ADANA – Adana’nın Kozan ilçesinde dün meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki deprem hasarlı ve riskli binaların durumunu bir kez daha gündeme getirdi. TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ahmet Uncu ve İnşaat Mühendisleri Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur alınması gereken önlemleri Artı Gerçek’e anlatı.
Adana deprem kuşağındaki kentler arasında yer alıyor. 1998’de meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, Maraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde de can kaybı ve yıkımın yaşandığı kent, dün Kozan merkezli 5.5 büyüklüğündeki depremle sarsıldı.
HASARLI BİNALAR 6 AYDIR BEKLİYOR
Hasarlı binaların durumu odalar ve sivil toplum kuruluşları tarafından her fırsatta dile getiriliyor ancak yeterli çalışma yürütülmüyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi ve PTT Çarşı Şubesi gibi kamu binaları da Maraş depreminin ardından hasarlı olduğu gerekçesiyle boşaltıldı ancak depremin yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen bu binalarda güçlendirme veya yıkım çalışması yapılmadı.
‘YIKIMLAR AĞIR SEYREDİYOR’
Artı Gerçek’e konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ahmet Uncu, kentte ağır hasarlı bina sayısının 2 bin 944, orta hasarlı bina sayısının 4 bin 752, az hasarlı bina sayısının ise 41 bin 54 olduğunu belirtti. Uncu, ağır hasarlı binaların bir bölümünün yıkıldığını ancak yıkılması gereken çok sayıda binanın olduğunu vurguladı. Uncu, “Ağır hasarlı binalarda yıkımlar başladı. Buradaki sıkıntı yıkacak ekip. Yeni bir proje hazırlaması isteniyor firmalardan. Bunu karşılayacak firma az olduğu için yıkımlar ağır seyrediyor. Nasıl yıkılacağını projelendirip belediyeye bildirmesi gerekli firmaların. Asbest var mı, yok mu bunu bilmiyoruz. Toz bulutu halinde yıkıyorlar. Bu daha büyük sıkıntılara yol açabiliyor” dedi.
’25-30 YILLIK BİNALAR İNCELENMELİ’
Halka bir kez daha binalarını inceletme çağrısı yapan Uncu, şu uyarılarda bulundu:
“Tüm vatandaşlara binanızı incelettirin diyoruz. Vatandaşlar para vermemek için inceletmek istemiyorlar. Ancak deprem ‘Ben buradayım, önleminizi alın, ülkenin gerçeğiyim’ diyor ve kendini hatırlatıyor. Bu gerçekle yaşayacağız. Vatandaş malı gitmesin diye ağır hasarlı binalarını bile hasarsız göstermek için mahkemeye başvuruyor. Orta hasarlılar ekonomik sorun. Yıkımı en sona bırakılmalı, yapılabilecekse güçlendirilme yapılmalı. 2000 yılından önce yapılmış binaların hepsinin performans analizini yaptırmalarını tavsiye ederim. Çünkü 98 depreminden sonra yönetmelikler değişti. 25-30 yıllık binalarda incelemeler yapılmalı. Bir dahaki depremi bu binalar kaldıramaz. Adana Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Doğal Afetler Daire Başkanlığı vatandaş ve merkezi hükümet el ele vermeli binalar konusunda. Binaların envanterinin çıkartılması gerekli. Sağlıksız binaları tespit edilip kategorize edilmeli. Hükümet, vatandaş, belediyeler ortak bir kararla bütün binaları inceleyerek durumunu tespit etmeli. Bina envanteri mutlaka çıkarılmalı. Bilimi ve tekniği göz önünde bulundurarak yaparsak yatay mimariye gerek kalmaz, kentsel dönüşüm yapılmalı. Herkes rehavete kapıldı binalarını inceletmedi. Tamiratla geçiştirip oturmaya devam ettiler ama deprem kendini hatırlattı. Vatandaşlar özellikle eski binaları inceletsin.”
AKSUNGUR: AĞIR HASARLI BİNALAR ACİLEN YIKILMALI
Artı Gerçek’e konuşan İnşaat Mühendisleri Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, “6 Şubat depreminin ardından yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen orta hasarlı binaların akıbeti ne olacak belirsizlik devam ediyor. Deprem olsun olmasın, ağır ve orta hasarlı binalar her zaman risk teşkil etmektedir. Türkiye’de kendiliğinden yıkılan bir dolu apartman var. Ağır hasarlı binalar dengesini kaybetmiş binalardır. Statiğini kaybetmiş binalara sinek konsa yıkılırlar. Onun için ağır hasarlı binaların acilen ve güvenlik bir şekilde yıkılması gerekli” dedi.
‘ORTA HASARLI BİNALAR İÇİN PERFORMANS ANALİZİ YAPILMALI’
Orta hasarlı binalar için de performans analizi yapılması gerektiğini dile getiren Aksungur, “Her orta hasarlı bina yıkılacak anlamına gelmez. Önce performans analizi yapılmalı. Burada üç durum ortaya çıkar. Biincisi sınırlı hasar, ikincisi kontrollü hasar, üçüncüsü göçme durumu. Göçme durumu binanın dengesinin kaybettiği ve yıkılması gerektiği anlamına gelir. Ama sınırlı ve kontrollü hasarda güçlendirme yapılabilir. Hasar, toplam maliyetlerinin yüzde 40-50’sine tekabül ediyorsa bunu yapmanın bir anlamı kalmıyor, yıkıp yenisini yapmak gerekir. Deprem olmasına gerek olmadan afet riskli binaların yenilenmesi yasasına göre bina incelenmeli, durumu bugünkü yönetmeliklere denk gelmiyorsa yıkım kararı alınmalı” diye konuştu. (Artı Gerçek)
Prof. Ahmet Ercan, yeni deprem riski olan illeri sıraladı
Depremin ardından Kozan’da halk geceyi çadırlarda geçirdi
Naci Görür’den Adana’ya bir uyarı daha: Daha büyük ve daha küçük deprem olacaktır
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***