YORUM | M. NEDİM HAZAR
Kendine Muhabir, sosyal medyada çok beğendiğim içerikler üreten bir Youtube kanalı.
Kendilerini tanımlarken, “Ekip olarak benimsediğimiz yurttaş gazetecilik görevimizi icra etmeye çalışıyor, yaptığımız sokak röportajları ile gündemdeki konu ve haberler hakkında halkın nabzını tutarak, siz izleyicilere Türkiye’nin gerçek gündemini ve halkın sesini duyurmaya çalışıyoruz.” Cümlelerini kullanıyorlar… Hem gündemi takip etmek hem de önemli gelişmelerden anında haberdar olmak için ücretsiz abone olup bildirim zilini açmayı unutmayın.
Yaptıkları şey gazeteciliğin en temel hususiyeti; halka mikrofon uzatmak.
Özellikle seçim döneminde yollara düştü Kendine Muhabir’in muhabirleri.
İl il dolaşıp halkın nabzını tutuyorlar.
Hatta bir tür anket bile yapıyorlar.
Halka, kime oy vereceğini sorarken ekranda sayısal istatistik çıkıyor.
Biliyorum istatistikler hakkında pek iyi kanaate sahip değilsiniz.
Ben de değilim.
Hele hele siyasi anketlere zerre miktar güvenmem.
Vaktiyle “Bizi bu anketler mahvetti” başlıklı bir yazı bile kaleme almışlığım vardır.
Ve malumdur, yalanlar üçe ayrılır:
Küçük yalanlar, büyük yalanlar ve istatistikler. Siz buna anketler de diyebilirsiniz!
Bir dönem anket sonuçlarını, seçimlerden sonra “Nasıl rezil olmuşlar” diye bakmak için sakladığımı da bilirim.
Sonra, aslında anket şirketlerine bir miktar haksızlık ettiğimi anladım.
Tamam Türkiye’deki anket şirketlerinin çoğu, tıpkı medya gibi iktidarın dümen suyuna, yani verilen neticelere göre veri oluşturuyor. Bunu artık çok rahatlıkla yine iktidarın ortak özelliği gibi, utanmadan yapıyorlar.
O kadar rahatlar ki, ekranda canlı yayında tırnak keserken anket açıklayanlar var.
Zaten Kendine Muhabir videolarını izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
Bütün toplumlar böyle midir bilmem ama Türk halkı tıpkı televizyonda ne seyrettiğini söylerken yaptığı gibi, siyasi görüşünü aktarırken de rahatlıkla yalan söyleyebiliyor.
Kendine Muhabir’in sorusuna, önce “Hangi kanal” diye sorulması sanırım bu sebepten.
Hani havuzdan ise ona göre söyleyelim filan.
Bir de tabii, “söylemek istemiyorumcular” var.
Başta da belirttiğim gibi il il geziyor halk muhabirleri.
Vatandaş gazeteciliğinin yüz akı örneğini sergiliyorlar, tebrik ederim.
Aslında her il videosu için ayrı bir yazı yazmak isterim, çünkü muazzam veri barındırıyor, tam bir analiz madeni… İzle izle yorumla yani.
Ancak bugünkü yazıda Erzurum bölümüne değineceğim.
Çünkü çok enteresan bir tablo ile karşılaştım.
Kendine Muhabir mesleği kısa zamanda çabuk öğrendiğini de kanıtlarcasına, Erzurum videosunu “Fethullah Gülen’in memleketi ve AKP’nin kalesi Erzurum kesintisiz-sayaçlı seçim anketi!” başlığıyla yayınladı.
Ben izlediğimde 170 küsur bin izlenmesi vardı.
Konya, Hakkâri, Trabzon’dan hemen sonraya tekabül eden bir sıralama bu.
Erzurum gibi bir şehir için oldukça iyi bir rakam.
Attığı başlığın doğruluğunu gösteriyor.
Ki ben de Erzurum’u artık ömrüm boyunca celladına aşık vefasızların şehri olarak anımsayacağım.
Ama konumuz bu değil.
Muhabir arkadaş (Hasan Köksoy) her ilde olduğu gibi Erzurum’da da şehrin en işlek caddesine çıkmış önünden geçenlere soruyor. Başlarda orta yaşın üzerinde olanların çoğu Erdoğan cevabı veriyor. 4 genç geliyor sonra, önce fikirlerini açıklamak istemiyorlar. Ardından biri “Değişim şart” diyor ve Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini söylüyor.
Hatırlatayım, kendine muhabir Ergenekoncu çakaloz İlave TV’ci gibi değil. Kimseyi manipüle etmeye çalışmıyor.
Bir anda gençlerin hepsi konuşmaya başlıyor ve Kılıçdaroğlu 4 oy birden alıyor.
Sonrası daha ilginç.
Muhabirimiz bazı esnafın oyunu açıklamaktan çekinmesini anlayışla karşılıyor ve esnaflara sormamaya çalışıyor. Dükkanlara girmiyor mesela.
Yolda tek tük de olsa esnafa denk gelince hayırlı işler dileyerek işine devam ediyor.
Ve fakat, ilginçlik tam da burada yaşandı.
Muhabir gençlerle olan röportajını bitirdiğinde aniden arkasına dönüyor ve bir metre kadar uzakta duran iki kişiye yaklaşıp onlara da sorusunu soruyor.
Adamlar enteresan bir cevap veriyorlar.
“Biz polis memuruyuz…”
Anlaşılan iki sivil polis, genç muhabiri ve görüş bildiren gençleri yakından takip ediyor.
Ardından muhabire malum soruyu soruyorlar:
“Sen gazeteci misin?”
“Evet basın kartımız var” diyor muhabir ve devamını hızlı geçiyor. Muhtemelen birkaç diyalog daha yaşanıyor ama tatsız bir durum yok ki işine devam ediyor. İki metre daha yürüdükten sonra bir kişiye daha uzatıyor mikrofonu…
“Tek soru, tek cevap; adayınız kim?”
Cevap önceki iki kişiden de enteresan…
“Beraberiz!”
İki sivil memurun arkasında bir üçüncü sivil memur da onları takip ediyor nedense.
Genç muhabir olayı çok fazla kurcalamadan işini yapmaya devam etmek için hızla oradan uzaklaşıyor.
2018 seçimlerinde Erdoğan Erzurum’da %72,3 oy almıştı.
Kendine muhabirin anketinde ise % 66,3’te kalıyor.
Öznel olarak bakıldığında yüzde 6’lık bir düşme var ama muhabirin sorduğu 181 kişiden 120’sinin oyunu alması bence çok ama çok büyük bir başarı ve bu milletin asla akıllanmayacağının da ispatı.
Böyleyken böyle…
Veysel Abi niye yazmıyor yahu?
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***