James Cameron’ın 1997 yapımı gişe rekorları kıran filmi “Titanik”teki o sahne izleyen herkesin aklında kalmıştır.
Gemi batarken, birbirlerinden ayrılmak istemeyen yaşlı bir çift kameralarındaki yataklarında birbirlerine sarılır, bu sırada odalarını su basmaya başlar.
Aslında yaşlı çiftin küçük ama trajik sahnesi, Titanik’te hayatını kaybeden gerçek bir çiftin hikayesine dayanmaktaydı.
Isidor ve Ida Straus’un hikayesine.
1845 Bavyera doğumlu Yahudi bir aileden gelen Isidor, kardeşi Nathan ile birlikte New York’taki ünlü Macy’s mağazasının ortağı olan zengin bir iş insanıydı.
Sadece başarılı bir iş insanı değildi, 1895 ile 1897 yılları arasında New York Eyaleti’nden Kongre’ye girmiş bir siyasetçiydi.
Isidor ve Ida Straus, o yıllarda ABD’de tanınmış bir çiftti.
Straus çifti 1910’da.
1912 yılında da Fransız Rivierası’nda tatildeydiler. Son anda bir kararla New York’a dönüş için Titanic’ten yer ayırtmaya karar verdiler.
Straus çifti gemiye Southampton’dan bindi ve birinci sınıfta yer alan C-55-57 nolu odalarına yerleşti.
Bunun için o günün parasıyla 221 sterlin (bugünkü parayla yaklaşık 32.300 sterlin) ödediler.
Onlarla birlikte Isidor’un uşağı John Farthing ve Ida’nın yeni işe alınan hizmetçisi Ellen Bird de seyahat ediyordu.
Geminin en zengin ve ünlü çiftlerinden biriydiler.
Titanik’in buzdağıyla çarpışmasının ardından kadınlar ve çocuklar batan gemiden kaçmak için sandal beklerken, 67 yaşındaki Isidor Straus, cankurtaran sandalına binmeyi reddetti.
Kendisine bir sandal gösterilen kırk yıllık eşi Ida Straus, kocasını terk etmeyeceğini açıkladı. Kocası ona binmesi için yalvardı ama o dönüp “Isidor bunca yıldır birlikteyiz. Sen nereye gidersen ben de giderim” dedi ve sandala binmedi.
Titanik filmindeki güverte sahnesi
Ida Straus, kürk mantosunu çıkarıp hizmetçisi Ellen Bird’e uzattı. Ellen, Straus’ların iknasıyla can kurtaran teknesine bindirildi ve kurtarıldı.
40 yıllık evli olan çift gemide en son şezlongda kol kola otururken görüldü.
Isidor Straus’un cesedi bulundu. Bayan Straus’un cesedi ise asla bulunamadı.
Isidor’un uşağı John Farthing de gemiden sağ kurtulamadı.
Gemiden kurtulanlar, sandallara binmeyi reddedip, en son güvertede elele gördükleri Straus çiftinin hikayesini anlattılar. Gazeteler kazayla ilgili haberlerinde birbirlerinden ayrılmamak için birlikte ölüme giden yaşlı çiftin hikayesini yazdılar.
Sahibi oldukları Macy mağazında onlar için bir köşe yapıldı.
Broadway’daki bir parka onların anısına bir heykel dikildi.
Ve çiftin hikayesi Titanik filmiyle ölümsüzleşti.
Şimdi çiftin adı başka bir çiftin Titanik trajedisinde geçiyor.
Arşiv kayıtlarına göre, Pazar günü Titanik enkazına yapılan bir dalış sırasında kaybolan denizaltının pilotluğunu yapan OceanGate CEO’su Stockton Rush’ın eşi Wendy Rush, Titanik’te hayatını kaybeden
Isidor Straus ve Ida’nın büyük-büyük-torunuydu.
Wendy Rush, 1986 yılında evlendiği Stockton Rush ile birlikte Titanik enkazına dalışlar yapan OceanGate şirketinde iletişim direktörü olarak çalışmaktaydı. Titanik enkazına yapılan üç dalışa bizzat katılmıştı.
Ama Titan denizaltısıyla Titanik enkazında yapılan son turistik yolculuğa eşi yalnız gitmişti. 37 yıldır evli olan çifti ayıran Titanik oldu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***