Belgeler Washington yönetiminin hem müttefikleri hem de rakipleri üzerinde yürüttüğü istihbarat çalışmalarını ortaya koyarken, ABD’li yetkililer sızıntıların bazı “hassas kaynakları” tehlikeye atmasından ve diplomatik ilişkilere zarar vermesinden endişe ediyor.
Belgelerde yer alan bilgilerden önemli bir kısmının kış aylarında toplanan istihbarat sonrasında şubat ve martta rapor haline getirildiği biliniyor.
Ancak sızıntının boyutu henüz tam olarak tespit edilebilmiş değil.
Pazartesi (10 Nisan) günü konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, daha fazla belgenin ortaya çıkmasını bekleyip beklemedikleri yönünde gelen bir soruya şu şekilde yanıt vermişti: “Hakikat ve sorduğunuz sorunun dürüst cevabı şu: Bilmiyoruz. Ve bu bizim için bir endişe kaynağı mı? Maalesef ki, evet.”
Konuyla ilgili Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Türkiye’nin eski ABD Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, ABD’nin müttefikleri üzerinde yaptığı istihbarat çalışmalarının diğer ülkeler tarafından da yapılıyor olabileceğini söyledi.
İstihbarat çalışmalarının savaşın gidişatını değiştirmek ihtimalinin düşük olduğunu belirten Loğoğlu, “Böyle bir ortamda, bu istihbarat çalışmalarını sadece ABD değil, Rusya da Almanya da bütün ülkeler yapar. Tahminim Türkiye de yapar. Amerikalılar baskın çünkü, birikim ve teknoloji bakımından öndeler. Ukrayna’yla yakın ilişkileri olduğu için bilgi kaynaklarına erişimleri de daha kolay. Ancak istihbarat çalışmalarının savaşın gidişatını değiştirebileceğini düşünmüyorum” dedi.
Belgeler nasıl ortaya çıktı?
İstihbarat belgelerinin nasıl bakanlık dışına çıkarılarak sosyal medyaya sızdığı henüz netlik kazanmış değil.
İlk olarak ağırlıklı şekilde bilgisayar oyunu oynayanların kullandığı bir sosyal medya platformu olan Discord’da ortaya çıkan belgelerin birkaç ay önce paylaşılmaya başlandığı düşünülüyor.
Belgelerin çıkış noktası ise Discord’da Ukrayna’daki savaşın tartışıldığı bir sohbet odası. Sohbet odasının katılımcılarından birine göre, Ukrayna savaşıyla ilgili tartışmalar devam ederken kullanıcılardan biri, belgelerin fotoğraflarını grupta paylaşmaya başlıyor.
Belgeler birkaç hafta öncesine kadar kimse tarafından fark edilmezken, sosyal medyada dolaşmaya başlamasıyla birlikte büyük medya kuruluşlarının dikkatini çekiyor ve ABD Adalet Bakanlığı konuyla ilgili soruşturma başlatıyor.
Araştırmacı gazetecilik platformu Bellingcat’in incelemesine göre ilk olarak “Thug Shaker Central” isimli sohbet odasında paylaşılan belgeler daha sonra buradan Discord’daki “WowMao” isimli bir odaya taşındı. Belgeler, bu odada paylaşılmasının ardından hızlı bir şekilde diğer sosyal medya platformlarına yayıldı.
Belgelerin ilk kez paylaşıldığı sohbet odasında bulunan 18 yaşında bir kullanıcı, AP’ye yaptığı açıklamada belgelerin ilk kez kullanıcı adı “the O.G” olan bir kişi tarafından paylaşıldığını söyledi. Aynı kullanıcı, belgeleri paylaşan kişinin ideolojik ve siyasi bir amaçtan çok, gruptaki diğer kişileri etkilemek ister görüntüde olduğunu belirtti.
Sızan belgeler ne kadar önemli?
Sosyal medyaya sızan istihbarat belgeleri, çıktısı alınmış gizli belgelerin bir odada çekilen fotoğraflarından ibaret. Fotoğraflarda yer alan ofis araç gereçleri gibi rutin detaylar, belgelerin aynı odada fotoğraflandığını gösteriyor.
Sızan birçok belgenin aralarında ABD Genelkurmay Başkanı Milley’nin de olduğu üst düzey Pentagon liderliği için hazırlanan raporlar olduğunu düşünülüyor. Belgelerde NSA, CIA ve DIA gibi güvenlik kurumlarının ilgili olaylarla ilgili değerlendirmeleri de yer alıyor.
Birçoğu “gizli” ibareli olan belgelerin bazılarında “NOFORN” damgası bulunuyor. Bu damga, belgenin yabancı ülkelerle paylaşılamayacağı anlamına geliyor. Bunun dışında, sızan belgeler içinde ABD’nin yakın müttefikleriyle paylaşılabilecek statüde olanlar da var, en yüksek önem statüsündeki “çok gizli” damgalı belgeler de.
Sızan Pentagon belgelerinden neler öğrendik?
Pentagon’dan sızan gizli istihbarat belgelerinin önemli bir bölümü ABD’nin Ukrayna’daki savaşla ilgili değerlendirmelerini kapsıyor. Ancak belgelerde ABD’nin müttefikleriyle ilgili bilgiler de yer alıyor.
Sızan raporlarda yer alan bilgilerin önemli bir çoğunluğunun “sinyal istihbaratı” adı verilen dinleme ve elektronik cihazlara sızma yöntemiyle toplandığı biliniyor.
Belgelerde yer alan ABD istihbarat değerlendirmelerinden bazıları şu şekilde:
- Ortaya çıkan bir belge Ukrayna’nın hava savunma eksikliğine ve füze stoklarının tükenebileceğine dikkat çekiyor. Belgelerin birinde BUK füze sistemi mühimaatının nisan ortasına kadar, diğerinde ise S-300 füzelerinin ise 2 Mayıs’a kadar bitebileceği belirtiliyor.
- Belgeler, ABD istihbaratının Rus ordusunun içine sızdığını ve Ukrayna’yı yaklaşan saldırılara karşı uyardığını gösteriyor. Belgelerde Rus askeri istihbaratı GRU ve paralı asker grubu Wagner’in iç planlamalarına ilişkin bilgiler de yer alıyor.
- Ortaya çıkan raporlardan birinde Rus siyasi elitlerinin Putin’in liderliğini ve savaşın gidişatını sorgulaması durumunda, Rus liderin nükleer silah kullanımına onay verebileceği değerlendirmesi yapılıyor.
- Sızan belgeler ABD istihbaratının sadece Moskova’yı değil Kiev’i de mercek altına aldığını ortaya koyuyor. Belgelerde, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin dinlendiği belirtiliyor ve Zelenski’nin şubatta Rusya’nın Rostov bölgesindeki askeri sevkiyat konumlarını vurma planından bahsediliyor. Kiev yönetiminden bir kaynağa göreyse, ABD’nin Zelenski’yi dinlemesi “sürpriz değil”.
- Pentagon’da sızan belgelere göre, ABD yönetimi Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin ölme ihtimalini de masaya yatırmış. Böyle bir senaryoda, Avrupa’dan Ukrayna’ya silah akışını durdurabileceği ancak bir başka “yüksek profilli Ukrayna liderinin” de yerel ve uluslararası destek toplayabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
- 17 Şubat tarihli bir belge, Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin Rusya’ya gönderilmek üzere 40 bin roket üretimi için talimat verdiğini öne sürüyor. Raporda Sisi’nin ilgili bakanlıktan, Batı’yla sorun yaşamamak için üretimin gizli yapılmasını istediği belirtiliyor.
- Sızan belgelerden birinde, yapılan elektronik dinlemeler sonucunda Rus istihbarat servisi FSB ile Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratının ABD ve Birleşik Krallık’a karşı birlikte çalışmak için anlaştıkları bilgisi yer alıyor. Mart ayında hazırlanan raporda, bilgiye bir FSB ajanının dinlenmesi sonucundan erişildiği ifade ediliyor. BAE hükümeti bu iddianın doğru olmadığı yönünde bir açıklama yaptı.
- Belgeler, ABD’nin Ukrayna’ya yardım etmek için ileri seviye uydu görüntüleme sistemini de içeren yeni bir gözetleme teknolojisi kullandığını ortaya koyuyor.
- Sızan belgelerden birinde Wagner yetkililerinin, şubatta Mali ve Ukrayna’da kullanılmak üzere silah almak için Türkiye’ye geldiklerini ve burada görüşmeler yaptıkları belirtiliyor. Raporda, Türkiye hükümetinin konudan haberdar olup olmadığı ve silah satışının gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgili bir bilgi bulunmuyor.
- ABD’nin en yakın müttefiklerinden Güney Kore ile yaşadığı anlaşmazlık da belgelerde yer alıyor. Sızan belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla, Seul yönetimi Moskova’nın tepkisini çekmemek için ABD’nin Ukrayna’ya silah gönderilmesi talebine direniyor. Güney Kore hükümeti, ilgili belgelerin doğru olmadığı yönünde bir açıklama yaptı.
- Sızan belgelerde ismi geçen bir diğer ülke ise İsrail. Bir istihbarat raporuna göre Mossad, İsrail’de Netanyahu hükümetine karşı gerçekleşen yargı reformu gösterilerini destekliyor ve ajanlarını bu yönde cesaretlendiriyor. Netanyahu hükümeti rapordaki bilgileri yalanlayan bir açıklama yaptı.
Pentagon belgelerini kim sızdırdı?
Pentagon’dan sızdırılan istihbarat belgelerini kimin, ne için sızdırdığına ilişkin kamuoyuna açıklanan bir ipucu henüz bulunmuyor.
İlk etapta Moskova yönetimi “olağan şüpheli” konumunda olsa da, sızan belgelerde hem Rusya hem de Ukrayna’nın askeri zaafiyetlerine ilişkin detayların yer alması Rusya seçeneğini devre dışı bırakıyor.
Amerikan basınına konuşan ABD’li eski istihbarat yetkilileri, sızıntının arkasındaki motivasyonun siyasi olmayabileceğine dikkat çekiyor. Ancak hem sızıntının kaynağı hem de motivasyonu soruşturmanın ilerlemesiyle anlaşılabilecek.
Soruşturmayla ilgili en büyük zorluklardan biri de yüzlerce hükümet yetkilisinin söz konusu belgelere erişim yetkisine sahip olması. Pentagon’un sızıntıların ardından konuyla ilgili adım atarak, üst düzey liderlere brifing verilen toplantılara katılımı sınırladığı belirtiliyor.
FBI ve Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasında belgelere erişim izni olan tüm yetkililerden bir liste oluşturulması ve daha sonra bu listenin daraltılarak ilerlenmesi bekleniyor.
Uzmanlar ayrıca belgelerin fotoğraflarının çekilerek paylaşılmasının IP adresi ve fotoğraflarda yer alan tarih damgası bazlı incelemeleri kolaylaştırabileceğini belirtiyor.
Yararlanılan kaynaklar: The Washington Post, CNN, AP, BBC, Time, The New York Times, Kyiv Post, RT
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***