KAHRAMANMARAŞ – VOA Türkçe ekibi, seçime iki gün kala 6 Şubat depreminin merkez üssü Kahramanmaraş’taydı. Hatay’daki tablonun tersine, Kahramanmaraş’taki hasarlı binaların çoğunun yıkım çalışmaları tamamlanmış ve hayat nispeten normale dönmüş durumda. AK Parti’nin kalesi niteliğindeki kentte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güçlü destek devam ediyor gibi görünse de özellikle kamerasız sohbetlerde bunun tersi yorumlar da duyulabiliyor.
İki gün önce gittiğimiz Hatay’da tek bir sağlam bina bile bulmak çok zordu. Deprem aslında Kahramanmaraş’ta da ciddi oranda yıkıma neden olmuş ancak aradan geçen 3 ayda temizlik çalışmalarında Hatay’a göre çok daha fazla ilerleme sağlanmış. İş makineleri de kentin sokaklarında çok daha görünür durumda. Hasar gören binaların yıkım ve enkaz temizleme çalışmaları büyük oranda tamamlanırken, depremden önce yüksek binaların olduğu mekanlar şimdi boş araziye dönüşmüş.
Kentin çeşitli noktalarında çadır ve konteyner kentler kurulmuş. Bazı bankaların da konteynerlerden hizmet verdiği dikkat çekiyor.
Yine Hatay’dan farklı olarak, Kahramanmaraş’ta devlet daireleri, restoranlar ve işyerleri gibi mekanların çoğu açık. Depremin yarattığı etki insanların yüzlerinde hala hissediliyor ama kentin caddelerindeki hareketlilik büyük ölçüde normale dönmüş.
Kahramanmaraş AK Parti’nin en güçlü kalelerinden biri. Kameramıza konuşan kent sakinlerinin çoğu her şeye rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tam destek mesajı veriyor ancak tek tük de olsa iktidarı eleştirenler de var.
Özellikle yaşlı nüfusun Erdoğan’a koşulsuz destekte daha katı bir tavır sergilediği, daha genç nüfusun ise değişime daha açık baktığı görülüyor. Kamerasız sohbetlerimizde ise, Erdoğan’a ya da AK Parti’ye eleştirilerin daha cesurca dile getirilmesi dikkat çekiyor.
VOA Türkçe ekibi olarak Kahramanmaraş’ın hem merkezinde hem de depremin en kötü vurduğu ilçelerinden Elbistan’da halka mikrofon uzattık, depremle ve seçimle ilgili düşüncelerini sorduk.
“Seçimleri yine inşallah AK Parti götürecek”
Hamdi Balveren adlı bir depremzede, köylerinde henüz yıkım çalışmalarının başlamadığını, önceliğin şehir merkezine tanındığını, sıranın daha sonra köylere geleceğini düşündüğünü belirterek, şu anda en büyük taleplerinin yaşamlarının bir an önce normale dönmesi olduğunu söyledi.
Balveren, seçimden beklentisiyle ilgili olarak ise, “Önceki seçimlerde olduğu gibi yine inşallah AK Parti götürecek” dedi.
O esnada araya giren eşi Gülnaz Balveren de, depremin seçim sonucunu etkilemeyeceğini umduğunu kaydederek, “Biz partimizden memnunuz, AK Parti. Yardımların geç geldiği sözlerine kesinlikle inanmayın. Elden gelen her şey yapıldı. Herkese ulaştırdılar yardımı, ben almadım diyen kalmadı” diye konuştu.
“Deprem seçmenlerin oy tercihini etkileyecek”
Sebiha Güneyise adlı bir başka depremzede ise, devletin yardımlarının çok geciktiği eleştirilerine katıldığını, aynı durumun Kahramanmaraş’ta da yaşandığını ifade etti. Güneyise, “Üçüncü dördüncü gün insanlarımız hep enkaz altındaydı. Çoğu soğukta öldüler. Hiç kimse kurtaramadı o insanları” dedi.
Güneyise, depremin seçmenlerin oy tercihi üzerinde etkisinin olacağını düşündüğünü de söyledi.
“Bin sefer de ölsem dirilsem Tayyip’ten başkasına oy vermem”
Gaffar Canbolat adlı bir Kahramanmaraşlı da, Kahramanmaraş’ta hayatın normale dönmeye başladığını belirterek, deprem sonrasında devletin destek sağlamada geciktiği eleştirilerini “yalan” olarak niteledi.
Canbolat, “Bin sefer de ölsem dirilsem ben Tayyip’ten başkasına oy vermem” ifadesini kullandı.
“Türkiye’nin değişime ihtiyacı var ama bu işin altından en iyi kalkacak olan AK Parti’dir”
Enver Ün adlı bir esnaf da, mağazalarının depremde yıkıldığını, yeniden ayağa kalkmaya çalıştıklarını söyleyerek, yerel yöneticilerden esnafa destek olacak adımlar beklediklerini söyledi.
Bu koşullarda seçimlerin kendileri açısından bir anlam ifade etmediğini belirten Ün, “Türkiye’nin değişime ihtiyacı var ama yine bu işin altından en iyi kalkacak olan AK Parti’dir, benim kanaatim bu” diye konuştu.
İki vatandaş arasında “reis” tartışması
O sırada araya giren Nevriye Çetinkaya adlı bir kent sakininin “Reisin yaptığını kimse yapamaz mümkün değil” demesine cevaben Ün, “Ben partili değilim. Ben öyle düşünmüyorum herkes yapar, donanımlı insanlarımız var. Reis bugün var yarın yok. O da bir beşer, o da bir insan. Allah korusun bir şey olduğu zaman, reis öldü Türkiye öldü mü sayacağız? Şu anda bu enkazdan bir an önce kurtulmamız lazım bunun partiyle bir işi yok. Kemal Kılıçdaroğlu gelirse o da bizim vatandaşımız, Sinan Oğan da gelsin o da olsun niye olmasın?” diye konuştu.
Bunun üzerine tekrar söz alan Çetinkaya, “Benim depremde 4 tane evim gitti, 2 dükkanım gitti. Dükkanım da olmasın işim de olmasın reisimiz başımızda olsun. Tayyip Erdoğan’ımız başımızda olsun başka bir şey istemiyorum. 4 tane oğlumu yoluna kurban edeceğim, 4 tane oğlum var dördünü de yoluna kurban edeceğim o kadar seviyorum” dedi.
“Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağım diyene oy vermem”
Bu seçimde ilk kez oy kullanacak olan Muttalip Er adlı bir genç de, ilk gün yardımların geciktiğini ama sonraki günlerde gereken desteğin süratle sağlandığını söyledi.
Er, “Hayat normale dönmüyor. Dönmez de herhalde. Her yer yıkılmış gitmiş kimse kalmamış herkes başka yerlerde. Ekonomide sıkıntı yok bence. Çalışıyoruz, kazanıyoruz, idare ediyoruz” ifadesini kullandı.
Elbistan’da halkın çoğunun Erdoğan ve AK Parti’yi desteklediğini ifade eden Er, “Ben de Erdoğan diyorum. Sonuna kadar Erdoğan. Gidip oyumu ben Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağım diyene vermem, isterse burada aç kalırım yine vermem” dedi. Genç seçmen, “Diğerlerine oy vermemeniz için tek sebep bu mu?” sorusunu, “Benim için tek sebep bu. Ekonomiyi ben hiç düşünmüyorum. O adam öyle açıklama yapıyor gidiyor Trabzon’da ülkücü oluyor Diyarbakır’da HDP’li oluyor İstanbul’da LGBT’li oluyor. Ben karşıyım öyle şeylere” diyerek yanıtladı.
“Yolsuzlukların örtbas edilmesine artık halk yeter demeli”
Mehmet Ünüm adlı bir genç ise, deprem bölgesindeki halkın zamanla unutulduğu, depremden etkilenen 11 vilayete gereken ölçüde desteğin sağlanmadığı görüşünü dile getirdi.
“Elbistan’da şu an vatandaşlara bakarsanız birçoğunun yüzü gülmüyor çünkü insanlar çaresiz, açıklama da yapılmıyor” diyen Ünüm, depremlerden önce bu bölgedeki fay hatlarına dair uyarılar yapılmış olmasına rağmen gereken tedbirlerin alınmadığını söyledi.
İmar aflarının verilmesi ve binaların kontrollarının yapılmamasını eleştiren Ünüm, “Kahramanmaraş’ta halk ilk üç gün çaresizlik içinde çadır, yiyecek-içecek bulamazken Kızılay’ın çadır ve konserve sattığının ortaya çıktığını” söyledi. Mehmet Ünüm, “Bunları değiştirecek kişiler halktır. Bu seçimde de akıllarını başlarına almalarını istiyoruz. Bu kadar insan ölmüş, bu kadar işyeri ölmüş, bu ülkede o kadar yolsuzluk olmuş. 21 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin yapılan bu kadar yolsuzluğu örtbas etmesine artık yeter demeli bu halk” ifadelerini kullandı.