Yolsuzluk ve artan enflasyonla boğuşan Bulgaristan, siyasi istikrarsızlığı aşmak umuduyla son iki yılda beşinci kez seçime gitti.
21 parti, yüzde 4’lük seçim barajını aşarak parlamentoya girmek için mücadele etti. Yaklaşık 6,5 milyon nüfusa sahip olan ülkenin yeni parlamentosunu belirlemek için yurtdışında yaşayanlarla birlikte 6,6 milyon seçmenin oy kullanma hakkı var. Bulgaristan dışında 738 sandık kuruldu. Bulgaristan vatandaşlarının en kalabalık olduğu Türkiye’de kurulan sandıkların sayısı ise 162.
Hak Ve Özgürlük Hareketi üçüncü büyük parti
Seçim, üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (DPS) için de büyük önem taşıyor. İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Abdurrahim Nursoy, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada Bulgaristan’da iki yılda beş kez seçime gidilmesinde diğer partilerin Hak ve Özgürlükler Hareketi ile iş birliğine yanaşmamasının etkili olduğunu söyledi ve “Eğer Bulgaristan siyasi konjonktürü Hak ve Özgürlükler Hareketi’ni koalisyon ortağı olarak görmek isteselerdi, bu seçimleri biz yaşamıyor olurduk. Şu an Bulgaristan’da partimiz üçüncü, kilit parti konumunda” dedi.
Bulgaristan’daki Türk ve Müslüman topluluğun ülkedeki demografik yapının asli unsurlarından olduğunu vurgulayan Nursoy, “Umuyoruz ki artık bu seçim son olur” ifadesini kullandı. Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin 240 milletvekilinden oluşan Bulgaristan parlamentosunda 36 milletvekili olduğunu hatırlatan Nursoy, “Şu anki hedefimiz de 40 milletvekili üzeri” diye konuştu.
“İktidar ortağı olacağımızı düşünüyorum”
Nursoy, Hak Ve Özgürlükler Hareketi Partisi’nin (DPS) parlamentoda daha güçlü temsil edilmesiyle diğer siyasi partilerin de DPS’in Bulgaristan demokrasisi için vazgeçilmez olduğunu anlayacağını belirtti ve “İktidar ortağı olacağımızı düşünüyorum” ifadesini kullandı. Nursoy, “Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi olmadan Bulgaristan’da demokrasiden, özgürlüklerden, istikrardan bahsedemeyiz” dedi.
Türkiye’de Bulgaristan çifte vatandaşı olan yaklaşık 400 bin kişinin yaşadığını belirten Nursoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz inanıyoruz ki insanımızın desteğiyle Bulgaristan’ın vazgeçilmezi olan bizler, Türk ve Müslüman topluluğu orada hak ettiğimiz o iktidar ortağı olma noktasındaki irademizi bugün bu sandıklarda göstereceğiz.”
“Bizim gücümüz onlar”
Kendisi Türkiye’de doğsa da anne babası Bulgaristan doğumlu olan Sinem Öztürk de ilk defa oy kullandığını söyledi. Öztürk, Türkiye’den verilecek olan oyların Bulgaristan’daki Türklerin oy oranını arttıracağını vurguladı.
Serbest elektrik mühendisi olarak çalışan Enver Osman da 1989 yılında Türkiye’ye geldiğini kaydetti. Osman, Bulgaristan’a sık sık gidip geldiğini belirterek bu seçimlerin Bulgaristan Türkleri için çok önemli olduğunu vurguladı. Şu anda Bulgaristan Türklerinin rahat olduğunu kaydeden Osman, bu durumun değişebileceği endişesini dile getirdi: “Ne kadar serbest olursa olsun, aşırı milliyetçiler var. Onlarla bir münakaşa durumu olabilir.” Osman böyle bir durumun yaşanmaması için Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden seçilecek milletvekillerine önemli bir rol düştüğünü ifade etti.
Fatmiya Hüseyinovska da İzmir’de yaşamakla birlikte her yaz birkaç ayını Bulgaristan’da doğduğu köyde geçirdiğini söyledi. Hüseyinovska, Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin Bulgaristan Türklerinin haklarını koruduğunu söyleyerek, “Bizim gücümüz onlar. Ben ilaç fabrikasında çalıştım 20 yıl. Beni çıkardılar. DPS’ye gittim. DPS döndürdü gene beni işe. Yardımcı oldu” diye konuştu.