Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu öncesinde CNN televizyonundan Becky Anderson’un sorularını yanıtladı. CNN, tamamı gün içinde yayınlanacak röportajdan belli bölümleri servis etti. Röportajda Erdoğan’a Rusya ilişkileri, İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıkması, ifade özgürlüğü, ekonomi politikaları, ABD ilişkileri, mülteci sorunu, Suriye ile normalleşme gibi konularda sorular yöneltildi.
Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’ın 2020’deki seçim kampanyası sırasında kendisine “otokrat” demesini eleştirerek, “İkinci tura çıkacak bir insandan diktatör olur mu?” dedi.
Erdoğan, “322 milletvekiliyle parlamentoya girecek bir Cumhur İttifakı ve bunun başındaki insan da ikinci tura birinci olarak girecek” diyerek “Bu nasıl bir diktatörlük?” diye sordu.
“Seçilmeniz durumunda Biden yönetimiyle birlikte çalışabilecek misiniz?” sorusuna ise Erdoğan, “Buna hiç şüphe yok. Biden’la da çalışırım eğer Biden değişirse Biden’ın yerine gelecek kim olursa olsun onunla da çalışırım” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun Türk demokrasisi için yeni bir deneyim olduğunu belirten Erdoğan, Türk halkının haftaya Pazar günü yapılacak seçimlerden daha güçlü bir demokrasiyle çıkacağına inandığını kaydetti.
Erdoğan partisinin milletvekilliği seçimindeki başarısının cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda kendisine avantaj sağlayabileceği yorumunu yaptı. İstikrar ve güvenin çok önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, istikrar arayışındaki halkın seçimde gereğini yapacağını belirtti.
Rusya ile ilişkilerinde Türkiye’nin yaptırım uygulayabilecek bir noktada olmadığını belirten Erdoğan, Rusya ile Türkiye arasında pozitif bir ilişki olduğunu iki ülkenin hemen her alanda birbirlerine ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Batı’nın Rusya konusunda dengeli bir yaklaşım sergilemediğini söyleyen Erdoğan, Rusya gibi bir ülkeye karşı dengeli bir politika izlenmesinin daha faydalı bir yaklaşım olacağını belirtti.
Tüm dünyayı etkileyecek bir gıda krizinin önlenmesinde hayati olan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın uzatılması konusunda da Erdoğan, bunun Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le arasındaki özel ilişki sayesinde mümkün olduğunu söyledi.
Röportajda Erdoğan’a İsveç’in NATO üyeliği konusundaki muhalefeti de soruldu.
Erdoğan, İsveç’in Türkiye’deki terör gruplarının uzantılarını ülkede barındırmaya devam etmesi durumunda İsveç’in NATO üyeliğine olumlu bakılmayacağını belirtti.
Erdoğan konu terörle mücadele olduğunda bir NATO ülkesinin güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan Türkiye’de kimsenin fikirleri nedeniyle hapiste olmadığını söyledi.
Faiz oranlarını baskılama politikasını da savunan Erdoğan, bunun şimdiden olumlu sonuçlar getirdiğini belirtti. Erdoğan faiz oranlarıyla enflasyonun bağlantılı olduğu görüşünde olduğunu söyleyerek, faizler ne kadar düşük olursa enflasyonun da o kadar düşük olacağını söyledi. Bu yönde atılan adımların sonuçlarının görüldüğünü kaydetti.
Erdoğan, ATA ittifakının cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın seçimin kazananını belirleyecek isim olup olmadığı sorulduğunda ise kazananı belirleyecek olanın halk olduğunu kaydetti.
Erdoğan 1 milyon mülteciyi ülkelerine geri dönmeye teşvik ettiklerini söyleyerek sivil toplum kuruluşlarının Suriye’nin kuzeyinde geri dönen mültecilerin yaşayabileceği yerleşim alanları oluşturmakta olduğunu kaydetti.
Erdoğan Türkiye ve Suriye’nin 900 kilometrelik bir sınırı paylaştığını ve buradan ülkeye yönelik düzenli olarak terör tehditlerinin geldiğini belirtti, Türkiye’nin sınırda askeri varlık bulundurmasının tek nedeninin terörle mücadele olduğunu söyledi.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürt militanlara atıfta bulunan Erdoğan, Putin ile dostluğu sayesinde, özellikle Suriye’nin kuzeyinde teröre karşı mücadelede yakın işbirliği ve dayanışma gerektiren bir kapı açabileceğini düşündüğünü kaydetti.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın bölgeden tamamen çekilmesi talebine karşın Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki varlığını sürdürme sözü veren Erdoğan, bunun yapabilmesi durumunda uzlaşmanın önünde hiçbir engel kalmayacağını belirtti.