– Stuttgart Hohenheim Üniversitesi’nde Almanya’da sağ popülizm, komplo söylemleri, demokrasiden memnuniyet ve siyasi kurumlara güvenin analiz edildiği araştırmadan ilginç sonuçlar elde edildi.
DW Türkçe’nin haberine göre, Dr. Frank Brettschneider liderliğindeki araştırma grubunun elde ettiği sonuçlar Almanların dörtte birinin ülke siyasetinin “gizli güçler” tarafından kontrol edildiğine inandığını ortaya koydu. Alman halkının beşte biri ise kitle iletişim araçlarının halka “sistematik olarak yalan söylediğini” düşünüyor.
KOMPLO TEORİLERİ DE SEÇENEKLER ARASINDAYDI
Forsa araştırma şirketi Temmuz 2023’te araştırma ekibi adına 4 bin 24 Alman vatandaşıyla görüştü. “Sağ popülistler aynı anlatı unsurlarını tekrar tekrar kullanıyor” diyen Dr. Frank Brettschneider, söz konusu unsurları şöyle sıralıyor:
“1. Tek tip bir ‘halk iradesi’ var. 2. Bu irade iç ve dış güçler tarafından bastırılıyor. 3. İç güçler arasında siyasi elitler ve kitle iletişim araçları yer alıyor. 4. Dış güçler AB, küreselleşme ve İslam merkezli olarak görülüyor.”
Sağ popülist dünya görüşünün halk arasında ne ölçüde yaygın olduğunu belirlemek için katılımcılardan aralarında komplo teorileri de bulunan 22 farklı söylemin değerlendirilmesi istendi. Katılımcılardan bu ifadelere ne derece katılıp katılmadıklarını belirtmeleri istendi.
‘ALMANLARIN BEŞTE BİRİ KAPALI SAĞ POPÜLİST DÜNYA GÖRÜŞÜNE SAHİP’
Dr. Frank Brettschneider, bu anketten elde edilen sonuca göre göre katılımcıların yaklaşık beşte birinin “kapalı bir sağ popülist dünya görüşüne” sahip olduğunun ortaya çıktığını belirterek, “Almanların yüzde yedisinde çok güçlü derecede, yüzde on birinde ise güçlü derecede sağ popülizm eğilimi bulunuyor” dedi.
Almanya’nın doğusunda bu oran yüzde 23’le, yüzde 17 ölçülen batıya göre daha yüksek olduğu belirlenirken, katılımcıların örgün eğitimi arttıkça, sağ popülist dünya görüşüne sahip olanların oranının da azaldığı yine araştırmadan çıkan bir sonuç. Sağ popülist dünya görüşü 45 ila 59 yaş arasındakilerde en yüksek (yüzde 21) seviyede bulunurken, 18 ila 29 yaş arasındakilerde ise en daha düşük (yüzde 11) seviyede ölçüldü.
En büyük fark ise Yeşiller ve sağ popülist AfD partisi destekçileri arasında görüldü. Buna göre AfD destekçilerinin yüzde 79’u sağ popülist bir dünya görüşüne sahip olduğunu belirtirken, Yeşiller partisi destekçilerin sadece yüzde biri sağ popülist dünya görüşüne sahip olduğun dile getirdi.
‘GİZLİ GÜÇLER’
Katılımcıların dörtte biri Almanya’da siyasetin “gizli güçler” tarafından kontrol edildiğine inanıyor. “Siyasi kararlar üzerinde büyük etkisi olan gizli örgütler var” ifadesine katılanların oranı yüzde 25. Bu kesim “Politikacılar ve diğer liderler sadece arkalarındaki güçlerin kuklasıdır” söylemine katılıyor. Görüşüne başvurulanların yüzde 16’sı ise “Ülkemiz şu anda demokrasiden çok diktatörlüğe benziyor” görüşünü savunuyor.
Dörtte biri de iktidardakilerin “halkı kandırdığını” düşünüyor. AfD destekçilerinin yüzde 81’i bu görüşe katılıyor. Almanların yüzde 27’si “Hükümet halktan gerçekleri saklıyor” görüşünde. Ve Almanların yarısından fazlası politikacıları genel olarak soğuk buluyor.
YÜZDE 23 ‘MEDYA SADECE DİKTE EDİLENLERİ AKTARIR’ DİYOR
Dr. Frank Brettschneider, “Sağ popülistler sadece partileri ve siyasetçileri kötülemekle kalmıyor, aynı zamanda kitle iletişim araçlarını da karalıyorlar” diyor. Alman vatandaşlarının beşte biri ila dörtte biri kitle iletişim araçlarını manipülasyon yapmakla suçluyor. Yüzde 21’i ise “Almanya’da halka medya tarafından sistematik olarak yalan söylendiğini” düşünüyor. AfD destekçilerinin yüzde 85’i bu ifadeye katılıyor.
Alman vatandaşlarının yüzde 24’ü “Medya ve siyaset, halkın görüşlerini manipüle etmek için el ele çalışıyor” görüşünde. Yüzde 23’ü ise “Medya sadece yöneticilerin dikte ettiklerini aktarır” diyor.
Dr. Frank Brettschneider, geleneksel kitle iletişim araçlarına duyulan derin güvensizliğin Doğu Almanya’da Batı Almanya’ya kıyasla çok daha belirgin olduğunu belirtiyor.
Görüşlerine başvurulan katılımcıların dörtte biri federal düzeyde demokrasinin işleyişinden memnun değil. Bu rakam eyalet ve belediye düzeylerinde daha düşük ölçüldü. Katılımcıların sağ popülist dünya görüşü ne kadar belirginse, demokrasinin işleyişinden duyulan memnuniyetsizlik de o kadar artıyor.
EN ÇOK GÜVEN DUYULANLAR: BİLİM, POLİS VE MAHKEME
Almanlar en çok bilime, polise ve mahkemelere güveniyor. Federal Hükümete, Avrupa Parlamentosuna ve siyasi partilere ise duyulan güven daha az. Dr. Frank Brettschneider, “Almanların sadece yüzde 13 ve 14’ü bilime ya da polise güvenmezken, yaklaşık yüzde 50’si siyasi partilere ya da federal hükümete güvenmiyor” diyor. Araştırmadan çıkan diğer bir ilginç sonuç ise bir kişinin dünya görüşü ne kadar sağ popülistse, devlet kurumlara olan güvensizliği de o derece artıyor. (Kaynak)
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***