Uluslararası Ceza Hukukçusu Dr. Gökhan Güneş ‘AİHM kararı emsal olmaz‘ açıklaması yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a cevap verdi. Bakanın kararı hiç okumadığının anlaşıldığına dikkat Çeken Güneş, ‘Kararın yayımlandığından bile haberi yok. Yalçınkaya kararı sn. Bakan’a göre emsal teşkil etmezmiş. Kusura bakmayın ama bal gibi emsal teşkil eder. Yalçınkaya kararı başvurucu hakkında verilse de, kararda ortaya konulan ilkeler ki, suçun unsurlarının araştırılmadan otomatik ceza verildiği gibi bir ülke yargısı için utanç vesikası olan gerekçelerle verilen ihlal herkes için emsal teşkil eder.‘ değerlendirmesini yaptı
Hukukçu Güneş‘in Bakan Tunç’un sözleri üzerine konuya ilişkin sosyal medyadan yaptığı açıklama söyle:
Yayından, sn. Bakanın kararı hiç okumadığı anlaşılıyor. Zira kararın yayımlandığından bile haberi yok ve karar gerekçeleriyle ortaya çıktığında daha detaylı açıklama yapacağım diyor. Karar gerekçeleriyle açıklanalı 3 gün oldu sayın Bakan!
Yine sn. Bakana göre, AİHM Yargıtay içtihatlarından habersiz olarak karar vermiş. Oysa ki AİHM Yargıtay’ın konuya ilişkin kararlarından uzun uzun bahsettiği gibi bununla da yetinmemiş ve AYM’nin Bylock’la ilgili verdiği Ferhat Kara ve Adnan Şen kararlarına da uzun uzun değinmiştir. Yani, AİHM iç hukuktaki uygulamayı çok iyi bilmektedir. Sn. Bakan, AİHM’in delil değerlendirmesi yaptığını söylüyor ki, bu da külliyen yalandır! Keşke delil değerlendirmesi yapsaydı da Bylock’un ne memem hukuksuz bir delil olduğunu herkes görseydi. Delil değerlendirmesine hiç girmediği halde bu kadar itiraz ettiğinize göre, acaba bir de delil değerlendirse ne yapardınız?
Sn. Bakan, AİHM’in mili yargıya müdahale ettiğini söylüyor ki, bu açıklama AİHM’in yargı yetkisini kabul eden bir ülkenin Adalet Bakanı için tam bir skandaldır. O zaman her ihlalden sonra her ülke sizin gibi itiraz mı etsin? Eğer, AİHS kapsamında ihlal edildiği iddia edilen haklarla ilgili bir karar vermeyecekse AİHM diye bir mahkeme neden vardır? AİHM, Strazburg’a giden bakanlık yetkililerinin ziyaret ettiği bir “türbe” midir?
Yalçınkaya kararı sn. Bakan’a göre emsal teşkil etmezmiş. Kusura bakmayın ama bal gibi emsal teşkil eder. Yalçınkaya kararı başvurucu hakkında verilse de, kararda ortaya konulan ilkeler ki, suçun unsurlarının araştırılmadan otomatik ceza verildiği gibi bir ülke yargısı için utanç vesikası olan gerekçelerle verilen ihlal herkes için emsal teşkil eder. Ayrıca, Kararın gerekçesinde belirtildiği üzere, acaba hangi dosyada suçun unsurları ve özellikle de manevi unsur araştırılmıştır? Herkese; Bylock varsa, ankesörden arandıysa, sohbete gittiyse denilerek suçun manevi unsuru olan darbe teşebbüsünü bilmek ve istemek hususu araştırılmadan şablon kararlarla cezalar verilmemiş midir? Suçun unsurlarının dosyalarda oluşmadığı bilindiğinden, bu eksiklik kriter adı altında uydurulan hususların suçun unsurları yerine ikame edilmesi suretiyle giderilmeye çalışılmamış mıdır? Eğer bu karar sadece başvurucuyu ilgilendiriyorsa ve emsal teşkil etmiyorsa, AİHM neden sistematik bir soruna işaret etmiş ve elimde benzer 8500 dosya var, bu sistematik sorunu çözün, değilse hepsini ihlalle sonuçlandıracağım demiştir. Bireysel nitelikli bir dosya da AİHM neden bunu söyleme gereği duymuştur?
‘ün ilk gün elinize tutuşturduğu metinde de yer alan ve hakkında hem de iki kez yakalama kararı çıkarılan bir kişinin başvurucuyu AİHM’de temsil ettiğinden şikayet ediyorsunuz. Bu hususa itiraz ettiğinizi ve AİHM’in itirazınızı reddettiğini de ekliyorsunuz. Bu açıklamanın bir Adalet Bakanı için ne kadar talihsiz olduğunun farkında değil misiniz? Bu sözleriniz, uyduruk gerekçelerle insanlar hakkında soruşturma başlatıp yakalama kararı çıkardığınızın AİHM tarafından da bildiğinin itirafı değil midir? Bu itirafınız, biri yetmedi bari ikincisini de çıkaralım da AİHM’i kararından vazgeçirelim blöfünüzün yenmediğini göstermez mi? Kararla ilgili söyleyecek bir sözünüz olmadığı için mi böyle ayak oyunlarına başvuruyorsunuz? Sn. Bakan diyor ki; suç, örgüt üyeliği suçu, Bylock’ta bunun delilidir. Peki AİHM ne demiştir? Evet normalde böyle olması lazım ama siz suç dediğiniz örgüt üyeliğinin unsurlarını araştırmadan, delil dediğiniz Bylock’u suçun unsurları yerine ikame ederek karar vermişsiniz, böyle bir karar nasıl verilebilir demiştir. AİHM’in dediğiyle sizin söylediğinizin aynı olduğunun ve bu açıklamanızla kararı doğruladığınızın farkında değilsiniz? Tabi karardan haberdar olmadığınız için doğal olarak AİHM’in ne dediğini bilmemeniz de normal! Size tavsiyem, elinize tutuşturulanları değil, kararı okuyarak açıklama yapın!
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***