Rojhat Abi
DİYARBAKIR – 14 Mayıs Seçimleri öncesinde Esnaf Kefalet Kooperatifleri Merkez Birliği’nin (TESKOMB) deprem sonrasında esnafların kullanabilmesi için, 500 bin TL kredi ’ye ek olarak 250 bin lira deprem destek kredisi paketi açıklamıştı.
Deprem bölgesindeki 11 ili kapsayan bu paket, bir yıl ertelemeli olarak ödeme şeklinde hazırlanmıştı. Ancak ne olduğu bilinmeden Diyarbakır’ın da içerisinde bulunduğu birkaç kentte bu destek kredisi kaldırıldı. Seçimden sonra bu esnaf destek kredisinin Diyarbakır’da kaldırılması tepkiyle karşılandı.
’e konuşan esnaflar, bu durumun seçim sonuçlarından kaynaklandığını, bu vaadin de sadece seçim öncesinde verilen, oy almak için yapılan bir durum olduğunu dile getirdi.
‘HAKLA ORTAKLIKLARI SEÇİMDEN SORA BİTMİŞTİR’
Diyarbakır’da esnaflık yapan ve küçük bir büfesi olan Şinasi Kaya, söz konusu vaadin seçim endeksli olduğunu, seçim bittikten sonra halk ile bir ortaklıklarının kalmadığını söyledi.
Kredi vaadinin seçimden önce açıklanmasının buna işaret ettiğini belirten Kaya, “O konuya pek vakıf değilim, ancak onun ucuz bir siyasi söylem olduğunu düşünüyorum. Seçim için söylenmiştir. Sırf oy devşirmek için böyle söylenmiştir. Diyorlar ya öküz öldü ortaklık bitti. Yani hakla ortaklıkları seçimden sora bitmiştir. Bu beş yıl böyle gidecek ve hiçbir vaat de yerine getirilmeyecek. Çevresindekilere rant devşirebilmek için verebilirler bazı şeyleri. Bu kredi meselesinde de devletin işine gelmemiştir ve geri çekmiştir” dedi.
BU KADAR KÖTÜ GÜN GÖRMEDİM
Ulucami bölgesinde esnaflık yapan Adnan Yalın, kendi yetiştirdiği tütünü ve sınır kapılarından getirdiği ürünleri satıyor. Kendisinin ticaret ile uğraştığını ancak şu an ki durumu daha önce yaşamadığını anlatan Yalın, kredi desteğinin verilmemesi konusunda siyasilere tepki gösterdi.
Yalın, “Zaten Türkiye’deki ekonomik sorunlardan dolayı en çok şu an esnaf sıkıntı çekiyor. Deprem olmasaydı bile bu halde olacaktık. Deprem olmasıyla beraber bu sorunların çoğalmasına sebebiyet vermiştir. Sıkıntılar büyümüştür. Bir milletvekili gelsin buraya geçimini sağlasın da görelim. İş yok. Çayın kilosu olmuş 250 TL. Vatandaş alamıyor, alım gücü çok düştü. Bu kadar kötü günleri görmedim ben” sözleri ile tepkisini dile getirdi.
‘KİMSEYİ TAKMIYOR ARTIK’
Yanık Çarşı’da (Çarşıya Şewti) çeşitli peynir, yoğurt, kaymak gibi kendi ürettiği süt ürünlerini satan Lezgin Kıratlı, çok konuşmak istemediğini belirtse de uygulamaya tepkiliydi. Kıratlı, şunları söyledi:
“Bu devlete ne diyeyim artık. Neyi düzgün ki? Bu kredi meselesinde de şaşırtmadı. Seçim bitti, hedeflediğini aldı eline. Arkası, sırtı da sağlamdır. Kimseyi takmıyor artık. Esnafın mağduriyeti de var ama asıl yanan vatandaştır, perişan olanlar da onlardır. Biz üreticiler de sorunlar yaşıyoruz fakat asıl mağduriyeti tüketiciler yaşamaktadır.”
‘İHTİYACIMIZ VARDI’
Kendi açtığı dükkânında bal, reçel çay ve kahve gibi ürünler satan genç esnaf Ferhat Saydut, bu destek kredisine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Esnaf olarak iş yapamadıklarını ve kredi desteğinin kesilmesini de Diyarbakır’daki seçim sonuçlarına bağlayan Saydut, tepkisini şu sözlerle sürdürdü:
“Bence Diyarbakır’ın seçim sonuçlarına bağlı bir şeydi bu. AKP burada kazanamadığı için CHP yüksek oy oranı aldığı için bunu yapmıştır. Bu sistematik bir uygulamadır. Yabancı olduğumuz bir şey değil. Bu destek kredisine çok ihtiyacımız vardı. Şu an zaten hiç iş yok burada. Üreten esnafta siftah açmadan günü geçiriyor.”
‘SİNEK AVLIYORUZ’
Ofis semtinde Kitap-Kafe işletmecisi olan Ardelan Meşe ise benzer şekilde Diyarbakır’da Kılıçdaroğlu sandıklara yansıdı için bu kredinin kesildiğini belirtti.
Kafelerin durumunun kötü olduğunu üniversitelerin kapalı olmasının da onları olumsuz etkilediğine söyleyen Meşe, “Erdoğan’ın Diyarbakır’da bu krediyi geri çekmesinin sebebi Diyarbakır’daki oy sonuçlarından kaynaklanmaktadır. Zira İzmir’den bile daha fazla oy oranı Kılıçdaroğlu’na buradan çıktı. Erdoğan bildiğimiz gibi Türk-Kürt ayırt etmeden ondan olmayan kim varsa cezalandırdığı için bu uygulamalar büyüyerek devam edecektir. Ben bir kafe işletmecisi olarak müşteri çoğunluğum öğrencilerdir. Deyim yerinde ise şuan sinek avlıyoruz. Şu an ki dönemde en çok ihtiyacım olan şeye, yani paraya herhangi bir şekilde ulaşamıyorum. Bu yıldırma politikası sonuçsuz kalacaktır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***