ANKARA – Yeşil Sol Parti Milletvekilli Cengiz Çiçek, Kürtçeye yönelik saldırı ve Kürtçe seçmeli dersin işlevsiz hale getirilmeye çalışmasına dair Meclis araştırması talep etti.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Kürtçeye ilişkin Meclise araştırma önergesi verdi. Çiçek, önergenin gerekçesinde Kürtçe dersin fiili olarak kaldırılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Kürtçe dersinin işlevsizleştirilmeye çalışıldığını, Kürtçenin ise çok yönlü ve sistematik baskılara maruz kaldığına işaret eden Çiçek, “Türkiye’de çok yönlü ve sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalan dillerin başında Kürtçe gelmektedir. Kürtlerin anadilini kamusal alanda kullanabilmelerinin önündeki Anayasal ve politik engellemeler Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devam etmekte, anadilinde eğitim başta olmak üzere Kürt halkının talepleri yok sayılmaktadır” ifadelerini kullandı.
SÖZLEŞMEYİ HATIRLATTI
Her çocuğun anadilinde eğitim alma hakkı olduğunu ve bunun temel bir insan hakkı olduğunu dile getiren Çiçek, söz konusu hakkı koruyan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye dikkat çekti. Çiçek, önergesinde şu ifadelere yer verdi: “Ancak Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17., 29. ve 30. maddelerine çekince koymuştur. Bu çekince Türkiye’nin anadilinde eğitim konusundaki tutumunu da göstermektedir. Kürtlerin anadilinde eğitim talepleri karşılanmamakla birlikte Milli Eğitim Bakanlığının Yaşayan Diller ve Lehçeler kapsamında 2012-2013 Eğitim ve Öğretimden Yılından itibaren okullarda (kademeli olarak 5. 6. 7. ve 8. Sınıflar) başlattığı haftada yalnızca iki saatlik Kürtçe (Kurmancî, Kirmanckî-Zazakî) seçmeli dil dersinin dahi fiili olarak kaldırılmaya çalışıldığı görülmektedir.”
KÜRTÇE SEÇMELİ DERS KALDIRILMAK İSTENİYOR
Seçmeli derslerin çözüm süreci ile birlikte sınırlı bir şekilde de olsa başladığını ancak sürecin bitmesi ile birlikte bu hakkın da ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ifade eden Çiçek, “Seçmeli ders döneminde, özellikle okul müdürleri, il ve ilçe milli eğitim müdürleri gibi yetkililerin öğrencileri belirli derslere yönlendirme dayatmalarına tanık olmaktayız. Bu tür baskıların gerekçesi olarak, derslik eksikliği veya branş öğretmeninin bulunmaması gibi nedenler gösterilmektedir. Oysa ataması yapılan az sayıda Kürtçe öğretmenlerinin okullarda başka derslere girmeye zorlandığına da şahit olmaktayız. Basında yer alan çok sayıda örnekte de görüleceği üzere öğrenciler seçmeli Kürtçe dersini tercih etmelerine rağmen, bu derslere ulaşma imkanından mahrum bırakılmaktadır” diye kaydetti.
ASİMİLASYON POLİTİKALARI DEVAM EDİYOR
Çiçek, önergenin devamında şu ifadelere yer verdi: “Siyasi atmosferin etkisi, Kürtçe öğretmenlerinin sembolik kontenjanlarla, yeterli atamalarının yapılmaması, ataması yapılan kısıtlı sayıdaki öğretmenlerin de ‘tercih edilmedi’ denilerek başka derse zorlanmaları, okul yöneticilerinin yetersiz veya yanlış bilgilendirmede bulunması, öğrenci/veli tercihlerinin değiştirilmesi, seçmeli ders formlarından Yaşayan Diller ve Lehçeler dersinin çıkarılması, özellikle Batı illerinde öğrenci velilerinin fişlenme kaygısı, ders materyallerin tedarik edilmemesi gibi uygulamalar Hükümetin Kürtçeye yaklaşımını açıkça göstermekte, Kürt diline yönelik yasakçı uygulamaların ve asimilasyon politikalarının sürdüğünü gözler önüne sermektedir. Tüm halklarda olduğu gibi Kürtler için de anadilinde eğitim talebi vazgeçilmezdir. ”
MECLİS ARAŞTIRMA
Çiçek, bu sorunların sona ermesi için okul yöneticilerinin bilgilendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Herhangi bir olumsuzluğun önüne geçilmesi ve engellenmesi gerektiğini dile getiren Çiçek, “Yine Kürtçe öğretmenlerin atanması ve kadroların yeterli oranda oluşturulması sağlanmalı, özellikle büyük kentlerde Kürt nüfusu yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerdeki Kürtçe öğretmen ihtiyacı karşılanmalıdır. Bununla birlikte Kürtçe derslerinde kullanılacak ders kitaplarının ve materyallerin geliştirilmesi ve temin edilmesi için ivedilikle çalışmalara başlanmalıdır. Bu doğrultuda Meclis araştırması açılması elzemdir” diye belirtti.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***