Türkiye’nin ekonomik sorunlar yaşadığı bir dönemde hem sabit gelirliler, hem de çiftçiler büyük sıkıntı yaşadı. Büyük bölümünü sabit gelirlilerin oluşturduğu tüketicilerin karşılaştıkları hayat pahalılığının önemli kısmının gıda kaynaklı olması, dikkatlerin çiftçilere yönelmesini sağlıyor.
Buna karşılık çiftçiler ise maliyetleri yüksekliği sebebiyle yeterince kazanamadıkları gibi, elde ettikleri hasılatın çoğu zaman masrafların karşılanmasına bile yetmemesinden şikayetçi oluyorlar.
Her iki kesimin de sıkıntıda olduğu bir dönemde yapılan seçimde, beklenenin aksine hem parlamento hem de Cumhurbaşkanlığı için kurulan sandıkta, iktidarın yer aldığı ittifak öne çıktı. Yani, muhalefetin propaganda döneminde simgeleştirdiği soğan ve et fiyatları, seçmen tercihinin kendi lehine çevirmesine yetmedi.
Ekonomim’de yer alan habere göre, iktidar kanadı da yeni katılanların yarısından fazlasının oyunu almak zorunda olduğu için, ikinci turun çantada keklik olmadığının bilincinde. Bu yüzden yeni seçime 10 gün kala propaganda döneminde yeni ekonomik vaatlerle seçmenin karşısına çıkacak.
“ÜCRETLER ERİDİ, İKİNCİ TUR ÖNCESİ BEKLENTİ ARTTI”
Kulislerde bu süreçte ücretli kesime ve çiftçilere hangi mesajların verileceği konuşuluyor. Ücretli çalışanların yarıya yakının asgari ücretli olması veya bordrolarının asgari ücretten gösterilmesi, yeni asgari ücretten beklentileri artırıyor. Yılbaşında aldığı ücret enflasyon karşısında yüzde 15.21 oranında gerileyen ücretli çalışanlar bir yandan asgari ücrette artış beklerken, asgari ücretin üzerinde gelir elde edenler ise ocak ayında olduğu gibi paralel bir ücret artışı bekliyor.
Seçimin ikinci tura kalmasıyla birlikte belirsizlikten şikayetçi olan iş dünyası şimdi de asgari ücretin 28 Mayıs’tan önce belirlenip belirlenmemesine takılmış durumda. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim sürecinden önce asgari ücretin temmuz ayında yeniden ele alınacağını belirtse de kulislerde geçerlilik tarihi temmuz ayı olsa bile seviyesinin seçim öncesi ilan edilebileceği konuşuluyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, seçimden önce katıldığı bir TV programında asgari ücretin 500 dolara karşılık gelen bir seviyede belirleneceğini söylemişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***