellenen milletvekillerinden Sera Kadıgil, sosyal medya hesaplarından bir canlı yayın yaparak avukatları ve milletvekillerini adliyeye davet etti.
Kadıgil, “Biz şu anda 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde duruyoruz. 3 milletvekiliyiz, 50 avukatız. Altı gündür AYM kararını istişare etmeyi beceremeyen o heyet hala içeride. Bugün de Can Atalay’ı serbest bırakmamak için bize reva gördükleri rezalet budur. Kapıya güvenlikleri diktiler. Milletvekilleri ve elli tane avukatın hakimi geçtim, kalemle görüşmesini engelleyen bir zat kapıyı kilitledi. Bu ülkede Anayasa’ya bir parça saygı duyan herkesi, bütün meslektaşlarımı, avukatları, İstanbul’daki milletvekillerini İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne bekliyoruz. Lütfen adliyeye gelin. Bu saçmalığa son verin. Altı gün oldu, Anayasa’ya uymayan biri kendisine hakim diyemez. Anayasaya uymayan biri o cüppeyi giyemez” dedi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karar vermesi beklenirken MHP’li Yıldız’dan AYM’ye ‘yargısal aktivizm’ suçlaması
Can Atalay’ın da içinde olduğu Gezi Davası sanıkları hakkındaki mahkeme kararını onayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne tepki gösterenlere, “Mahkeme kararlarını ideolojik aidiyetlerinize göre yorumlayarak, iç dünyanızın anaforlarını dava dosyasına akıtarak, iki tarafı kesen bıçak gibi ağır sözlerle yargıya güveni aşındırarak adalete bir katkınız olmaz” diyerek karşı çıkan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, bu kez de Anayasa Mahkemesi’nin Atalay’la ilgili kararını eleştirdi.
Yıldız X hesabından yaptığı paylaşımda, “Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Arslan, hukuk devletinde yorum çeşitliliği vardır ancak ‘yorum kakofonisi’ yoktur. Bunu kontrol edecek ve anayasal hükümlerin yorumlanması ve uygulanmasındaki yeknesaklığı sağlayacak olan da kuşkusuz Anayasa Mahkemesi’dir” demiş, doğrudur ancak Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizmde bulunamaz. Yasama organının yerine geçerek norm da ihdas edemez, mevcut olan normu da görmezden gelemez, Anayasa’yı yeniden yorumlayamaz” dedi.
Can Atalay’ın tutuklu olduğu Gezi davasında ne olmuştu?
Gezi davasında yargılanan Taksim Dayanışması avukatı Can Atalay, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nce 25 Nisan 2022’de 18 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştı.
Atalay birlikte diğer sanıklar Çiğdem Mater, Mücella Yapıcı, Hakan Altınay, Mine Özerden ve Tayfun Kahraman’la birlikte tutuklandı. Aynı davada müebbet hapse mahkum edilen Osman Kavala ise altı yıldır cezaevinde bulunuyor. Yargıtay Ceza Dairesi 28 Eylül 2023’te ilk derece mahkemenin kararını onarken, Altınay ve Yapıcı’yı serbest bıraktı.
14 Mayıs’taki seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçilen Can Atalay, avukatların serbest bırakılması için Yargıtay’a yaptıkları itiraz reddedildiği için hala Silivri Cezaevi’nde.