İstanbul barajlarındaki doluluk oranları, dokuz yıl sonra Eylül başı itibariyle yüzde 29’un altına indi. 16,5 milyon nüfusun yüzde 65’inden fazlasının yaşadığı kentin Avrupa yakasındaki barajlar, toplam su rezervinin yüzde 35’ine sahip.
Avrupa yakasındaki en büyük su kaynağı olan Büyükçekmece Gölü’nde doluluk oranı yüzde 7,81’e, Kazandere barajında yüzde 9,85’e, Pabuçdere barajında ise yüzde 4,11’e inmiş durumda.
Yaz aylarındaki kuraklıktan daha az etkilenen Anadolu yakasındaki barajların doluluk oranı ise biraz daha yüksek. Ömerli barajında doluluk oranı yüzde 61,1 iken Darlık barajında ise bu oran yüzde 42,94.
İSKİ: “Yağışların Kasım ve Aralık aylarına kayması bizi sıkıntıya sokabilir ancak barajlardaki sularla regüle etmeyi planlıyoruz”
Her gün internet üzerinden barajlardaki doluluk oranlarını araştıran İstanbullular, kapsamlı su kesintilerinin başlamasından endişe duyuyor.
Ancak kentin su rejimini yöneten İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ, Avrupa yakasındaki peyzaj alanlarındaki su kullanımlarının azaltılması yönünde karar alırken bu yıl su kesintisi olmayacağından emin.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz, “Ekim ayında beklediğimiz yağışların, Kasım ve Aralık aylarına kayması bizi sıkıntıya sokabilir. Ancak bu sorunları da o zaman barajlarda biriktirdiğimiz sularla regüle etmeyi planlıyoruz. İstanbul’da bahçe ve peyzajlarda yıllık 30-35 milyon metreküp gibi yüksek bir su tüketimi olduğunu görüyoruz. Özellikle bu sene gibi Trakya’da büyük bir kuraklık yaşandığı zaman, peyzajı bizim sulamamamız lazım. Avrupa yakasındaki aboneliklerin iki ya da üç aylık periyot için geçici olarak kapatılması kararı alındı. Bundan sonra yapılacak peyzaj uygulamalarında İstanbul iklimine uygun olması lazım ki dışardan su getirmek gerekmesin” dedi.
“Melen barajı tamamlandığında şehrin bir yıllık suyunu yedeklemiş olacağız”
İki hafta önce İstanbul’un fethinin kutlanacağı 2053 yılı için içme suyu master planını açıklayan İSKİ, bu periyotta Türkiye’nin en büyük kentinin ciddi bir su problemi yaşamayacağını ortaya koydu.
Bülent Solmaz, meteorolojik tahminler ve Devlet Su İşleri’nin Kocaeli’nde yapımını sürdürdüğü Melen Barajı’nın en büyük güvenceleri olduğunun altını çiziyor.
Solmaz, “İklim öngörülerine bakıldığı zaman İstanbul’un yer aldığı aynı zamanda bizim su kaynaklarımızın bulunduğu ülkemizin kuzey bölgelerinde, yağış miktarlarının yükseleceği, artacağı tahmin ediliyor. O anlamda bizde gelecekte yağmur fazlası olacak diyeyim. Melen barajı tamamlandığındaysa neredeyse şehrin bir yıllık suyunu yedeklemiş olacağız. Dolayısıyla 30 yıllık bir öngörü için İstanbul’da su temini anlamında içme suyu anlamında bir problem görünmüyor” diye konuştu.
694 milyon metreküp kapasitesi ile kentin en büyük su rezervleri Ömerli, Terkos, Darlık barajları ile Büyükçekmece gölünün toplamından daha büyük bir miktar suyu İstanbul’a gönderecek Melen barajının inşaatı, 2014’te başlamasına rağmen henüz bitirilemedi.
Dursun Yıldız: “İstanbul’da su kullanım konforu geçmişteki anlayışla artık sürdürülemez”
Melen barajının İstanbul’un su temini açısından sahip olduğu önemi kabul eden Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ise İstanbulluların vakit kaybetmeden su tüketim alışkanlıklarını değiştirmesi gerektiğini söylüyor.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Yıldız, “Özellikle tuvalet rezervuarlarında ve duşta kullanılan su, evsel kullanımın yüzde 60’ını oluşturuyor. Tasarruflu kullanacak olursak yüzde 35-40’a indirilebilir. Diğer taraftan bulaşık ve çamaşır makinelerinde suyun daha verimli kullanılması mümkün olabilir aynı şekilde bahçe sulaması, araç yıkanması gibi birtakım alışkanlıklardan uzaklaşılabilir. Topyekün kullanılan çeşme suyunun hane başına yüzde 30-33 oranında azaltılması mümkün. İstanbul’da su kullanım konforu, geçmişte olduğu gibi aynı anlayışla artık sürdürülemez” ifadelerini kullandı.
“İstanbul’un mevcut su kapasitesi önümüzdeki yıllar iklim değişikliği riskini atlatacak kadar yüksek değil”
İstanbul’daki kuraklığın yazın başlamadığını geçen yılın sonbaharından bu yana yağışlarda sorun olduğunu vurgulayan Dursun Yıldız, arz yönlü değil talep yönlü su yönetiminin ana çözüm olduğu iddiasında.
Su Politikaları Derneği Başkanı, “Geçen sene Ocak ayına kadar devam eden kış kuraklığı barajlardaki azalmada etkili oldu. Yazın kurak geçmesi de su talebini arttırdı. İstanbul’da günlük tüketim, 3,5 milyon metreküpe kadar çıktı. Aynı zamanda buharlaşma da arttı ki uzmanlar yaz mevsimi boyunca barajlara giren suyun yüzde 10’unun buharlaştığını tespit etti. İstanbul’da su verimliliği için uzun vadeli çabalara ihtiyaç var. İstanbul su yönetimi, hızla talep yönetimine geçmeli aksi taktirde İstanbul’un mevcut su kapasitesi önümüzdeki yıllar iklim değişikliği riskini atlatacak kadar maalesef yüksek değil” değerlendirmesini yaptı.