Avusturya’dan ABD’ye iade edilen Sezgin Baran Korkmaz hakkında da 225 yıl hapis cezasının istendiği davada dün, Utah eyaletinin Salt Lake City Mahkemesi’nde yapılan karar duruşmasında Lev Arslan Dermen 40 yıl, Jacob Kingston 18 yıl Isaiah Kingston 12 yıl, Rachel Kingston 7 yıl, Sally Kingston 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Salt Lake City Mahkemesi’nde görülen karar davasında, SBK dışındaki sanıkların tamamının görülen davada itirafçı olmalarına rağmen ağır hapis cezalarına çarptırılmaları dikkat çekti. “Kingston Kardeşler Davası” olarak bilinen davada, Biodizel üretimi yaptıkları iddiasıyla teşviklerden yararlanarak Amerikan devletini bir milyar dolandırmakla suçlanan sanıkların, tümü itirafçı olmuşlardı.
Mahkeme belgelerine göre, 40 yıl hapisle cezalandırılan Dermen, ‘2010 yılından 2018 yılına kadar, Jacob ve Isaiah Kingston kardeşler, anneleri Rachel Kingston, Jacob Kingston’ın eşi Sally Kingston ve diğerleriyle birlikte, hileli bir şekilde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlarının karşılığında devletten bir milyar dolarlık haksız teşvik desteği talep etmişti.
Hükümlülerin kurduğu biodizel şirketi olan “Washakie Renewable Energy’ye (“Washakie”) 511 milyon dolardan fazla teşvik ödendi. Suçu Kingston kardeşlerle örgütleyen Dermen, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu birçok önemli isimle, Türkiye’de bir araya gelmiş, Amerikan Vergi Dairesi’nden elde edilen 511 milyon dolarlık teşvikin bir bölümünü, Türkiye’ye aktarmıştı. Korkmaz’ın aracılığıyla ABD devletinden haksız bir şekilde elde edilen teşvik, Türkiye’deki çeşitli yatırımlara yönlendirilmişti.
SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz, ABD’de Utah Federal Mahkemesi’nde Kingston kardeşler ve Lev Aslan Dermen’in yargılandığı davadaki iddianamede yer almıştı.
2020 yılına kadar dava dosyasında tanık olarak yer alan Korkmaz, 2021 yılında hakkında ABD’de açılan federal davada sanık oldu
Avusturya Adalet Bakanlığı, 2022 yılının temmuz ayında Korkmaz’ın ABD’ye iade edilmesine karar verdi. ABD ve Türkiye’nin iade taleplerini değerlendiren yetkililer, suçun işlendiği yerin Utah eyaleti, aklandığı iddia edilen kara paranın da ABD Maliye Bakanlığı’na ait olması nedeniyle tercihini ABD’den yana kullandı.