AFP haber ajansı, Suriyeli göçmenleri Libya ve Akdeniz üzerinden Avrupa’ya kaçıran insan kaçakçılarıyla konuşarak dünyanın en tehlikeli göç yolculuğunun ayrıntılarını aktardı. Haberde Suriye’nin kuzeyindeki kaçakçıların göçmenleri Türkiye yanlısı savaşçılar gibi göstererek Libya’ya kaçırdıkları belirtildi.
Umutsuz durumdaki Suriyeliler’in Whatsapp uygulamasından gönderdikleri “Avrupa’ya gitmek istiyorum” yazan bir mesaj, Libya’ya ve Akdeniz’e uzanan dünyanın en tehlikeli göç yolculuklarından birinin başlangıcı olabiliyor.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın barış yanlısı gösterileri bastırmasıyla başlayan çatışmaların ardından 12 yıl geçti. Suriyeliler hala 500 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, milyonların evlerinden olduğu ve uluslararası savaşçılarla, küresel cihatçıların katıldığı savaştan kaçmaya çalışıyor.
AFP haber ajansına konuşan aktivistlere ve göçmen ailelerine göre Haziran ayında Libya’dan yola çıkarak Yunanistan açıklarında batan teknedeki 750 göçmenden 141’i Suriyeli’ydi. Yolcuların çoğunun öldüğü sanılıyor.
AFP Suriyeli insan kaçakçılarıyla ve göçmenlerle bir göçmen merkezi haline gelen Libya’ya ve buradan Akdeniz’e uzanan dünyanın en ölümcül ve insan hakları ihlalleriyle dolu yolculuğu hakkında konuştu.
AFP’nin konuştuğu herkes kimliklerini gizli tutmayı tercih etti.
“Her ay birkaç grup gönderiyoruz”
Suriye’nin güneyindeki Dera vilayetinden bir kaçakçı “Her şeyi telefonla hallediyoruz” dedi.
İnsan kaçakçısı Whatsapp’tan AFP’ye yaptığı açıklamada “Pasaportlarının bir kopyasını istiyoruz, onlara parayı nereye yatıracaklarını söylüyoruz. Kimseyi yüz yüze görmüyoruz” diye konuştu.
Suriye’deki isyan hareketinin beşiği olan Dera, 2018’de rejimin kontrolüne girmişti.
Aktivistlere göre o zamandan bu yana cinayetler, çatışmalar, zorlu yaşam koşulları kentten toplu bir göçün başlamasına neden oldu.
Kaçakçı “İlk yıl başladığımızda yalnızca bir grup göndermiştik. Bugün her ay birkaç grup yolluyoruz. İnsanlar evlerini satıyorlar ve ülkeyi terk ediyorlar” dedi.
Libya, NATO’nun desteklediği isyan hareketiyle diktatör Muammer Kaddafi’nin 2011’de öldürülmesinin ardından kaosa sürüklenmiş, aynı yıl Suriye savaşı başlamıştı.
Kuzey Afrika ülkesi Libya, batıda Birleşmiş Milletler’in tanıdığı hükümetle doğuda Şam’la bağları olan Halife Hafter’in güçleri arasında bölünmüş durumda.
“Suriyeli göçmenlerden kişi başı 6 bin dolar alınıyor”
AFP’ye konuşan kaçakçıya göre Suriyeliler göç yolculuğu için kişi başına çoğu zaman komisyon alan bir aracı ile 6 bin dolar yatırıyor.
Kaçakçı kendi payını açıklamak istemedi ancak göçmenler İtalya’ya ulaşınca parasını aldığını söyledi. Tekne yolculuğunu ise Libya’nın doğusundaki ortağının düzenlediğini anlattı.
Dera’daki bir seyahat acentası göçmen rolü yapan bir AFP muhabirine paket ücretinin 6.500 dolar olduğunu söyledi.
Seyahat acentası, Whatsapp mesajıyla yaptığı açıklamada buna uçak bileti, Libya’nın doğusuna giriş belgeleri, havaalanından alınma, taşıma, kalacak yer, İtalya’ya tekne yolculuğu ve can yeleğinin dahil olduğunu söyledi, göçmenlerin otelde ya da döşeli bir evde kaldıklarını ekledi ancak Suriyeliler bu tür sözlerin genelde tutulmadığını söylüyor.
Göçmenler AFP’ye yaptıkları açıklamada kalabalık ve hastalığın kol gezdiği depo benzeri yerlerde kaldıklarını, silahlı nöbetçilerin de göçmenlere şiddet uyguladığını anlattı.
Dera vilayetinden 23 yaşındaki Ömer bu yıl Libya’ya kaçmak oradan da İtalya’ya geçmek için 8 bin dolar borç almış. Ömer,”geleceği olmayan bir ülkeden” kaçmaktan başka çaresi olmadığını anlatıyor.
Ömer şimdi Almanya’da. İki haftasını Libya’nın doğusunda sahile yakın bir hangarda 200 kişiyle birlikte kilitli geçirdiğini söylüyor.
“İstismar edildik, azarlandık, aşağılandık, dövüldük” diyen Ömer nöbetçilerin kendilerine çok az miktarda pirinç, ekmek ve peynir verdiklerini anlatıyor.
Ömer, “Gidiş günümüzde 20 silahlı adam bize tüfeklerinin dipçiğiyle vurarak hangardan denize kadar koşmamızı söyledi” diyor.
Yaşadıklarını, “Nihayet kıyıya ulaştığımızda tükenmiştim. Başardığıma inanamamıştım” diye anlatıyor.
Suriye’nin kuzeyinde Türkiye yanlısı silahlı askerleri istihdam edenler kaçakçılık da yapıyor
Ankara’nın desteklediği isyancı gruplar tarafından kontrol edilen Suriye’nin kuzeyinde savaşçıları istihdam eden bir kişi Libya’ya göçmen kaçakçılığı da yaptığını belirtti ve göçmenleri Türkiye yanlısı silahlı askerler olarak gösterdiğini anlattı.
Türkiye, Libya’nın batısındaki Trablus yönetimini destekliyor.
Ankara bir zamanlar Avrupa’ya göç yolunun önemli bir durağıyken artık bu kapı kapanmış durumda.
Bu kişi AFP’ye yaptığı açıklamada her 6 ayda bir savaşçılar arasında rotasyon yaptıklarını ve bu sırada onlarla birlikte göçmenleri de gönderdiklerini anlattı. Bunların, kuzeyde muhaliflerin elindeki yoksul İdlib ve Halep vilayetlerinden Suriyeliler ve özellikle kamplarda yaşayanlar olduğunu söyledi.
Bu kişi “savaşçı” olarak gösterilen Suriyeli göçmenlerin Türkiye’den 2 bin 500 dolar maaş almaya hak kazandıklarını söyledi.
Silahlı grup bunun 1.300 dolarını, savaşçı istihdam etmekle görevli kişi de kalanını alıyor ve göçmene Libya’ya uçak bileti veriliyor.
Suriyeliler ilk olarak Ankara yanlısı savaşçıların sınır kampında kalıyor, daha sonra Türkiye sınırını geçiyor ve Libya’nın başkenti Trablus’a uçuyor.
Göçmenler Libya’nın batısındaki Suriyeli milis kamplarında iki hafta kaldıktan sonra kaçakçıların İtalya’ya tekne yolculuğu için kendilerinden 2 bin dolar aldığını aktardı.
Dera’daki kaçakçı, Suriye’nin rejim kontrolündeki bölgelerinden Libya’ya gidişin ise Ortadoğu’da hava yollarıyla mekik dokumalarını, bazen kara yolu da kullanmalarını gerektirdiğini ancak bu şekilde izlerini gizleyebildiklerini anlattı.
AFP, önce komşu Lübnan’a giden, Beyrut’tan bir Körfez ülkesine uçan, buradan Mısır’a uçan ve son olarak Libya’nın doğusundaki Bingazi’ye ulaşan 20 kişilik bir Suriyeli göçmen grubunun biletini gördü.
Özel Suriyeli havayolu şirketi Cham Wings’in Şam ve Bingazi arasında doğrudan uçuşu var.
Avrupa Birliği, Cham Wings’i 2021 yılında Avrupa’ya Belarus üzerinden düzensiz göçe katkı sağladığı gerekçesiyle kara listeye almış, yaptırımlar geçen yılın Temmuz ayında kaldırılmıştı.
Birçok Suriyeli AFP’ye yaptıkları açıklamalarda Cham Wings’in doğrudan ya da aktarmalı Bingazi’ye uçuşlarında Avrupa’ya gitmek için yola çıkan çok sayıda göçmenin de olduğunu söylediler.
Cham Wings Sözcüsü Osama Satea ise havayolu şirketinin yalnızca Libya’ya yasal giriş belgeleri olan yolcuları taşıdığını, ülkede kaydadeğer bir Suriyeli diaspora olduğunu söyledi.
Sözcü, havayolu şirketinin yolcuların seyahat gerekçelerini tespit etmekle yükümlü olmadığını ancak Libya’ya uçuşlarını kesinlikle insan kaçakçılığına ya da göçe katkı sağlamak amacıyla düzenlemediğini belirtti.
Suriye’den Bingazi’ye gelenlerin ülkeye giriş için doğudaki yetkililerden güvenlik izni alması gerekiyor.
Ancak Dera’daki kaçakçı AFP’ye yaptığı açıklamada bunun sorun olmadığını belirtti ve ” Libya’da da Suriye’deki gibi güvenlik görevlilerini satın almak her şeyi çözüyor. Güvenlik sisteminde bu izinleri bir tıkla alan bir adamımız var” dedi.
Göçmenler, kaçakçıların bazen bir güvenlik görevlisi olan ortaklarının, Bingazi havaalanından çıkarken kendilerine eşlik ettiğini anlattı.
AFP’nin gördüğü Avrupa yolcusu 80’den fazla Suriyeli’nin isim listesinin yer aldığı bir izin belgesi, Hafter güçlerinin logosunu taşıyordu.
Libya’ya girdikten sonra Suriyeliler seyahatin en tehlikeli kısmı olan Akdeniz yolculuğu için haftalar ya da aylar boyunca bekleyebiliyor.
BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü rakamlarına göre bu yıl farklı ırklardan 1.800 göçmen Akdeniz’i geçerken hayatını kaybetti.
Uluslararası Göç Örgütü’ne göre, Libya ve Tunus’tan yola çıkan 90 bin göçmen ise İtalya’ya ulaştı.
Suriye’nin kuzeyinde Kürtler’in elindeki Kobane’den gelen 23 yaşındaki bir göçmen Yunanistan açıklarında batan tekneden kurtulan 100 kişiden biriydi.
Yolculuğu “Korkunçtu” sözleriyle anlatan göçmen, neredeyse hayatına mal olan bu yolculuk için 6 bin dolar ödemişti.
Altı kişinin yemek ve su için umutsuzca kavga ederken öldüklerini, beşinci günde artık deniz suyu içmeye başladıklarını anlattı.
AFP’ye konuşan göçmen “Düzgün yerlerde kalacağıma ve güvenli bir tekneyle yolculuk edeceğime söz vermişlerdi ama hiçbiri olmadı” dedi.