14 Mayıs’ta düzenlenen seçime kendilerine dönük kapatma davasının oluşturduğu risk nedeniyle ‘Yeşil Sol’ adıyla giren HDP‘de, 2018’e kıyasla yaşanan oy düşüşüne dair çeşitli tartışmalar yürütüldü ve mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilk turdan beri destekledikleri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun karşı karşıya geleceği son oylamayla ilgili yeni stratejiler geliştirildi.
Parti Meclisi, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve il eş başkanlarıyla yürütülen tartışmalar ve yapılan önerilerde kitle çalışmalarında Kılıçdaroğlu’nun isminin telaffuz edilebileceği, ancak basına verilen demeçlerde CHP liderinin direkt adının belirtilmediği bir propaganda dili kullanılması gerektiği önerisi yer aldı.
Parti içinde dile getirilenlerden biri de, kişi bazlı bir kampanya yürütmek yerine ‘siyasal hedefe’ odaklanılması gerektiği. Bu konuda temel argümanlar olarak ‘rejimi demokratikleştirme mücadelesi’, ‘toplumu savunmak, barışı kurmak’ konularında hemfikir olundu; “Mevcut rejim ile özdeş hale gelen Erdoğan’ı göndereceğiz”, “Saray rejimini durduracağız” gibi söylemlerin önemine dikkati çekildi. Bunların hem ‘üçüncü yol hattını güçlendirmek’ hem de ‘Erdoğan’ın milliyetçi / ırkçı minder üzerinde kampanya yürütmesine izin vermemek’ açısından oldukça önemli olduğunun altı çizildi.
Toplantılarda ayrıca üzerinde durulan konulardan diğeri, ‘iktidara malzeme vermemek’ oldu. Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar başta olmak üzere tüm parti yetkililerinin en normal söyleminin bile AKP’ye yakın çevrelerce köpürtüldüğüne dikkat çekilerek bu detaya özen gösterilmesi gerektiği ifade edildi.
Uzlaşı sağlanan adımlarda ‘büyük mitingler yerine kamuoyuna doğrudan seslenilecek bir medya çalışması yapılması’; ‘il, ilçe, belde ve köy ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi’ öne çıkan maddeler arasında yer aldı.
İKİNCİ TURA KATILIMIN ÖNEMİ ANLATILACAK
Son seçimde Türkiye genelinde seçime katılım oranı artarken HDP’nin güçlü olduğu illerin hemen hepsinde 2018’e kıyasla düşüş yaşanmıştı. Parti organlarında yapılan değerlendirmelerde bu durum da ele alındı. İkinci tura giden süreçte halkla bir araya gelindiğinde ikinci tura katılımın önemine özel olarak vurgu yapılması gerektiğinde uzlaşıldı.
OYLAR NEDEN DÜŞTÜ?
Geçtiğimiz seneye kadar yüzde 10 olarak uygulanan seçim barajı, Nisan 2022’de yüzde 7’ye çekilene kadar HDP açısından tehlike arz ediyordu. Nitekim 2018’de bu risk üzerinden seçmeni konsolide eden HDP, oyların yüzde 11.70’ini alarak Meclis’e 67 milletvekiliyle girmişti.
Ancak 14 Mayıs’ta partinin oylarında düşüş yaşandığı görüldü. ‘Yeşil Sol’ adıyla girdiği seçimde parlamentoya 61 milletvekili gönderen partinin oy oranı ise yüzde 8.83 oldu.
Parti içinde yapılan değerlendirmelerde motivasyon kaybı ve birtakım kafa karışıklıklarının da büyük oranda bu sonuçta etkili olduğu konuşuluyor. ‘Yerellerde ev ev gezip yürütülmesi gereken pusula çalışmalarında yetersiz kalındığı’ tespitinin de yapıldığı toplantılarda ‘Yeşil Sol’ adının gerektiği kadar tanıtılamadığı belirtiliyor.
Ayrıca buna ek olarak milletvekili ile cumhurbaşkanlığı seçimi arasındaki farkın belirgin bir şekilde halka anlatılamadığı, ‘Bir Oy Yeşil Sol’a, Bir Oy Kılıçdaroğlu‘na kampanyasının da seçmen nezdinde ana muhalefet partisine oy verme eğiliminin artırdığı düşünülüyor: “Oyların bir bölümü bu nedenle CHP’ye yöneldi.”
HDP’lilere göre Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tek listeyle seçime girmemesi de oy kaybındaki faktörlerden biri. Liste tartışmalarının uzaması ve sürecin istenilen düzeyde iyi yürütülememesinin de sonucu belli düzeyde etkilediği ifade ediliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***