Açık Toplum Vakfı, insan hakları ve demokrasi konusunda 30 ülkede kamuoyunun görüşlerini ortaya koyan kapsamlı bir araştırma yürüttü.
Araştırma için, 18 Mayıs-21 Temmuz tarihleri arasında 30 ülkeden 18 yaşından büyük 36 binden fazla kişiye 45 soru yöneltildi. Her ülkeden bin ile 2 bin kişi arası ankete katıldı.
Anketin Türk katılımcıları, ülkede en çok endişe duydukları konunun göç olduğunu dile getirdi. Türkiye’den katılımcıların yüzde 25’i göçü ülkelerinin karşı karşıya olduğu “en acil sorun” olarak tanımlarken, yüzde 60’ı diğer ülkelerin mülteciler için daha güvenli ve yasal yollar açmasını desteklediklerini ifade etti.
Anket ayrıca Türk katılımcıların yarısının “seçimlerle ya da parlamentoyla uğraşmayan bir lidere sahip olmanın bir ülkeyi yönetmenin iyi bir yolu olduğunu” düşündüğünü ortaya koydu.
Ancak sadece dörtte biri (yüzde 27) otoriter rejimlerin vatandaşların isteklerini demokrasilerden daha iyi karşıladığı görüşünde.
Türk katılımcıların ülkeler arasındaki ekonomik eşitsizlikleri bir önceki yıla kıyasla daha önemli bir sorun olarak algıladığı (yüzde 82), aynı zamanda yüksek gelirli ülkelerin hem dünya çapında sera gazı emisyonlarının azaltılmasında (yüzde 85) hem de düşük gelirli ülkelerin iklim değişikliğinden kaynaklanan ekonomik kayıplarının telafi edilmesinde (yüzde 85) öncü bir rol üstlenmeleri gerektiği konusunda hemfikir olduklarını ortaya koydu.
Türk vatandaşları ayrıca, diğer ülkelerin küresel karar alma süreçlerinde daha fazla söz sahibi olmasını istiyor. Türk katılımcıların yüzde 59’u düşük gelirli ülkelerin küresel karar alma süreçlerinde daha önemli bir role sahip olması fikrini desteklerken, yüzde 60’ı Afrika Birliği’nin G20’ye dahil edilmesini istiyor.
“Türk katılımcılar ankette demokrasiyi en çok destekleyenler arasında”
Açık Toplum Vakfı Avrupa ve Orta Asya Özel Danışmanı Gökçe Tuyluoğlu, ankete katılan Türkler’in parlamentoların ve seçimlerin ortadan kaldırılması isteğinin demokrasi isteğiyle çelişiyormuş gibi görünmesinin nedenini VOA Türkçe’ye açıkladı.
“Türk katılımcılar ankette demokrasiyi en çok destekleyenler arasında yer aldı. Türk halkının yüzde 96’sı demokratik bir ülkede yaşamanın önemli olduğunu belirtti, ki bu oran ankete katılan 30 ülke arasında Etiyopya ile birlikte en yüksek oran” diyen Tuyluoğlu aynı zamanda, Türk halkının yüzde 50’sinin parlamentoları ve seçimleri ortadan kaldıran liderlerin iyi bir yönetim şekli olduğunu söylemesinin de önemli olduğunu dile getirdi. Gökçe Tuyluoğlu, şöyle konuştu:
“Yaş olarak bakıldığında bu soruya ilişkin bulgular benzerlik göstermektedir. 18-35 yaş arası kişilerin yüzde 47’si, 36-55 yaş arası kişilerin yüzde 49’u ve 56 yaş üstü kişilerin yüzde 56’sı bunun iyi bir yönetim şekli olduğunu düşünmektedir. Bu görünüşteki çelişkiyi, Türk halkının demokrasiye bir kavram olarak inandığını, ancak diğer sistemlerde veya belki de demokrasinin değiştirilmiş biçimlerini daha değerli buldukları olarak görebiliriz. Anketin genelinde, günümüzün çoklu krizlerinin ortasında, insanların demokrasinin öncelikleri yerine getirme yeteneğini sorguladığını gördük ve Türkiye’de de bunun bir yansıması olabilir.”
“Türkiye, göçü en önemli endişe kaynağı olarak gören tek ülke”
Tuyluoğlu VOA Türkçe’nin “Türkiye dışında göçün başlıca endişe kaynağı olduğunu söyleyen başka bir ülke var mı? Sizce Türkiye’de göç neden en önemli endişe kaynağıdır?” sorusuna ise, şu yanıtı verdi:
“Türkiye, yüzde 25’lik bir oranla katılımcıların göçü en önemli endişe kaynağı olarak belirttiği tek ülkedir. Bu durum, Türkiye’nin dünyada en fazla mülteciye evsahipliği yaptığı ve ülke içinde en tartışmalı konulardan biri olduğu düşünüldüğünde anlamlıdır. Benzer şekilde, önemli sayıda göçmene evsahipliği yapan ve bu nedenle ülke içinde tepkiyle karşılaşan diğer ülkeler de göçü önemli bir endişe kaynağı olarak sıralamıştır. Örneğin, Almanya (yüzde 18), Fransa (yüzde 17), İngiltere ve İtalya (yüzde 15) gibi yüksek gelirli Avrupa ülkelerinin tümü, yüzde 7 olan küresel ortalamanın önemli ölçüde üzerinde yer almıştır.”
“ABD gibi seçimlerin yaklaştığı ülkelerde huzursuzluk ve şiddet korkusu fazla”
Araştırmada başka ülkelere ilişkin de çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre, ABD ve Fransa’daki katılımcıların üçte ikisi de gelecek yıl siyasi huzursuzluk ve belirsizliğin sebep olabileceği şiddetten korkuyor.
Huzursuzluk endişesine ilişkin VOA Türkçe’ye konuşan Açık Toplum Vakfı Savunma Küresel Direktörü Natalie Samarasinghe, araştırmanın en endişe verici bulgularından birinin genel olarak insanların yüzde 58’inin önümüzdeki 12 ay içinde siyasi huzursuzluğun sokaklarda şiddete yol açacağından korkması olduğunu dile getirdi.
Özellikle korkunun ABD (yüzde 67) gibi seçimlerin yaklaştığı ülkelerde yüksek olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Samarasinghe, bununla birlikte seçimin bu yıl olmayacağı Almanya’da (yüzde 55) ve Suudi Arabistan’da da (yüzde 41) bu oranın yüksek olduğunun görüldüğünü kaydetti. Samarasinghe, şu değerlendirmede bulundu:
“Dolayısıyla ortada daha geniş bir mesele var gibi görünüyor; bu sınırlar ötesi bir eğilim. Bu durum, politikacılara yönelik yaygın küresel güvensizlik ve insanların önem verdiği yoksulluk ve eşitsizliğin yanısıra artık son derece kişisel bir mesele haline gelen iklim değişikliği gibi konularda sonuç alma becerilerinden duyulan memnuniyetsizlikle bağlantılıdır.”
Yüzde 70 iklim değişikliğinden endişeli
Ankete katılan gençlerin (18-36 yaş arası) sadece yüzde 57’si demokrasinin herhangi bir yönetim biçimine tercih edilebilir olduğuna inanırken, bu oran daha yaşlı katılımcılarda yüzde 71 ölçüldü.