İZMİR – Yok olmak üzere olan Romeika dilinde derlediği hikaye, mani, türkü ve derlemeleri kitaplaştıran araştırmacı-yazar Vahit Tursun, anadilinin korunması için çabaladığını söyledi.
Trabzon’dan Yunanistan’a 33 yıl önce giden araştırmacı yazar Vahit Tursun, bölgede konuşulan dillerden olan Romeika üzerine yaptığı çalışmaları kitaplaştırdı. 2019 yılında “Romeika-Türkçe Sözlük Trabzon Rumcası” isimli sözlüğü çıkaran Tursun, dil çalışmalarına devam ederek, bu kez daha kapsamlı bir çalışmaya imza attı. Tursun, yakın zamanda Heyemola Yayınları’ndan çıkacak olan “Romeika (Karadeniz Rumcası)” kitabında, Rumca hikaye, anektot, mani ve derleme gibi yazıların yanı sıra Romeika gramer bilgileri ve farklı kentlerde konuşulan Rumca ağızların karşılaştırmalarına yer veriyor. Karadeniz bölgesinde konuşulan ağızların yanı sıra, 1923 müdahalesi ile Kıbrıs, Yunanistan, Girit ve Batı Trakya gibi yerlere göçmek zorunda kalan Rumların ağızlarına da derlemesinde yer veren Tursun, Romeika’nın gelecek nesillere aktarılması amacıyla önemli bir çalışma hazırladı.
1966 Trabzon Çaykara doğumlu olan Tursun, Trabzon ve Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşadıktan sonra maddi sorunlardan kaynaklı 1990 yılında Yunanistan’a giderek Atina’ya yerleşti. Burada çeşitli işlerde çalışan Tursun, son yıllarda ise dil çalışmalarına yoğunlaştı. İlk olarak Romeika-Türkçe Sözlük çıkaran Tursun, şimdi de daha kapsamlı bir çalışmayla Romeika’yı tanıtıyor.
TÜRKÇEYİ OKULDA ÖĞRENDİ
Vahit Tursun ile hayatı, yeni çalışması ile Romeika’nın geçmişi ve geleceği üzerine konuştuk. Okula başladığında hiç Türkçe bilmediğini söyleyen Tursun, 3 ya da 4’üncü sınıfta Türkçe öğrenebildiğini aktardı. 1’inci sınıfta farklı bir dille karşılaşmanın çok zor olduğunu ifade eden Tursun, “İlkokul bittikten sonra Kuran kursuna verildim. Orada hoca Rumca bildiği için zorlandığımız yerde Rumca konuşuyordu. 24 yaşına kadar öğrenebildiğim Türkçe ile ancak sokakta yol sorabilirdim. Mesela iş istemeye gideceğim zaman kullanacağım cümleleri aklımda tutmaya çalışırdım. Ancak içeri girince hepsini birine karıştırırdım. Zaten anadilinin Türkçe olmadığı hemen belli oluyor. Bu tabi bazen küçümsenmenize ya da birikimsiz biri gibi görülmenize neden oluyor. İnsanlara bunu anlatamıyorsunuz. Kendisi birikimsiz bile olsa, sizin Türkçe konuşamamanızı yadırgıyor ve küçümsüyor” dedi.
KİTAP 3 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
Kitabının 3 bölümden oluştuğunu aktaran Tursun, ilk bölümde yaşanmış kısa hikayeler, kendi yazdığı Romeika metinlerin ve Pontos mitoslarından olan Phriksos ve Relias mitoslarının çevirisi olduğunu belirtti. Yine Trabzon’un farklı köylerinden derlemelerin yanı sıra bazı mani ve türkülerin bulunduğunu kaydeden Tursun, ikinci bölümde ise Romeika, Eski Helence, Yeni Helence ve Yunanca karşılaştırmalı gramer bilgilerinin bulunduğunu söyledi. Son bölümde ise dil bilimsel analiz bulunduğunu ifade eden Tursun, “Yani Romeika lehçe olarak ne gibi değişimler yaşamış. Nerelerinde sesler düşmüş, ses öbekleri gibi Romeika’nın şekillenişiyle ilgili bilgiler var. Lehçeler arasında karşılaştırma yaptım. Atika lehçesi, Girit Rumcası, Kıbrıs Rumcası, Trakya Rumcasının yanı sıra Romeika’nın Giresun lehçesi, Tonya şivesi arasında bir karşılaştırma var. Dil bilimsel açıdan böyle bir karşılaştırma hiç yapılmamış. Dil bilimciler için faydalı bir çalışma oldu” ifadelerini kullandı.
‘KAYBOLACAĞI DÜŞÜNCESİ KORKUNÇ’
Memleketinden küçük yaşta ayrıldığı için anadiline karşı hep bir özlem duyduğunu dile getiren Tursun, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olan diller atlasında yer alan Romeika için bir şeyler yapmak istediğini belirtti. Tursun, anadilinin kısa sürede kaybolacağı düşüncesinin korkunç bir şey olduğunu ifade ederek, “Doğada hepimiz bir şekilde kaybolacağız. Ama doğa kendisini bir şekilde yeniliyor, insanlar ve canlılar ölüyor ve yerlerine bir başkası geliyor. Fakat bir dil öldüğünde geri dönüşü olmayacak. Bir dilin oluşması için binlerce yılın insanlık birikimi gerekiyor. Bir dil yok olduğu zaman binlerce yıllık bir dünya tamamen ortadan kalkmış oluyor. Bunu düşündüğüm zaman ağlayasım geliyor” diye belirtti.
‘ANADİLİNİZE SAHİP ÇIKIN’
Romeika’nın yüz yıllardır eğitimde kullanılmadığı için güncele senkronize olamadığını sözlerine ekleyen Tursun, bu nedenle günümüzde kullanılan birçok kelimenin Romeika’da bulunmadığına dikkat çekti. Romeika’nın artık sadece köylerde ve güncel hayattan kelimelerle kullanıldığını ifade eden Tursun, “Bu durum da dilin erimesine yol açtı. Bununla da asimile oluyoruz, güncel olarak kullandığımız kelimeler azalıyor” şeklinde konuştu.
Bu tarz çalışmaların başkaları tarafından da yapılması gerektiğini vurgulayan Tursun, şunları söyledi: “Ama en önemlisi bölge halkının bu dilden utanmaması gerekiyor. Genelde bölge insanında Türkçe bilmemenin getirdiği bir kendini küçümseme ve ifade edememe kompleksi oluşturuldu. Anadilimiz çok değerli, tanıyalım, çocuklarımıza öğretmekten çekinmeyelim.”
MA / Tolga Güney
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***