Kemal Eskintan’ın ilk fotoğrafı
YORUM | ADEM YAVUZ ARSLAN
Cumhurbaşkanlığı seçimine tuhaf bir şekilde damga vuran Sinan Oğan’ın sadık kalınan ‘planı’ nedir hala muamma ama sayısız defa test edilmiş ve her defasında doğrulanmış başka bir planı biliyoruz; suç üstü yapılırsan ‘fetö’ de kurtul!
İster adi hırsız-gaspçı, ister herkesi haraca bağlayan hakim-savcı-polis, ister milletin umutlarını istismar edip iktidar ile gizli anlaşmalar yapan siyasiler olsun fark etmiyor.
Kim pis işler çevirirken yakayı ele verirse kendini “fetö” ile savunuyor. Nasıl olsa ‘Ne alakası var kardeşim’ diyen yok. Nasıl olsa ‘o rüşvetleri cebine, eskortu altına Cemaat mi koydu?’ demeyecekler.
Güncel örneklerle açacağım ancak kestirmeden şunu söyleyebilirim:
Eğer birisi çıkıp ‘fetö fetö’ demeye başlamışsa şundan emin olabilirsiniz ; ya hırsızdır ya ahlaksız!
10 YILLIK CİNNET VE AK MAFYA!
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın merkezinde olduğu büyük yolsuzluk ve rüşvet skandalı patladığından bu yana aynı cinnet hali devam ediyor.
Kim nerede ne halt ederse ve bir şekilde yakayı ele verirse hemen aynı argümanlara sarıldı.
Günün birinde müzelere ya da belgesellere konu olacak bu duruma dair sayısız örnek var ancak ben çok güncel iki örnekten alıntı yapıp asıl konuya gelmek istiyorum.
Ayhan Bora Kaplan çetesini duymuşsunuzdur. Erdoğan rejiminin ‘yerli ve milli mafya’larından. Bir nevi ‘Ak Mayfa’.
Süleyman Soylu’nun yol verdiği, Ankara başta olmak üzere Türkiye’yi haraca kesen bu çetenin lideri Ayhan Bora Kaplan tutuklandı.
Soruşturmanın şuna kadar olan kısmından bile bir iktidar devirecek skandal çıktı. Emniyetçiler, savcılar, siyasiler ve üst düzey bürokratlar mayfanın önünde kuyruğa girmiş.
Havada dönen rüşvetlerin, yapılan hukuksuzlukların haddi hesabı yok.
Hatta çete polisle el ele verip masum insanların evlerini bile soymuş. Soruşturma kapsamında şimdilik alt seviye bir kaç kişi tutuklandı. Fakat hepimiz biliyoruz ki bu iş Süleyman Soylu gibi siyasilere, Servet Yılmaz gibi emniyet müdürlerine ya da Yüksel Kocaman gibi savcılara uzanmazsa bir anlamı olmayacak.
Bu noktada dikkatinizi çekmek istediğim yer başka.
Erdoğan ve AKP’li siyasiler suç üstü yapılan her türlü illegaliteden sonra ‘fetö fetö’ derse mafya geri durur mu? Madem her türlü suç ‘fetö’ söylemi ile kapatılabiliyor onlar da aynı yoldan yürüyorlar.
Baksanıza Ayhan Bora Kaplan da kendini ‘fetö’ ile savunuyor.
Yetinmeyip ’15 Temmuz kahramanı’ olduğunu da söylüyor. Öbür tarafa bakıyorsunuz; mafyayla iş yaptığı ortaya dökülen eski Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman da kendini ‘fetö’ ile savunuyor.
Kocaman’a göre ‘fetö’ ile mücadele ettiği için bu iddialara muhatap olmuş.
Nasıl olsa gideri var ve bugüne kadar kim bu numarayı çektiyse millete yedirdi.
İşte bu noktada ‘yok artık’ diyeceğiniz bir başka ‘fetö bahanesi’ ile karşılaştık. Detayları anlatınca siz de hak vereceksiniz.
‘KARA KUTU’ BİLE ‘FETÖ’YE SARILDI
Kemal Eskintan ismini duymuşsunuzdur.
En azından 15 Temmuz dosyalarına aşinaysanız ya da benim de aralarında bulunduğum bir avuç gazetecinin çalışmalarını takip ediyorsanız adı tanıdık gelecektir.
Kendisi eski bir asker ve hali hazırda MİT’te üst düzey yönetici.
Hem 15 Temmuz kumpasının hazırlanma sürecinde hem de İŞİD ile çevrilen işlerde koordinatörlerden birisi. Özellikle İŞİD ve cihatçı gruplar söz konusu olduğunda bütün yollar bir şekilde ona çıkıyor.
Sıra dışı bir kariyer hikayesi var.
Dindar avına çıkılan 28 Şubat döneminde bile rahat rahat ‘İslamcı’ takılan Eskintan çocuklarını da Erenköy Cemaati’ne iltisaklı olduğu bilinen Ankara Muradiye Okulları’na yollamıştı. Kendisi ‘muhafazakar’ olmakla bilinse de en iyi çalıştığı ‘komutanlar’ hep Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında ismi geçen kişiler.
1998’deki Adana Mutabakatı’nın koordinatörlüğü, Diyarbakır Lice ve Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’ndaki görevleri sırasında sıra dışı dostluklar kuruyor. Mesela Diyarbakır’da binbaşı iken o dönem Tuğgeneral olan İsmail Metin Temel ile çok yakın dost oluyorlar. Hem Metin Temel hem de Zekai Aksakallı gibi 15 Temmuz aktörleri ile çok yakın.
İstahbaratta çalıştığı dönemde ise bugünün Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile yakınlaşıyor. Hem Hulusi Akar hem de Yaşar Güler ile çok iyi. Suriye’de cihatçıları koordine ederken Erdoğan ile görüntülü konuşacak kadar da Saray ile irtibatlı.
Eskintan TSK’dan emekli olup Hakan Fidan’ın müsteşar olması sonrası MİT’e geçiyor.
Orada da hızla yükseliyor ve 15 Temmuz kumpasının hazırlanması aşamasında aktif olarak rol alıyor. Mesela benim ayrıntıları ile şu videoda anlattığım https://www.youtube.com/watch?v=nXvYq3N4Erc&t=1159s darbeye hazırlık toplantılarının demirbaşlarındandı. 13 Temmuz akşamı MİT’in Çiftlik yerleşkesinde yapılan toplantılara Yaşar Güler, Hakan Fidan ve Zekai Aksallı ile katılan MİT’çiydi.
14 Temmuz’da ise Yaşar Güler ile yine Çitlikte başbaşa görüşen de Eskintan’dan başkası değildi.
Eskintan’ın 15 Temmuz’a yönelik çalışmalarından birisi de darbe girişiminden üç ay önce verdiği FN6 kursuydu. Detayları şu video da https://www.youtube.com/watch?v=uUNhlx-i53U&t=8s anlatmıştım.
Bu skandalın ardında da Eskintan vardı.
‘Ebu Furkan’ kod adlı Kemal Eskintan’ın ‘bu nasıl bir network böyle’ dedirten ilişkilerinden birisi de 15 Temmuz gününe ait.
Hayır, o gün Zekai Aksakallı ile defalarca görüşüyor, ona mühimmat ve zırhlı araç sağlıyor ama kastım o değil. Bugüne kadar pek duyulmamış bir ayrıntıya dikkatinizi çekeceğim.
Bugünün Savunma Bakanı Yaşar Güler o dönem Genelkurmay 2.Başkanı’ydı. TBMM ve mahkemelerden kaçırılan Yaşar Güler’in ifadesine göre o gün karargahta terörle mücadele toplantısına katılıyor.
Ancak anlatmadığı çok önemli bir ayrıntı var.
Güler kurmaylarıyla toplantıdayken ansızın ara verip bir telefon görüşmesi yapıyor. Hemen ardından da karargah da Kadir Sazoğlu ile görüşüyor.
Peki kim bu Kadir Sazoğlu.
Emekli bir uzman çavuş. Hem emekli hem de uzman çavuş gibi en alt rütbedeki bir asker ile bir orgeneralin hem de Genelkurmay 2.Başkanının ne işi olur diye daha yakından bakınca ‘bingo’ dedirten detay ortaya çıkıyor.
Kadir Sazoğlu bir dönem Güler’in makam şoförlüğünü yapmış. 15 Temmuz günü olmasa görüşmeyi ‘belki’ deyip makul görebilirdik. Ancak nasıl bir tesadüfse Sazoğlu 15 Temmuz’da MİT Özel Operasyonlar Daire Başkanı Kemal Eskintan’ın makam şoförlüğünü yapıyor.
Ne Yaşar Güler ne de Kemal Eskintan bu sıra dışı görüşmeye dair tek kelime etmedi. Zaten her ikisi de özenle yargıdan kaçıralan isimlerden.
Kemal Eskintan’ın ‘kariyeri’ne dair çok şey söylemek mümkün ancak dahasını şu video https://www.youtube.com/watch?v=VCyqie-mYiU izleyebilirsiniz.
Ben yazıyı daha da uzatmadan sadede geleyim.
HAKAN FİDAN SONRASI….
15 Temmuz’un, adam kaçırmaların, işkencenin, IŞİD ile çevrilen pis işlerin içinde olan Eskintan, Hakan Fidan’ın teşkilattan ayrılmasından sonra kariyer beklentisine giriyor.
Hatta öyle ki MHP lideri Devlet Bahçeli üzerinde bile kulis yapıyor.
Erdoğan ve Güler ile yakınlığını da herkesin gözünün içine sokar gibi gösteriyor ama beklediği gerçekleşmedi. Yani MİT Başkanı olamadı ve o göreve İbrahim Kalın geldi.
İşte bu durum Eskintan’da büyük hayal kırıklığı ve sonrasında öfke patlamasına yol açıyor. Her yerde hakkının yendiğini söyleyen Eskintan ‘zamanın ruhunu’da ıskalamıyor tabi.
Eskintan MİT Başkanı olamamasını ‘fetö’ye bağlıyor. Ona göre başkan olamadı çünkü akrabaları arasında Gülen Cemaati mensubu olanlar var.
Eskintan’ın iddiasına göre bu yakınları nedeniyle başkanlığı kaybetmiş.
Uzun yıllardır yurt dışında yaşayan akrabaları üzerine baskı bile kurmuş; “sesinizi çıkarmayın, muhalif paylaşımlar yapmayın” demiş. Ancak yine de başkan olamayınca akrabalarını arayıp “sizin yüzünüzden üstümü çizdiler” diye yükleniyor.
Yeri gelmişken hatırlatayım; Ankara’da hiçbir şey gizli kalmaz. Düşmanın söylemezse bile dostun saklamaz. Yani yakası açılmadık bazı kulisler genellikle dost meclislerinden yayılır.
Eskintan her ne kadar MİT Başkanı olamamayı ‘fetöcü akrabalarına’ bağlasa da unuttuğu bir şey var. Erdoğan bir ‘adam kullanıp atma’ üstadıdır.
Her türlü pis işlerini yaptırdığı, kullanıp kullanıp attığı adamların listesini yapsak sayfalar tutar. Kemal Eskintan belki kabul etmekte zorlanacak ama kendisi de bu zincirin son halkalarından birisi oldu.
Hasılı ‘fetö’ ile avunanlar aslında kullanılıp atıldıkları gerçeğiyle acı şekilde yüzleşiyorlar.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***