GERÇEK GÜNDEM-HABER MERKEZİ
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 33 kişinin yaşamını yitirdiği Sivas katliamı davasında önce idam ardından da anayasa değişikliğiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Hayrettin Gül’ün kalan cezasını kaldırması tepki çekmeye devam ediyor.
Erdoğan daha önce de bu ‘anayasal’ yetkisini kullanmış ve yine Sivas katliamı davası sanıklarından Ahmet Turan Kılıç’ın cezaevinden çıkmasını sağlamıştı.
Sivas katliamı davasının mağdur avukatlarından Şenal Sarıhan, katliamın asli faillerinden olduğu mahkeme kararıyla kesinleşen Hayrettin Gül’ün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla serbest bırakılmasını Gerçek Gündem’e değerlendirdi.
GÜL, SİVAS’TAKİ SALDIRILARIN HER AŞAMASINDA VAR
Katliam davasına ilişkin mahkeme kararında Hayrettin Gül’ün, diğer bazı sanıklarla birlikte ‘asli fail’ olarak tespit edildiğine dikkat çeken Sarıhan, “Hayrettin Gül, olayın başından itibaren, bütün aşamalarında var olan sanıklar arasında görülüyor. Katliamın yaşandığı gün, cuma namazı çıkışından başlayarak heykelin parçalanması, kültür merkezindeki saldırılar, heykelin kırılması, yakılan otelin önündeki her türlü eylemde var olduğu tespit edilen sanıklardan birisi. Yani olayın ‘elebaşlarından’ biri. Mahkeme kararında haklarında bu şekilde tespit yapılan bir grup sanıktan biri yani Hayrettin Gül. İdam cezası almıştı, müebbete dönüştü. Davanın sanıklarından dokuzu halen kaçak. Kesin ceza almış olmasına rağmen infazı gerçekleşmeyen üç sanık da yurtdışında kaçak.” dedi.
AF YETKİSİNDE ÇİFTE STANDART
Daha önce yine aynı katliamın sanıklarından Ahmet Turan Kılıç’ın da Erdoğan tarafından affedildiğine dikkat çeken avukat Sarıhan, bu karara karşı Danıştay’da dava açtıklarını fakat dava sonuçlanmadan Kılıç’ın yaşamını yitirdiğini belirtti. Cumhurbaşkanına verilen af yetkisini sadece bu davanın hükümlüleri için kullanılmasının “çifte standart” yarattığını, cezaevlerinde sağlık sorunu yaşayan pek çok hasta ve yaşlı insan bulunduğunu hatırlatan Sarıhan, “Cumhurbaşkanı’nın bu insanlar için ‘bağışlama’ yetkisini kullanmaması ortada yetki kullanımı ile ilgili bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor” diye konuştu.
İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇTA AF OLUR MU?
İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı uygulamasının olmadığını hatırlatan Sarıhan, “bu suçlarda af da söz konusu olmamalı. Sivas katliamı da insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Erdoğan’ın yetkisini bu davada kullanarak yetki aşımı yaptığını düşünüyorum. Bu kararların Anayasanın 104. Maddesindeki tanıma uyup uymadığı tartışmalı” dedi.
Sivas Katliamı davasının başından beri yaşanan hukuksuzluklara da dikkat çeken Sarıhan, şunları söyledi: “Sivas katliamı davasında infazların bile doğru düzgün yapılmadığı ortada. Dava sürecinde, daha sonra hakkında idam istenen sanıklar tahliye edildiler ve yurtdışına kaçtılar. Cezaevlerine konulanlar ise hep korundular. Başta dönemin Refah Partisi Milletvekili Şevket Kazan olmak üzere davanın sanık avukatlarının büyük bölümü sağ siyasi yapılardan insanlar oldu. Kazan daha sonra Adalet Bakanı oldu. Bugün parlamento çoğunluğu itibariyle de bu eylemi gerçekleştirenlere ‘anlayışla bakacak’ bir vekil profili olduğu görülüyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Oysa Sivas’ta katliamı yapanlar, ‘Yaşasın Hizbullah’, ‘Şeriat gelecek, laiklik gidecek’, ‘Şeriat isteriz’ sloganları atıyordu. İBDA-C’nin yayın organında ‘Şanlı Sivas kıyamımız’ diye başlık atılıyordu.”
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***