Türkiye’de pek çok öğrenci ekonomik kriz, artan ev kiraları, özel yurt ücretleri ve Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının yetersiz kalmasından dolayı barınma sorunu yaşıyor.
Gerçek Gündem’e konuşan üniversite öğrencileri fahiş kira fiyatları ve ekonomik nedenlerden dolayı barınma sorunuyla başa çıkmak zorunda kaldıklarını ve kalacak yer bulamadıklarını anlatıyor. Öğrenciler okulunu bile dondurmayı düşündüklerini söylüyor.
“GERİYE KALAN SEÇENEKLER KYK VE CEMAAT YURTLARI”
Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Nazlı Bayrak, Boğaziçi Üniversitesi’nde yurtsuz bırakılan öğrencilerden biri. Anne ve babasının asgari ücret aldığını söyleyen Bayrak, ekonomik nedenlerden dolayı eve çıkacak durumunun olmadığını ifade ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin bulunduğu Rumelihisarüstü’nde kiralar 20 bin TL’den başlıyor.
“Benim gibi binden fazla öğrenciyi yurtsuz bıraktılar. Okulumu dondurmayı bile düşünüyorum çünkü bu şartlarda ev tutmam imkansız. Geriye kalan seçenekler de KYK yurtları ya da cemaat yurtları” diye konuşan Bayrak, ortaokuldan üniversiteye kadar cemaat yurtlarında kaldığını söyledi.
“BU YURTLARDA KALDIĞINIZ SÜRE BOYUNCA BİR BİREY OLMAK YERİNE ONLARIN BİR UZANTISI OLUYORSUNUZ”
Bayrak, İzmir’de İmam Hatip Ortaokuluna başladığı yıl “cemaat yurtlarında” kaldı. Ailesinin isteğiyle henüz 10 yaşındayken cemaat yurtlarına gönderildiğini söyleyen Bayrak, üniversiteye başlayana kadar “Süleymancılar” diye anılan tarikatın “yurtlarında” kaldı. Bayrak, “cemaat yurtlarının” yaş fark etmeksiniz kalan herkeste bir şekilde travma oluşturduğunu söyledi ve ekledi:
“Cemaat yurtları kesinlikle insani şartların sağlandığı barınma seçeneği değiller. Bu yurtlarda kaldığınız süre boyunca bir birey olmak yerine onların bir uzantısı oluyorsunuz ve sizi kendilerine benzetmek için her şeyi yapıyorlar.”
“ANNEMLER BENİ YURDA BIRAKIP ÇIKTIKTAN SONRA HİSSETTİĞİM YALNIZLIĞI HAYATIM BOYUNCA HİÇBİR ZAMAN HİSSETMEDİM”
Cemaat yurtlarında kalmaya başladığında ilkokul 4’üncü sınıfta olan Bayrak, ailesinin kendisini bu yurtlara zorla gönderdiğini söyledi. Bayrak, “Ailem bu yurtlarda kalmamı istiyordu. Annemler beni yurda bırakıp çıktıktan sonra hissettiğim yalnızlığı hayatım boyunca hiçbir zaman hissetmedim” diye konuştu.
“BİR ODADA 20 KİŞİYLE BİRLİKTE KALIYORDUK”
Boğaziçi öğrencisi Bayrak, kaldığı “cemaat yurtlarını” şöyle anlattı:
“Aslında yurtlarda isteyerek kaldığımı sanıyordum ama işin içine girince her şey daha farklı olmaya başladı. Kaldığım yer 3 odalı bir evdi. Bir tane baş hoca vardı. Hocanın kendi odası vardı ama biz salon olarak kullanılan bir odada 20 kişiyle birlikte kalıyorduk. Yerlere yatak serip o odada uyuyorduk, sabahları da yataklarımızı toplayıp aynı yerde ders işliyorduk. Yemek vaktinde de yine aynı odada hep birlikte yemek yiyorduk. Gelen çocukların yaşları 10-16 arası değişiyordu. Babam benim de okula devam etmeyip medresede kalmam için çok uğraştı ama annemin mücadelesiyle okula devam ettim.”
“ONLAR İÇİN ÇOCUKLARI MANİPÜLE ETMEK DAHA KOLAY”
Ortaokuldan sonra liseyi de kız imam hatip lisesinde okuyan Bayrak, 18 yaşına kadar cemaat yurtlarında kaldığını söyledi. Bayrak, “Ailem liseden sonra beni bu yurtlara bir daha göndermediler. Zaten bu tarz yerlerde 18 yaşın üstünde neredeyse hiç kimse kalmıyor çünkü onlar için çocukları manipüle etmek çok daha kolay” dedi.
“GECE YATARKEN BİLE BAŞIMIZI AÇMAMIZA İZİN VERMEZLERDİ”
Yurt içerisinde uyulması gereken katı kuralların, katılımı zorunlu olan dini derslerin olduğunu söyleyen Bayrak, “İlk defa cemaat yurtlarında kaldığımda 11 yaşındaydım. Gece yatarken bile melekler saçımızı görmesin diye başımızı açmamıza izin vermezlerdi” diye konuştu.
“AİLEM YÜZÜNDEN ÇOCUKLUĞUMUN TAMAMI CEMAAT YURTLARINDA GEÇTİ”
İstanbul’da binlerce öğrenci gibi barınma sorunu yaşayan üniversite öğrencisi Emre* ise, bir yılı aşkın süredir çadırda kalıyor. Kalacak yer bulamadığı için parklarda, sokaklarda ve kütüphanelerde kalan Emre*, bu durumun nedeninin ailesinden kaynaklandığını söylüyor:
“Ailem yüzünden çocukluğumun tamamı cemaat yurtlarında geçtiği için bir daha bu yurtlarda kalmak istemiyorum. Ev ve yurt fiyatları da çok yüksek. Aklıma çadır fikri geldi ve son paramı çadıra harcayıp uzun bir süre çadırda yaşadım.”
“BİR YILDAN UZUN SÜREDİR ÇADIRDA, PARKTA, BANKTA YAŞADIM”
İki işte çalışan Emre*, kronik rahatsızlığından dolayı çadırda yaşamanın kendisini çok zorladığını söylüyor. Eylül ayında yani okullar başladığında kalacak yer bulması gerektiğini belirten Emre*, kendisi gibi binlerce öğrencinin özellikle İstanbul gibi fiyatların çok yüksek olduğu yerde barınma sorunu yaşadığını ifade ediyor:
“Ailevi nedenlerden dolayı gidecek hiçbir yerim yoktu. Bir yerden sonra durumu kabullenmek zorunda kalıp barınmayla, maddiyatla ve rahatsızlığımla başa çıkmak zorunda kaldım. Bir yıldan uzun bir süre kütüphanelerde, banklarda, parklarda yani kısacası sokakta yaşadım.”
*İsmi değiştirilmiştir.
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***