ENSAR NUR, TR724 HABER
Medya özgürlüğü, ifade hürriyeti ve insan hakları alanında faaliyet gösteren 20 uluslararası sivil toplum örgütü ortak bir açıklama yaparak, Türkiye’deki yayıncılık düzenleyicisi RTÜK’ü 14 Mayıs’ta yapılacak önemli genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde eleştirel haberciliği cezalandırmakla suçladı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler, Uluslararası Basın Enstitüsü ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun da aralarında bulunduğu 20 medya ve insan hakları kuruluşu seçim öncesinde muhalefeti bastırmaya çalışan RTÜK’ü iktidarın aparatı olmaktan çıkmaya davet etti. Yapılan açıklamada, “Medyanın baskı altına alınması toplumun bilgiye erişimini engellemekte ve seçim sürecinin meşruiyetini zayıflatmaktadır” denildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler’e (RSF) göre, RSF’nin 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer alan Türkiye’de ulusal medyanın yüzde 90’ı hükümet yanlısı işadamlarına ait ve resmi çizgiyi takip ediyor.
“RTÜK, iktidar ittifakı tarafından bir araç olarak kullanılıyor”
RTÜK, ülkede ifade hürriyeti ve medya çoğulculuğunu desteklemek yerine, meşru eleştirileri susturmak ve 14 Mayıs 2023 seçimlerinde kendilerine haksız bir avantaj sağlamak için iktidar ittifakı tarafından bir araç olarak kullanılıyor. Kamusal tartışmanın bu şekilde bastırılması seçim sürecini baltalıyor.
Açıklamada, kanallara verilen cezaları “Türkiye’de 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesinde, iktidarın eleştirel haberciliği engellemeye ve bilgi akışını kontrol etmeye yönelik sistematik girişiminin bir parçası olarak görüyoruz. Yayın düzenleyici rolünü yürüten RTÜK’ü, bağımsız yayıncılara yönelik baskıya derhal son vermeye ve ülkede ifade hürriyeti ve medya çoğulculuğunu güvence altına alma vazifesine uygun davranmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Ortak açıklama şöyle:
“Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) CHP’li üyesi İlhan Taşçı, 5 Nisan 2023 tarihinde Twitter‘da RTÜK’ün eleştirel içerikler nedeniyle bazı haber kanallarına bir kez daha ceza verdiğini bildirdi.
FOX TV, haber sunucusu Gülbin Tosun’un canlı yayında “iktidar ittifakı çalışmanızı, okumanızı değil, çocuk doğurup evde oturmanızı istiyor” diyerek hükümetin kadın haklarına yaklaşımını eleştirmesinin ardından aylık reklam gelirinin yüzde 3’ü oranında para cezasına çarptırıldı. Tosun, yorumlarının ardından iktidardaki AKP üyeleri tarafından hedef gösterilmişti.
RTÜK, bir sunucu ve konuğunun, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) depremzedelerden yakınlarını enkaz altından kurtarmak için iş makinelerini kiraladığını iddia eden bir habere atıfta bulunmasının ardından Halk TV’ye de “kanaatlerin serbestçe oluşmasını engellediği” gerekçesiyle aynı cezayı verdi.
TELE1 ayrıca, “18 Dakika” programının sunucularının AKP’li Şanlıurfa Belediyesi’ni eleştirmesi ve belediyenin yabancı hükümetler tarafından deprem yardımı için Türkiye’ye sağlanan fonları Afganistan’daki Taliban’a aktardığı iddialarını dile getirmesi üzerine “belediyeyi küçük düşürmek” suçundan aylık reklam gelirinin yüzde üçü oranında para cezasına çarptırıldı.
Bu cezalar, Şubat 2023’te Halk TV, TELE1 ve FOX TV’ye ve Mart 2023’te Halk TV, TELE1, FOX TV, Show TV ve Yıldız EN TV’ye verilen bir dizi cezanın ardından geldi. RTÜK ayrıca, eleştirel yayınları nedeniyle çok sayıda programa geçici yasaklar getirmiştir.
RTÜK 2022 yılında beş bağımsız yayıncıya toplam 17 milyon 335 bin 000 Türk Lirası (yaklaşık 823 bin Euro) para cezası olmak üzere 54 ayrı ceza vermiştir. Buna karşılık, iktidara yakın kanallar toplamda 1 milyon 674 bin TL (yaklaşık 80 bin Avro) tutarında dört ceza almıştır.
İktidar sansürü yerel haber kanallarıyla sınırlı değil; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, RTÜK’ün talebi üzerine Haziran 2022’de yayını engellenen Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin (DW) Türkçe servisinin lisansını Mart 2023’te yenilemedi. DW artık Türkiye’de tüzel kişilik olarak faaliyet gösteremeyecek ve muhabirleri ile editörleri, istikrarlı iş sözleşmelerinden ve sosyal güvenlik yardımlarından mahrum olarak serbest çalışmaya devam etmek zorunda kalacak.
Bu olayları, Türkiye’de 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesinde, iktidarın eleştirel haberciliği engellemeye ve bilgi akışını kontrol etmeye yönelik sistematik girişiminin bir parçası olarak görüyoruz.
Yayın düzenleyici rolünü yürüten RTÜK’ü, bağımsız yayıncılara yönelik baskıya derhal son vermeye ve ülkede ifade hürriyeti ve medya çoğulculuğunu güvence altına alma vazifesine uygun davranmaya çağırıyoruz.”
Ortak bildiriyi imzalayan kuruluşlar :
Association of European Journalists
ARTICLE 19
Articolo 21
Coalition For Women In Journalism (CFWIJ)
Committee to Protect Journalists (CPJ)
Danish PEN
English PEN
European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF)
European Federation of Journalists (EFJ)
Freedom House
International Federation of Journalists (IFJ)
International Press Institute (IPI)
Media and Law Studies Association (MLSA)
OBC Transeuropa (OBCT)
PEN International
Platform for Independent Journalism (P24)
Reporters Without Borders (RSF)
South East Europe Media Organisation (SEEMO)
Swedish PEN
World Association of News Publishers (WAN-IFRA)
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***