ŞIRNEX – Evleri onlarca kez basılan, bir oğlu katledilen ve iki oğlu da tutuklanan Meryem İverendi, baskılara karşı hiç bir zaman boyun eğmediklerini ifade ederek, “Direnmekten başka çaremiz yok” dedi.
Kurdistan’da 1990’lı yıllarda koruculuk dayatmalarını kabul etmeyen yüzlerce köy boşaltıldı, halk göçe zorlandı. Devlet baskılarının en yoğun olduğu Botan’da, Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinin Behmor köyü de 90’lı yıllarda koruculuk dayatmaları kabul etmediği için boşaltıldı. Koruculuk dayatmalarına karşı Behmor köyünden Cizîr’e yerleşen İverendi ailesi üzerindeki baskılar burada da bitmedi. Ailenin Cizîr’e yerleşmesinden kısa bir süre sonra baba Abdulhamit İverendi tutuklandı. Bir yıl sonra tahliye edilen İverendi, kısa bir süre sonra yine tutuklandı. İverendi, bu kez iki yıl tutukluluğun ardından serbest bırakıldı.
2004 yılında ise bu sefer 13 yaşındaki çocukları Botan ile ağabeyi Abdurrahman İverendi (17) tutuklandı. İki kardeş 3 yıl 3 ay farklı cezaevlerinde kaldıktan sonra tahliye edildi.
HASTA TUTUKLU İKİ OĞLU VAR
Aileye dönük baskılar, 2008 yılında Abdurrahman İverendi’nin tutuklanmasıyla devam etti. Yapılan yargılamada Abdurrahman’a 17 yıl hapis cezası verildi. 2016 yılında tutuklanan Botan İverendi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Her iki kardeş de İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutuklu listesinde yer alıyor.
BİR OĞLU KATLEDİLDİ
Ailenin bir diğer çocuğu İbrahim ise 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında bodrumlarda yakılarak katledildi. Çocuklarının acılarına daha fazla dayanamayan ve yaşamı boyunca zulüm karşısında geri adım atmayan baba Abdulhamit İverendi, 2016 yılında felç geçirdi, 2020 yılında ise böbrek yetmezliği sonucu hayatını kaybetti.
BASKILARA KARŞI PKK’YE KATILDI
Aile üyelerinden Mahsun İverendi, ailesine dönük baskılara karşı 2016 yılında PKK’ye katıldı. 10 kişilik aileden geriye anne Meryem İverendi ve 2 çocuğu kaldı. Anne İverendi, ailesinden geriye kalan ve evinin salonunda asılı olan fotoğrafa bakarak hasret giderdiğini söyledi. Anne İverendi, bugüne kadar yüz kez evlerinin basıldığını belirterek, baskılara karşı direnmekten ve mücadele etmekten başka çarelerinin kalmadığını ifade etti.
DUVARDA ASILI FOTOĞRAFA BAKIYOR
Ailesinden geriye duvardaki fotoğrafın kaldığını söyleyen anne İverendi, onların anılarıyla yaşadığını söyledi. İverendi, “Çocuklarımı özlüyorum. Her akşam anıları gözümün önünde canlanıyor. O anıları hatırlıyorum ve gözüme uyku girmiyor. Nasıl unutabilirim ki? Gün içinde en az 20 defa şu duvarda gördüğünüz asılı fotoğraflarına bakıyorum. Bir oğlum tutuklandığından beri görüşüne gitmedim. Umudumuz bu seçimdeydi. Ama olmadı, o yüzden daha fazla direnmemiz lazım. Çünkü direnmekten başka çaremiz yok. Annelere çağrım; zulme karşı birlik olsunlar, dirensinler. Şerefli Kürde çağrım; davalarına ihanet etmesinler, dürüst olsunlar ve asla pes etmesinler” diye konuştu.
‘BASKILARA KARŞI DİRENECEĞİM’
Çocuklarının ve kendisinin başına gelenleri hiç bir zaman unutmayacağını söyleyen İverendi, “İki oğlum tutuklandı, birini de katlettiler, biri de baskılardan dolayı gitti. Elimde sadece 2 çocuğum kaldı. Onlar da küçükler. Baskılar halen sürüyor. Sürekli polisler evimizi basıyorlar. Her ev baskınında hakaret ve tehdit ediyorlar. Bu devletin bize yaşatmadığı şey kalmadı. Daha ne yapsın? Ama biz direndik ve direniyoruz. Zulme, baskılara karşı direndiğim için de asla pişman değilim. Sonuna kadar davamızın peşindeyiz. Bugüne kadar yüz defa evimizi bastılar. Ama yüz defa demek bile az kalır. Hiç bir zaman Erdoğan ve bu devleti affetmeyeceğim. Bu devlete hakkımı helal etmiyorum. Onlardan davacıyım. Allah onları affetse bile ben affetmem” ifadelerini kullandı.
MA / Zeynep Durgut
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***