KARİKATÜR | Yiğit Özgür, Uykusuz dergisi
Kulaktan dolma bilgilerin hayatımızda ne kadar yer tuttuğu pek çoğumuzun malumu. Önemli veya önemsiz, bu tür sözlere çok fazla itibar ediyoruz sanki. “Beynimizin yüzde 10’unu kullanıyoruz abi. Zaten daha fazlasını kullansaydık, şimdiye her birimiz uzaya falan çıkmıştık.” Beynimizin kapasitesi ve kullanımından yola çıkarak bunun gibi sözleri duymayanımız var mı? Peki işin aslı astarı ne? Beynimizin yüzde 10’unu mu kullanıyoruz? Eğer öyleyse, geri kalan yüzde doksanı ne yapıyor?
Beynimizin kaçta kaçını kullanıyoruz? İnsanoğlunun beyninin yüzde 10’unu kullandığı görüşü, daha doğrusu miti, 1900’lü yılların başındaki psikiyatrist William James’in kapasitemizin çok küçük bir kısmını kullandığımız iddiasına dayanıyor. Aradan geçen yıllara rağmen dönem dönem ısıtılıp önümüzde konulan bu konunun, bugünkü bilim adamlarına göre aslında hiçbir bilimsel tarafı yok. Çünkü cevap çok net: Beynimizin yüzde 100’ünü kullanıyoruz!
Beynin her bir kısmını kullanıyoruz
Oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan insan beyni hakkında her geçen gün pek çok araştırma yapılmasına rağmen hâlâ gizemini koruyan pek çok karanlık nokta bulunuyor. Fakat artık bir insanın beyninin tamamını kullandığı, bilim dünyasınca kanıtlanmış bir gerçek. Nörolog Doktor Mehmet Yavuz’a göre beynimizin yüzde şu kadarını kullanıyoruz diye bir tespit yapmak yanlış. Çünkü bir insan, beyninin her bir kısmını kullanmakta. Ayrıca insanoğlunun beyin kapasitesi ve performansı, ağırlığa ve kıvrımlara bağlı değil. Buradaki asıl hadise 10 milyar beyin hücresinin birbirleri arasındaki iletişim düzeyi. Kişinin beyin kapasitesini gösteren olay bu.
Yavuz’a göre nöronlar arasındaki sinaps dediğimiz bağlantılar ne kadar güçlüyse kişinin beyin performansı o kadar yüksek. Kişinin, birtakım zihinsel egzersizlerle beyninin kapasitesini artırması da mümkün. Hücreler arası sinapsların etkileşimi de zihinsel egzersizler yapılarak geliştirilebilir: “Fakat misal, siz on milyar beyin hücresine sahipseniz, bunu beş nöron daha artıramazsınız. Doğuştan verilmiş bir şey bu.” Ayrıca beynin çeşitli yerlerinde çeşitli fonksiyonlar icra eden alanları olduğunu; görme, duyma, hissetme, yürüme hatta duygusal dünyamızı kontrol eden alanların da mevcut bulunduğunu belirtiyor Yavuz. Dolayısıyla beyinde hücreler gruplaşmış ve kendilerine özel spesifik görevlerle özelleşmiş durumda. Bu sebeple beynin şu kadarını kullanıyoruz şu kadarını da kullanamıyoruz gibi bir durum söz konusu değil.
“Sen her şeyin üstesinden gelirsin.” ve “Bunun için yeterli donanıma sahipsin.” gibi mottolara sahip kişisel gelişim kitaplarında bu ve buna benzer pek çok cümle var. Bu tür kitapların bir diğer özelliği de insanların beyin kapasitelerini geliştirme vaadi içeriyor oluşu. “Yüzde 10 olan beyin kapasitenizi yüzde 20’lere 30’lara çıkarın” gibi sloganlara sahip olan kitapların ise hiçbir kıymeti yok Mehmet Yavuz’a göre. Artık günümüzde birçok insanın -nasıl bir eğitim aldıklarını bilmemekle beraber- kişisel gelişim uzmanı olarak ortaya çıkabildiklerini ifade eden Yavuz, bu kişilerin birtakım gizemli unvanlar edinerek piyasaya girdiklerinin, dolayısıyla beyne ve sinir sistemine hâkim bilgilere sahip olmadıkları için yalan yanlış bilgiler öne sürebildiklerinin altını çiziyor: “Bu tür bilgilere çok fazla itibar etmemek lazım. Biraz da pazarlama stratejisiyle yürütülüyor bu işler. İnsanlara, beyinlerinin kapasitesini yüzde 10’dan 20’lere çıkarabilmek adına umut veriliyor. Bu tür vaatlerle bir kazanç kapısı oluşturuluyor.”
Nasıl bir şey bu beyin?
-Beyinde 100 milyar nörondan meydana gelen olağanüstü bir elektrokimyasal bir şebeke söz konusu. Her bir nöronun, 50 bin diğer nöronla bağlantısı olduğu düşünülürse, bu da toplamda yüz trilyon bağlantı anlamına geliyor.
-Bir insanın, beyninde gerçekleşen bağlantıları saymak koşuluyla, tamamını sayıp bitirmesi 3 milyon yılını alacaktır. Bu da yaklaşık 42 bin insan nesli demek.
-Beynimiz 10 vatlık bir ampul oranında elektrik enerjisi kullanır. Ağırlığı 1,5 kg kadar gelmesine rağmen vücudun kalorilerinin büyük bir bölümünü tüketir.
-Bir insan beyni, hiçbir zaman bir başkasının beyni ile aynı değildir. Tek yumurta ikizlerinin bile!
-Sağ beyin vücudun sol tarafını, sol beyin ise vücudun sağ tarafını idare eder. Bu nedenle beyninin sağ tarafındaki damarları tıkananların sol taraflarında, sol tarafında tıkanıklık olanların ise vücudunun sağ tarafında felç görülür.
-Beynin hem sağ hem de sol lobunu, kısacası bütünsel olarak beynin her yerini mükemmel kullanan dâhilerde ve lider kişilerde, sağ ve sol beynin her an bağımsızlıklarını ilan etmeleri tehlikesi vardır. Bu nedenle dahilik ile delilik arasında ince bir çizgi vardır.
-Ortalama insan beyni 1375 gramdır. Ağırlık olarak en büyük beyinlerden biri Rus yazar Ivan Turgenyev’in beyni: 2021 gram. Dünyanın en zeki adamlarından biri kabul edilen Einstein’ın beyni ise 1230 gram.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***