Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın ısrarıyla hayata geçirilen ‘düşük faiz’ politikası nedeniyle Türkiye’de yaklaşık iki yıldır resmi otoritelerce adı konulmamış bir ekonomik kriz yaşanıyor. Enflasyon, cari açık ve döviz kurları rekorlar kırarken, uzmanlar bu dönemde devreye alınan kur korumalı mevduat gibi kimi önlemler için ‘saatli bomba’ benzetmesi yapıyor. Rezervler, ‘dost ülkelerin’ desteğine rağmen eksilerde seyrediyor.
Hayat pahalılığı her geçen daha da artarken, artık AKP‘ye yakınlığıyla bilinen ve bugüne dek koşulsuz destek veren isimler de tepkilerini dile getirmeye başladı.
Kamuoyunda ‘Aktroll’ olarak bilinen Abdurrahman Uzun, doğrudan Erdoğan’ı eleştirdi:
“Tayyip Erdoğan’a dedik ki, ‘Evet seçim yaptık, 14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta oy verdik. ‘Aga, beş yıl bu ülkenin direksiyonuna geç. Ekonomik sıkıntıları gider. İçeride terörle uğraşmak istemiyoruz. İnsanımızın sağlık hizmetlerini ver. Eğitim hizmetini ver. Yollarını yap, köprülerini yap. Sanayisini geliştir, tarımına destek ver.’
Bunlar için biz Tayyip Erdoğan’a 14 ve 28 Mayıs’ta yetki verdik. O yetkiden 1-1.5 ay sonra vatandaş bir uyandı, zam zam zam. Markete zam, benzine zam, harçlara zam, pullara zam. Dedik ki Tayyip Erdoğan’a; ‘Aga biz ekonomiyi yönetmek için yetki verdik sana ama ya bunun faturasını bize yükleme. Biliyoruz sıkıntılar var ama git bunları dışarıdan bul. Doğalgaz mı buluyorsun, petrol mü buluyorsun. Bunları bul ama bize yüklenme’ dedik biz Tayyip Erdoğa’a.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***