YORUM | MAHMUT AKPINAR
Allah her insanı biricik ve tek yaratmış. Her adem bir alemdir. Hazreti Adem’den bu tarafa hiçbir insan diğerinin aynısı değil. Hatta hiçbir yaprak, kar tanesi birbirinin aynısı değil. Allah sürekli yeni ve özgün yaratıyor. Yeryüzüne halife gönderdiği, akıl, irade, vicdan verip sorumluluk yüklediği insanı elbette sıradan, basmakalıp yaratmadı. İnsan çok kompleks, sofistike özelliklere sahip harika bir sanat. Bunun için farklı insanların bir araya gelmesinden, görüş alışverişinden harika işler, verimli sonuçlar çıkıyor.
İnsanların bir konuda müzakerede bulunmalarına ve bir karara varmalarına biz meşveret, istişare diyoruz. Bazı insanlar bazı açılardan farklı üstünlüklere, uzmanlıklara, birikime sahip olabiliyor. Ama zayıf ve yetersiz noktaları da bulunabiliyor. Mesela çok zeki bir kişi sosyal konularda zayıf olabiliyor, ticari kabiliyeti olmayabiliyor. Birisi matematik dehası oluyor ama hayatın gerçekleri karşısında naif kalabiliyor. İnsanların bazısı olaylara bütüncül bakıyor, kimisi ayrıntıları görüyor. Kimisi sosyal zekaya sahip oluyor, kimisi mühendis kafalı oluyor. Benzer özellikte kimseleri aynı meşveret heyetinde, yönetim kurulunda toplarsanız iyi geçinebilirler, belki mutlu çalışırlar, ama verimli olamazlar. Oysa farklı özelliklerdeki insanlar arasında tamamlayıcılık olur, olaylara farklı bakar, etkili çözümler geliştirebilirler. Takım çalışmasında, görev taksiminde benzerlik değil, tamamlayıcılık esas olmalıdır. Evliliklerde de eşi kendisi gibi olmaya zorlamak yerine, farklılıkları tamamlayıcı kılmaya odaklanılmalıdır.
Mesela ben bütünü daha iyi gördüğümü sanıyorum. Ama ayrıntıları göremem, özen ve dikkat isteyen konularda iyi değilimdir. Maksada uygun ve ihtiyacı karşılayan bir iş/işlem var mı ona odaklanırım, genele bakarım. Bu nedenle ayrıntıyı ıskalarım. Keza renklerde, tasarımda, el becerisi isteyen konularda kötüyümdür. Ama eşim ayrıntıları çok iyi görür, mükemmeliyetçidir, küçük değişiklikleri fark eder. Bu yönüyle birbirimizi tamamlarız. Öte yandan insan ilişkilerinde hep yapıcıyımdır, empatik yaklaşırım, güven duyarım, insanların sıkıntılarıyla ilgilenir, çözmeye çalışırım, bundan da haz duyarım. İnsanlara inanırım, güvenirim, iyi niyetle yaklaşırım. Ama bu ticarette çok makbul bir şey değil. İyi niyete dayalı ticaret yaparsanız çok geçmez batarsınız. Emir vermekten hoşlanmam, sınırlar çizmeyi, sert konuşmayı başaramam. Muhatabın anlamasını, duyarlı olmasını beklerim. Ama yöneticilik yapıyorsanız hayır diyebilmeniz, sınırlar çizebilmeniz, talimat vermeniz, hesap sormanız gerekiyor. Eksiklerimi bildiğim için iş hayatımda boşluklarımı tamamlayacak arkadaşlarımın olmasını önemsemişimdir. İnsanlar genelde beni sever, benimle çalışmak ister. Ama bu, işlerin bir düzen ve verimlilik içinde yürümesine yetmiyor. O sebeple her zaman disiplinli, ayrıntıyı iyi gören, gerektiğinde talimat verip kızabilecek, sınırlar koyabilecek, hesabı iyi, gerektiğinde yüzü soğuk olabilecek paydaşlarımın olmasını istemişimdir.
Yönetim kurullarının, meşveret heyetlerinin benzer kafada kimselerden oluşması şirketler veya kurumlar için büyük talihsizliktir. Aynı bakış açısına ve benzer düşünme yöntemine sahip yönetimlerde üretkenlik, verimlilik, problem çözme, reform yapma, gelişmelere ayak uydurma konularında başarısızlıklar olur. Şirket/yapı tıkanır, kendisini yenileyemez, geliştiremez. Farklı düşünce sistematiğine, arkaplana sahip kimseler tıkanıklıkların açılmasına, alternatif çözümler üretilmesine katkı verir. Bu nedenle büyük şirketler dıştan ve farklı bakış açısına sahip profesyonellere kendilerini denetletir, inceletir, tavsiyeler ister. Kurumsal körleşmeyi, ülfeti bu şekilde aşmaya çalışırlar. Başarılı firmalar ve kurumlar sadece eğitimli, nitelikli insan çalıştıranlar değildir. İnsanları kabiliyetlerine göre ve gereken konumlarda istihdam edenler, alternatifler yollara, tekliflere değer verenlerdir.
Meşveret, insanların karşılaştıkları problemlerin veya fırsatların çözümüne yönelik bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunmaları, ortak karar vermeleridir. İstişare insanların iletişimini, birlikte çalışmayı güçlendirirken, farklı fikirlerin bir araya getirilmesine ve çözüm üretilmesine yardımcı olur. Yani, meşveret bize Allah’ın yarattığı her biri özel insanlardan yararlanma, farklı düşünceleri, tecrübeleri ortak havuza akıtma imkanı verir. Tıkanıklıkları, tükenmişlikleri, başarısızlıkları, umutsuzlukları aşmanın yolu beyin fırtınası yapmak, alternatif düşünceleri değerlendirmek, cins dimağları sağmak ve denkleme katmaktır. Doğru meşveret anlayışı ve ahlakı olursa, aileden devlet yönetimine kadar başarı, refah, huzur arkadan gelir.
Ancak meşveretin verimli ve sonuca götürücü olabilmesi bazı şartlar gerekmektedir. Örneğin iletişim yolları her durum ve şartta açık olmalıdır. Kamil bir meşverette insanlar düşüncelerini çekinmeden, kınamaya maruz kalmadan söyleyebilmelidir. Yani bir düşünce ve ifade özgürlüğü olmalıdır. Zümer Suresi 18. Ayette Allah: “Onlar sözü dinlerler, ama en güzeline tabi olurlar. İşte onlar Allah’ın hidayete erdirdikleri ve kendilerine hayır kapısı açtığı kimselerdir” diyor. Ayet insanların susturulmamasını, konuşma hakkı verilmesini ama bunlar içinde en doğru, en güzel ve isabetli olanın tercih edilmesini emrediyor. Bunu yapanların da hayra ve hidayete ulaşacaklarını söylüyor.
Meşverette dikkat edilecek konulardan birisi de insanlara ve fikirlere saygı duymaktır. Rütbeler, makamlar, yaşlar, konumlar değil, fikirler ve onların isabeti dikkate alınmalıdır. Bazen bir er generalden isabetli düşünceler ortaya koyabilir. Rütbeye takılmadan ere de söz vermek, saygı duymak meşveretin verimini artırır. Bir yaşlı kadın, Hz Ömer gibi sert bir devlet başkanına, halkın içinde söz söylediğinde yaşın, cinsiyetin, konumun değil, hakikatin dikkate alınacağını bilmelidir. Meşveret ortamı kişilere ve fikirlere karşı ön kabullerden, peşin hükümlerden uzak olmalıdır.
Meşverette insanlar yüz yüze baktıkları için herkes diline, üslubuna, davranışına dikkat eder. Gıybet etmekten, arkadan konuşmaktan çekinir veya fırsat bulamaz. Meşveret insanların birbirini tanımasını, anlamasını sağlar, güven duygusunu güçlendirir. Her meşveret, istişare ortamı aslında ufuk açıcı, yeni şeyler öğrendiğimiz bir derstir. Düzenli periyotlarla ve bir usul çerçevesinde yapılması problemlerin, yanlış anlamaların, husumetlerin birikmesini önler.
Meşveret, insanların düşünce, teklif ve becerilerini değerlendirip ortak akılla çözümler üretmektir. Meşveretle alınan kararlar her zaman kişisel kararlardan daha isabetli ve verimli olur. Ancak meşveret heyetleri aynı sazlardan oluşan bir koro gibi veya benzer aletlerden oluşan bir alet çantası gibi olmamalıdır. Alet çantanızda ne kadar çok ve farklı özellikte alet varsa sorunlara o kadar etkin ve kolay çözüm üretebilirsiniz. Orkestranızda çok sayıda, farklı enstrüman varsa ve bunlar notalara uygun, uyum içinde çalınırsa harika müzikler üretebilirsiniz. İstişare, egoların çarpıştığı değil, birbirine muhtaç insanların ortak çözüm aradığı ortamdır.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***