YORUM | HASAN CÜCÜK
Futbol yaz tatiline girerken, gözler transferlere çevrildi. Transfer borsası henüz hareketli günlerine ulaşmadı. Uzun yıllardır transferin kalbi İngiltere Premier Lig’in yanı sıra İspanyol kulüpleri Barcelona ve Real Madrid’de atıyor. Ancak bu yıl farklı bir rakip ortaya çıktı. Artık transfer piyasasında Suudi Arabistan Ligi de var. Daha doğru ifadeyle Suud devletinin ta kendisi var. Dünyada parlak bir imaja sahip olmayan Suudlar, futbolla bu görüntüyü düzeltmek için harekete geçti. Katar’ın Dünya Kupası’yla yakaladığı popülarite Suudlara ilham oldu. Futbolun yaşayan iki efsanesinden biri olan Cristiano Ronaldo’yu transfer ederek ilk hamlesini yapan Suudların listesinde birçok yıldız bulunuyor. Petrol zengini ülkenin para gibi bir sorunu bulunmuyor.
Futbolun cazibe merkezi Avrupa ve Latin Amerika ülkeleri oldu. Dünya futboluna bu iki kıta yön verirken, 1990’lı yıllardan sonra Afrika yarışta yerini aldı. Asya nüfusuna rağmen yarışta gerilerden gelmeye devam ediyor. Dünyanın en popüler spor dalı olan futbola dönem dönem bazı ülkeler yatırım yaptı. Futbolda söz sahibi olmadan ziyade ligin kalitesinin arttırılması hedeflendi. Bu yarışa ABD ve Japonya öncülük etti. Avrupa’da emeklilik dönemi yaklaşan yıldız isimler hatırı sayılır bir meblağ karşılığında ABD ve Japonya ligine transfer oldu. Bu kervana daha sonra Katar ve Çin, hatta kısa süreliğine Hindistan katıldı.
Akıtılan paraya rağmen birçok isim futbol kalitesinin düşük olduğu bu liglere rağbet etmedi. Cüzdanın peşine takılıp giden Drogba, Anelka gibi isimler kısa süre sonra yeniden Avrupa arenasına geri döndü. Şimdilerde yarışa dahil olan ülke Suudi Arabistan oldu. Suudlar daha önce hiçbir ülkenin açmadığı kadar para musluklarını açtı. Avrupa’da kazancının yarısından fazlasını vergiye veren yıldız oyunculara sunulan teklife hayır demek pek mümkün olmuyor.
Cristiano Ronaldo ile başlayan yıldızların Suudi Arabistan yolculuğu Karim Benzema, N’Golo Kante, Kalidou Koulibaly ile devam etti. Bunlar netleşen transferler. Hakim Ziyech, Mauro Icardi, Romelu Lukaku, Pierre-Emerick Aubameyang, Edouard Mendy ve Ruben Néves gibi kalburüstü yıldızların Suudi Arabistan ligine gitmesi bir imza mesafesinde bulunuyor. Suudi Arabistan’ın filli lideri konumundaki veliaht Prens Muhammed Bin Selman, ülkesinin dünyadaki imajını düzeltmek için futbolu bir araç olarak kullanmak niyetinde bulunuyor. İmaj çalışmasına ilk olarak Suudi Arabistan Yatırım Fonu, Premier Lig ekiplerinden Newcastle United’ı geçen sezon başında alarak başladı. Futbola yatırımdaki hedef, 35 milyonluk ülkenin nüfusunun ezici çoğunluğunu oluşturan gençler. Nüfusun yüzde 70’i 35 yaş altından oluşuyor.
Futbol gençler arasında oldukça popüler. Bu madalyonun görünen kısmı. Asıl gerekçe, ifade özgürlüğü ve kadın haklarına yönelik kısıtlamalar ile gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle yerlere düşen ülke imajını düzeltmek. Bir başka neden ise, tüm zenginliğe rağmen, hoşnut olmayan muhalif genç bir nesil de var. Futbol bu hoşnutsuzluğu giderecek araç olarak görülüyor. İspanyol diktatör Franco’nun izinden gidip, futbolla geniş kitleleri statlarda uyutmak hedefleniyor.
Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ise, Suudi Arabistan Yatırım Fonu, Turizm Bakanlığı ve Spor Bakanlığı’nı bir araya getirerek işe başladı. Hedef hazırdı; 2030 yılına kadar çeşitli branşlarda 25 dünya şampiyonasının adresi Suudi Arabistan olacak. Bir başka büyük hedef ise; 2030 veya 2034 Dünya Kupası finaline ev sahipliği yapmak. Veliaht Prens ortaya konan hedefler doğrultusunda Suudi Pro Ligi’ne el attı. 16 takımlı ligin cazibe merkezini tıpkı Türkiye’de olduğu gibi dört kulüp oluşturuyor. Dört büyükler, Al İttihad, Al Hilal, Al Ahli ve El Nasr bir anlamda kamulaştırıldı. Her bir kulübe 1 milyar Euroluk devasa bütçe aktarıldı. Kulüplerden dünya çapındaki en az 3-4 oyuncuyu kadrolarına katmaları istendi. Suud Yatırım Fonu, Al Qadsia ve Al Diriyah takımlarını da bünyesine kattı.
Cristiano Ronaldo ve Karim Benzema’ya maaş olarak yılda 1 milyar 200 milyon Euro ödenecek olması, çılgınlığın boyutunu ortaya koyuyor. Cristiano Ronaldo, Suudi Pro Ligi için müthiş bir reklam oldu. Suudi Arabistan Pro Ligi, Ronaldo’nun bir videosunu Twitter yayınlarının en üstüne sabitledi. O tweette Portekizli yıldız şöyle diyordu: “Riyad, en kaliteli restoranları ile gördüğüm en iyi yerlerden biri. Ülke bir gelecek inşa ediyor. Ve ben, farklı şeyler görmeyi, farklı şeyler denemeyi seviyorum. Bu yüzden buradayım.” Ronaldo’nun gelmesiyle Al Nassr’ın taraftar sayısı yüzde 143 arttı.
Suudi Pro Ligi, dünyanın en kaliteli ligi sıralamasında 58. basamakta bulunuyor. Prens Selman, kısa süre içinde sıralamada 9. basamağı hedefliyor. Bakalım bu hedef tutacak mı? Yoksa imaj uğruna milyar akıtılıp, gün sonunda yine her şey aynı mı kalacak? Bekleyip göreceğiz ancak bir gerçek var ki; daha çok isim valizini hazırlayıp Suudi Arabistan yolunu tutacak. Bunların hepsi duygusal sebepten.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***