Kaybedilen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ardından büyük bir kopuş yaşandığı gözlenen altılı masada tartışmalar devam ediyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener‘in ittifak karşıtı söylemleri, bunlara ek olarak 2019’da yıllar sonra AKP’den alınan İstanbul ile Ankara’da ‘CHP’nin kaybetmesini göze alarak‘ kendi adaylarını çıkaracaklarını açıklaması, büyük yankı uyandırdı.
Konunun başlıca muhataplarından biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gelişmelerle ilgili olarak Sözcü yazarı İsmail Saymaz‘ın sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş‘la birlikte o dönem İYİ Parti kanadının ‘cumhurbaşkanı adayı’ olmasını istediği iki isimden biriydi.
“Biraz zamana bırakıp, analiz edip değerlendirmelerini biraz daha algılayıp gerekiyorsa kendisiyle yüz yüze konuşup İstanbul stratejisini daha net anlamak isterim” diyen İmamoğlu, akabinde “İttifak olmamalıdır” fikrine katılmadığını söyledi:
“(…) Bu anlamda ‘İttifak olmamalıdır’ diye bir fikre asla katılmıyorum. Her zaman ittifak şart. Kaldı ki en büyük ittifakın tabandaki toplumsal ittifak olduğunu unutmayalım. Bütün siyasi partiler için geçerli bu.”
Gazetecinin yönelttiği sorular ve İmamoğlu’nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
– Akşener’in “Ankara ve İstanbul da dahil aday göstereceğiz” açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sayın Akşener’in söylemlerini takip ettim. Ama içerik olarak nasıl somut hamleler olacak ya da süreci bugünden tayin edecek mi, yoksa değerlendirecek mi, zaman içerisinde kararını başka süreçler etkileyebilir mi, bunlar konuşmaya muhtaç. Diyalog her zaman gereklidir. Biz bu anlamda İyi Parti kitlesi ve teşkilatıyla İstanbul’da gayet uyumlu bir süreç yürüttük.
Şu anda sadece sayın Akşener’in basına yansıyan konuşmalarını okudum. Biraz zamana bırakıp analiz edip değerlendirmelerini biraz daha algılayıp gerekiyorsa kendisiyle yüz yüze konuşup İstanbul stratejisini daha net anlamak isterim. Diyalog her zaman iyidir. Onun için somut bir cevap verilecek bir husus olduğunu düşünmüyorum.
– İttifak kurulmazsa İstanbul için nasıl bir tesir yaratır?
Türkiye’nin siyaseti artık bir ittifak siyaseti. İttifakın biçimleri seçimlerin zeminine ve bölgesine göre değişebilir. Bu anlamda ülkedeki genel seçim atmosferi de ittifak gerektirdi. Görüyoruz ki yerel seçimde de ittifak süreçleri etkili olacak. Bazen ittifaklar etkili olacak, bazen ittifakları bozmak etkili olacak. Bazen ittifaklara yanlış yaptırmak da etkili olabiliyor.
Bu anlamda “İttifak olmamalıdır” diye bir fikre asla katılmıyorum. Her zaman ittifak şart. Kaldı ki en büyük ittifakın tabandaki toplumsal ittifak olduğunu unutmayalım. Bütün siyasi partiler için geçerli bu. Çünkü bazen yerel seçim-genel seçim duyguları farklı refleksler oluşturabiliyor. O manada ben elbetteki siyasi partilerin ittifaklarını önemsiyorum. Ama en az onun kadar, belki daha fazlası, toplumun kendi içinde oluşturacağı ittifakları da önemsiyorum.
– Cumhur İttifakı da ortak adayla çıkacak.
Dediğim gibi siyaset, ittifak siyaseti Türkiye’de. Başka bir sistemle karşı karşıyayız. 2017 referandumuyla böyle bir dönem başladı. Türkiye daha farklı sistemi konuşabilir mi diye 2028’i, 2029’u hedef olarak önümüze koyarsak, en az yedi yıl daha bu sistemle geleceğe bakmak durumundayız. Cumhur’un ittifakı sağlam bir şekilde yerel seçimlerde yürütmesi karşılığında bizim de ittifakı önemsememiz şarttır. Karşı bir diyaloga şimdilik girilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
KILIÇDAROĞLU’NUN İSTANBUL’DAKİ SON ÜÇ ZİYARETİNDE NEDEN YOKTU?
İmamoğlu, “Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’daki son üç ziyaretinde sizi göremedik. Özel bir durum söz konusu mu?” sorusuna da “Bu soruyu ben cevaplayamayacağım. Çünkü sorunun muhatabı ben değilim” yanıtını verdi.
Bunun üzerine Saymaz, “Davet mi edilmediniz?” ifadesini kullandı. İmamoğlu, “O kadar söyleyeyim. Sorunun muhatabı ben değilim. Bilgi sahibi olmadığınız bir hususta cevap da veremezsiniz” yanıtını vermeyi tercih etti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***