Artı Gerçek – Ankara Gar Katliamı davasının duruşması bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanıklardan bir kısmı SEGBİS ile katıldı. Katliamda ölenlerin yakınları da duruşmayı izledi.
‘ÖRGÜT KAMPLARINDA ÇOK SAYIDA FOTOĞRAFIM OLDUĞU SÖYLENMİŞ. NEREDE BENİM BU FOTOĞRAFLARIM’
Önceki duruşmada, “insanlığa karşı suç işleme” gerekçesiyle yargılanan tutuklu Erman Ekici’den; firari sanıklar yönünden devam eden dava ve ana davanın birleştirilmesi ile birlikte “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan yeni düzenlenen iddianame hakkında savunma yapması istenmişti. Fakat Ekici, avukatı duruşmada hazır bulunmadığı için savunmasını yapamamıştı. Savunmasını bugün yapan Ekici şunları söyledi:
“Daha önce Hacı Ali Durmaz’a sordunuz. O benimle ilgili ifadeleri kabul etmedi. Yine sorabilirsiniz. Murat Dayan’ın beyanları yer almış. Murat Dayan’ın dinlenilmesini istiyorum. Mehmet Fatih Alıcı’nın iddiaları yer alıyor. O da dinlenilmedi. Dosyaları Yargıtay tarafından bozulan kişileri tanıyorum diye yargılanıyorum. Örgüt kamplarında çok sayıda fotoğrafım olduğu söylenmiş. Nerede benim bu fotoğraflarım? Gösterin kabul edeceğim.
Bu iddianamede hiçbir şey Ankara dosyasıyla ilgili değil. Yunus Durmaz’ı tanıdığımı zaten ben söyledim. Yunus Durmaz beni bu kadar tanırken niye Ebu Talha, Erman Ekici’dir demedi? Neden Kasım Güler’in, Ömer Yetek’in ifadelerine itibar etmediniz? Bir tane kağıdın içerisinde Ebu Talha geçiyor diye hakkımda anayasal düzeni yıkmaya teşebbüsten iddianame hazırladınız. Asacaksanız asın, kesecekseniz kesin, sekiz sene oldu artık. Ama bunun yarın Allah’ın huzurundaki yargısı olacak.”
‘TÜRKİYE’DE CUMHURİYET SAVCILIĞI MAKAMININ LAĞVEDİLMESİ GEREKİYOR. EKONOMİK OLARAK KÜLFET OLUYOR’
Ekici’nin avukatı Heyam Fidan da şu savunmayı yaptı:
“Türkiye’de Cumhuriyet Savcılığı makamının lağvedilmesi gerekiyor. Ekonomik olarak külfet oluyor. 7 yıldır hiç mi bir bilginiz yok bu dosya hakkında. Ülkede ekonomik kriz var külfet oluşturuyor. CİMER’e de şikayette bulundum.
İddianamede Usama bin Ladin’in ölümüne üzüntü duyulan bir şiir okudu… Şimdi bu ülkede Müslüman olmak zor sayın başkan. Bu ülkede Deniz Gezmiş, Mahir Çayan kimisi asıldı kimisi kurşuna dizildi. Bunların ölüm yıldönümlerinde de şiirler okunur. Amerika’ya karşı mücadele eden bir Müslümanın ölümüne üzüldüğünü belirtmek neden suç?”
Müdahil avukatları ise daha önce de heyet tarafından reddedilen olay anının üç boyutlu canlandırılmasının yapılmasını ve bu şekilde tahribatın belirlenmesini, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ndeki yetkililer hakkında yapılan suç duyurusunun akıbetinin sorulmasını, Gaziantep ve Adıyaman ile ilgili müfettiş raporları varsa, bu raporların ve eklerinin istenmesini, MİT ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na firari sanıkların akıbetinin sorulmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından; katılan avukatlarının taleplerini reddederek, firari sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının devamına, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 8 Eylül’e erteledi. (ANKA)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***