AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın cumhurbaşkanlığı yarışını ikinci turda yüzde 52.18’le kazanması sonrası ekonominin başına Mehmet Şimşek‘in getirilmesi ve uzunca bir süredir iktidarın ısrarıyla ‘düşük faiz’ politikası izleyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Hafize Gaye Erkan‘a emanet edilmesi, yabancı kuruluşların da gündeminde.
İktidar partisinin Şimşek’le yolları Temmuz 2018’de ayrılmıştı. Erdoğan’ın bahse konu dönemde kendisinin tüm ‘uyarılarına’ rağmen yapılan faiz artırımı sonrası “Arkamdan iş çevirdiler” diye tepki gösterdiği Şimşek, buna karşın sık sık Merkez Bankası’nın bağımsızlığına vurgu yapıyordu.
Şimşek’in ve ona yakınlığıyla bilinen Erkan’ın böylesi bir dönemde kritik görevlere getirilmesi, ekonomide ortodoks politikalara dönülebileceğinin sinyali olarak yorumlanıyor.
FAİZ YÜZDE 20’YE YÜKSELTİLEBİLİR
Morgan Stanley, 22 Haziran tarihinde yapılacak toplantıda politika faizinin yüzde 8.5’ten yüzde 20’ye yükseltileceği, bir sonraki ay ise yüzde 25’e çıkarılacağı öngörüsünde bulundu.
Beklentilerine rağmen faiz konusundaki belirsizliklerin çok yüksek olduğunun altını çizen Morgan Stanley, Merkez Bankası’ndaki olası atamalar ve bankanın iletişiminin beklentileri değiştirebileceği kaydedildi.
Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili açıklamalar yapan bir diğer kurum olan JPMorgan, Haziran için politika faizinin yüzde 25’e artabileceğini belirtmişti. Yıl sonu için faiz tahmini ise yüzde 30 seviyesindeydi.
KAYGILAR NELER?
Medyada yer alan haberlerde Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın eğitim başarısı ve iş hayatındaki deneyimi ön plana çıkarılırken bazı analizlerde ise kendisine dair bazı kaygılara yer veriliyor.
Bunlardan biri Erkan’ın deneyim sahibi olduğu alanla ilgili.
Örneğin Reuters’ın geçtiğimiz günlerde yayımladığı analizde, Erkan’ın para politikası deneyimi olmadığı için uygulayacağı politikalara dair eğilimlerinin belirsiz olduğu belirtildi. Bir diğer konu ise Erkan’ın First Republic Bank’in batış sürecindeki konumuyla ilgili.
Erkan, bankada yaklaşık altı ay eş CEO olarak görev yaptıktan sonra Aralık 2021’de görevinden istifa etti.
Uluslararası alanda çıkan bazı analizlerde Erkan’ın da konumundan dolayı bu süreçte kendisinin de sorumluluğu olduğu yazarken bazılarında ise Yönetim Kurulu’nu yaklaşan kriz konusunda uyardığı ancak yeni bir strateji konusunda ikna edemeyince istifa ettiği yazıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***