YORUM | HASAN CÜCÜK
Artık kariyerlerinin uzatmalarında bulunan Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo’nun boşluğunu doldurmaya ilk aday Kylian Mbappe gösterildi. Fransız oyuncu, henüz yirmi yaşına varmadan geleceğin yıldızı olacağının sinyalini verdi. Objektifler Mbappe üzerine çevrilmişken, sessiz sedasız Erling Haaland sahne aldı. Mbappe, futbol ülkesi Fransa’da doğmanın şansına sahipti. Haaland ise futbolun pek de popüler olmadığı Norveç’te doğmuştu. Önce RB Salzburg’ta dikkatleri üzerine çekti. Yarım sezonda RB Salzburg’ta 27 maçta 29 gol atıp, Borussia Dortmund’un radarına girdi. Sonrasında başarı merdivenlerini koşarak çıktı. 22 yaşında kırılmadık rekor bırakmadı.
Son 5 yılın dördünü zirvede tamamlayan Manchester City, bu sezonda şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyor. Premier Lig’in olağan şampiyon adayları Liverpool, Chelsea ve Manchester United’ın yarıştan erken koptuğu sezonda City’nin bir numaralı rakibi Arsenal’dı. Mikel Arteta’nın temelden inşa ettiği Arsenal, uzun bir aradan sonra şampiyonluk yarışında ‘ben de varım’ diyordu. Hatta gösterdiği sıradışı performansla Arsenal’in şampiyonluk oranı City’yi geride bırakıyordu. Lig uzun bir maratondu. Son düzlüğe geldiğimizde Arsenal teklemeye başladı.
Londra ekibinin puan kaybettiği haftalarda City yoluna kayıpsız devam etti. Önce Arsenal’i yakaladı. Ardından bir maç eksiğine rağmen öne geçmeyi başardı. City şampiyonluğa giderken elbette Pep Guardiola farkını yok saymak mümkün değil. İspanyol’un saha içindeki prenslerinden biri Erling Haaland oldu. Sezon başında Borussia Dortmund’dan 75 milyon Euro bedelle kadroya katılan Viking, daha ilk sezon bitmeden ödenen milyonların hakkını verdi.
Haaland, Ada öncesi göz kamaştıran bir performans sergilemişti. RB Salzburg’ta 27 maçta 29 gol, Borussia Dortmund’da 89 maçta 86 gole imza atmıştı. Avusturya liginde başladığı Avrupa yolculuğuna Almanya’da devam etmişti. Ancak aynı başarıyı Premier Lig’de gösterecek miydi? İster istemez bu soru herkesin kafasındaydı. Dünyanın bir numaralı ligi nice yıldızım diyen oyuncularının apoletlerini sökmüştü. Aynı akıbete Haaland da uğrayabilirdi. 2016’da City’yi çalıştırmaya başlayan Guardiola, pivot forvet tercih etmemişti. Sterling, Jesus ve Agüero klasik bir 9 numara değildi. 4-3-3 formatında oyuncularını sahaya süren Guardiola’nın oyun sisteminde gol beklentisi bir oyuncu üzerinde değildi. Forvet hattının yanı sıra orta saha oyuncuları da skora hatırı sayılır katkı yapıyordu.
Kevin De Bruyne ve İlkay Gündoğan birçok forvet oyuncularından daha çok gol atıyordu. City’de geçen 6 yılının ardından Guardiola, 7. sezonuna klasik bir 9 numara ile başlayacaktı. Sezonun ilk maçında Haaland kafalardaki soru işaretini sildi. West Ham’a iki gol atarak Ada günlerine şaşalı bir başlangıç yaptı. İkinci haftayı boş geçen Norveçli, üçüncü haftadan sonra seriye bağladı. 14. hafta sakatlığından dolayı Leicester City karşısında takımını yalnız bırakırken, geride kalan 13 haftanın ikisi haricinde rakip fileleri sarsmayı başarmıştı. 13 maçta ulaştığı 17 gol sezonun rekorla biteceğinin en önemli işareti oluyordu.
Ancak devam eden 15 haftada Haaland farklı bir görüntü çizdi. 7 haftayı gol katkısı vermeden kapattı. 15 haftayı 11 golle kapattı. Derken bir sakatlık daha yaşayıp, Liverpool karşısında sahada yerini alamadı. Bir haftalık sakatlık molası sonrası sahada yerini aldıktan sonra gollerine ara vermeden devam etti. Southampton’a iki gol atan Haaland, devam eden 4 haftayı da boş geçmedi. West Ham maçı öncesi gol sayısını 34’e çıkaran Haaland, Premier Lig’de bir sezonda en çok gol atan Alan Shearer ve Andy Cole’u yakalamayı başardı. Daha geride 6 hafta vardı. Rekor için fazla beklemesine gerek yoktu. West Ham karşısında gelen 3-0’lık galibiyetle City bir günlüğüne Arsenal’e devrettiği liderliği alırken, Haaland ise attığı bir golle adını Premier Lig tarihine yazdırdı. Ulaştığı 35 golle artık Premier Lig’de bir sezonda en çok gol atan oyuncuydu. Efsaneleri geçip adını en üst sıraya yazdırıyordu. Hem de Premier Lig’deki ilk sezonunda.
Tüm kulvarlardaki toplam gol sayısını 51’e çıkaran Haaland, bu alanda Vic Watson (West Ham, 1929-1930) ve Tom Waring’i (Aston Villa, 1930-1931) geçerek tarihin en golcü ikinci ismi oldu. Haaland, geride kalan haftalarda tüm kulvarlarda 13 gol daha atması halinde İngiltere tarihine geçecek. 1927-1928 sezonunda Everton forması giyen Dixie Dean, sezonu tüm kulvarlarda 63 gol atarak tamamlamıştı. Rekorları alt üst etmeye devam eden Haaland, attığı gollerle Chelsea (31), Nottingham Forest (30), Wolverhampton (29), Southampton (28) ve Everton’dan (27) daha fazla rakip fileleri havalandırmış oldu. Manchester City formasıyla tüm kulvarlarda 51 gole ulaşan Erling Haaland, kulüp tarihine de geçti. Haaland, 1928-1929 sezonunda 38 gol atan Tommy Johnson’ı geride bırakarak bir sezonda en çok gol atan futbolcu rekorunu kırdı.
Erling Haaland, Ada’daki ilk yılında tüm dengeleri değiştirdi. Yaşı henüz 22. Futbolunda henüz olgunluk yaşına bile gelmeden kırılmadık rekor bırakmadı. İlerleyen yıllarda artık tek rakibi kendisi olacak gözüküyor. Haaland, bir Messi veya Ronaldo gibi göze hitap eden oyuncu olmayacak ancak skor katkısıyla yıldızlığını tescil edecek. Herkes Mbappe’ye odaklanmış iken, sahnedeki tüm ışıkları kendine çevirmeyi başardı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***