Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerle ilgili tüm gelişmeler, Rusya ve Ukrayna’da da dikkatle izleniyor. 2022’ye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş damga vurmuştu. Türkiye bu süreçte hem Rusya’ya uygulanan ambargoya katılmadı hem Ukrayna’ya insansız hava aracı satmayı sürdürdü hem de iki ülke arasında arabuluculuk yaptı.
Türkiye, Rusya ve Ukrayna tahılının Karadeniz’den güvenle çıkarılması için varılan tahıl koridoru anlaşmasında da en önemli aktördü.
Rusya’nın Türkiye’ye günlük petrol ihracı Mart ayında 454 bin varili aşarak rekor kırdı, ki bu rakam Mart 2022’de 187 bin varildi. Moskova, Türkiye-Suriye normalleşme sürecinde önemli rol oynuyor.
Rusya haber ajansı TASS’ın aktardığına göre, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başkent Moskova’da bir araya geldiklerini, görüşmede Akkuyu Nükleer Santrali dahil iki ülkenin gündeminde yer alan büyük enerji projelerinin uygulama süreçlerinin ele alındığını söyledi.
Mersin’de inşa edilen santralin açılışı 27 Nisan’da yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Putin’in tören için Türkiye’ye gelebileceğini ya da törene online olarak katılabileceğini söylemişti. Peskov ise bu konuda henüz bir karar alınmadığını söyledi.
Türkiye-Rusya ilişkileri, AKP iktidarının özellikle son döneminde istikrar kazandı. Ancak ilişkiler, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerinin sonuca göre değişebilir.
‘Rus makamları için Erdoğan öngörülebilirlik demek, Kılıçdaroğlu baş ağrısı olacak’
BBC Türkçe’ye konuşan Rusya merkezli düşünce kuruluşu Yeni Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin başkanı (YETAM) Yuriy Mavaşev, “Rus makamları için Erdoğan; öngörülebilirlik, statükoyu sürdürmek demek. Kılıçdaroğlu veya başka bir muhalefet adayı kazanırsa, Kremlin için büyük bir baş ağrısı olacak” diyor.
Yuriy Mavaşev, Rus medyasının Türkiye’de daha çok cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandığını gözlemlediğini söylüyor.
Mavaşev’e göre yurt dışından yayın yapan muhalefet medyası Erdoğan’a karşı olumsuz bir tavır sergiliyor. Devlet medyası ise tam tersine “Türkiye’nin mevcut liderinin zaferini hayal ediyor.”
“Asıl sorun, ne muhalefetin ne de Kremlin’deki yetkililerimizin, Türk vatandaşlarının tercihleri ve görüşleri şöyle dursun, Türkiye veya siyasi sistemi hakkında hiçbir fikrinin olmaması” diyen Mavaşev, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Onlara göre Türkiye’de her şey Rusya’dakiyle hemen hemen aynı. Onlara göre Erdoğan ya Putin kadar iyi ya da Putin kadar kötü.
“Rus gerçekleri temelinde oluşturdukları görüşlerini, Türkiye’ye veya Türkiye’deki siyasi süreçlere empoze etmeye çalışıyorlar.”
‘Putin açıkça Erdoğan dışında başka bir lider tanımak istemiyor’
Yuriy Mavaşev, “Putin açıkça Erdoğan dışında başka bir lider tanımak istemiyor. Bundan yüzde 100 eminim. Onunla daha kolay, daha net” diyor.
Mavaşev’e göre bunun en önemli nedeni, “Erdoğan ile Putin’in aynı dili konuşuyor olması.”
“Putin’in koordinat sisteminde prensipte halk yok. Sadece herkes için her şeye karar veren liderler var. Bu nedenle, ona göre siyaset, bu liderlerin kendi aralarında ne kadar iyi anlaştıklarına bağlı. Bana Trump’ın yaklaşımını hatırlatıyor.”
‘Kılıçdaroğlu, Rusya’da iyi tanınmıyor’
Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz haftalarda Medya Günlüğü’nden Aydın Sezer’e “Rusya ile ilişkilerde dönemsel olmayan, tutarlı politikalara dayanan uzun erimli, istikrarlı bir anlayışı önemsiyorum” demişti.
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri, Rus medyasında olumlu karşılanmıştı.
Mavaşev, Rus makamlarının Kılıçdaroğlu’nu pek tanımadığını, onun arkasında hangi güçlerin olduğunu ve bu güçlerin neyi temsil ettiklerini anlamadıklarını söylüyor.
Kremlin ve Putin’in anlayışına göre, Erdoğan’ın bugünkü Türkiye siyasi arenasındaki en iyi seçenek olduğunu söyleyen Mavaşev, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Mavaşev, Suriye ile ilişkilerin normalleşmesinin seçimlerde Erdoğan’a yardımcı olabileceğini vurgulayarak “Rus makamlarının Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesine yardım etmesinin nedeni de seçimler. Bu, Erdoğan’a seçim hediyesi gibi bir şey” diyor.
Rus uzmanın tüm bunlarla birlikte altını çizdiği bir diğer nokta ise Türkiye’nin Rusya’ya yaptırım uygulamamasına rağmen Ruslara yönelik pek çok kısıtlama uygulaması:
“Ruslar Mir kartlarını kullanamıyor. Ayrıca Türkiye’nin paralel ithalat konusunda sorun çıkarmaya başladığına dair çok sayıda haber var. Dolayısıyla vatandaşlarımız için net olan bir şey var: Erdoğan, Putin ile kişisel olarak birçok konuda hemfikir olsa bile, Rus halkı için bir arkadaş değil.”
‘Ukrayna belli bir cumhurbaşkanı adayına özel olarak odaklanmıyor’
Peki, Ukrayna’nın Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerden beklentileri neler?
BBC Türkçe‘ye konuşan Atlantik Konseyi’nden Ukrayna dış politikası uzmanı Yevgeniya Gaber, “Ukrayna, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mevcut hükümetinden destek aldı. Kırım dahil toprak bütünlüğü konusundaki çok güçlü duruş, diplomatik görüşmelerin kolaylaştırılması, tahıl anlaşması, esir takası, verilen askeri destek, Bayraktar İHA’ları ve diğer mühimmat… Bunlar Ukrayna’da çok ama çok takdir edildi” diyor ve ekliyor:
“Ancak Ukrayna, gerekirse Türkiye’nin yeni hükümetiyle çalışmaktan da mutluluk duyacaktır.”
Yevgeniya Gaber, Rus medyasında iki ana eğilimin dikkat çektiğini söylüyor: Putin ile Erdoğan arasındaki güçlü kişisel bağlar üzerinden Rusya’nın Erdoğan’a verdiği destek ve Rusya hükümetinin Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi ihtimaline karşı şimdiden ‘Buna Ukrayna’ya verilen destek neden oldu’ söylemi geliştirmesi.
Gaber, “Her iki eğilim de bize Rusya’nın asıl amacının Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde sorun yaratmak ve tabii ki Türkiye’yi Batı ittifakından, yani NATO, AB ve ABD’den koparmak olduğunu gösteriyor” diyor.
Türkiye ile Rusya arasında yakın bir ekonomik işbirliği olduğunun altını çizen Gaber’e göre, Kremlin Türkiye’nin AB ve NATO ile ilişkilerini baltalamaya çalışıyor ve Batı yanlısı bir Türkiye’den hoşlanmayacağını açıkça ortaya koyuyor.
Gaber, Ukrayna’nın Türkiye’de belli bir cumhurbaşkanı adayına özel olarak odaklanmadığını söylüyor. Buna neden olarak ise Türkiye’nin “kurumsallaşmış, tarihsel ve geleneksel olarak dostane ilişkilerde güvenilen bir devlet” olmasını gösteriyor.
Türkiye’deki seçimlerin Ukrayna’da bir spekülasyon konusu olmadığını belirten Gaber, Kılıçdaroğlu için ise şu yorumu yapıyor:
“Rus medyası onu çoğu zaman Batı destekli aday olarak tasvir ediyor. Bugünlerde Rusya’da ABD’nin Kılıçdaroğlu’nu nasıl desteklediğine dair haberlerde artış olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Rusya’da onun için ‘Türkiye için en iyi seçenek değil’ algısı var.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***