Hicran CENGİZ
Artı Gerçek – Pınar Selek 25 yıldır süren adalet mücadelesinde tekrar yargılandı. Hakkında 4 kez verilen beraat kararına rağmen yeniden yargılanma sürecinin beşincisi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Mahkeme hayati, kırmızı bülten ve gıyabi tutuklama kararı verdi, Fransa’da denk bir mahkemede dinlenmesi talebini reddetti.
Duruşmaya Fransa Barosu’ndan avukatlar ve Fransız gazetecilerde katıldı. Dava öncesi yapılmak istenen basın açıklaması “kaymakamlık kararı” gerekçe gösterilerek engellendi. 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi beklenen dava salonu yetersiz olması üzerine 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Buna rağmen izleyicilerinin birçoğu ve bazı gazeteciler salona alınmadı.
Dava başlangıcında mahkeme heyeti tarafından belirtilen “Dava prosedür gereği görülüyor, Selek’in ifadesi beklenecek” ifadesi dikkat çekti. Dava avukatları ise davanın akamete uğratılmaması gerektiği vurgulayarak, “Bu sefer kesin beraat istiyoruz” dediler.
‘BERAAT KARARI BEKLİYORUZ’
Duruşmanın Pınar Selek’in ifadesi alınmadan yürütülemeyeceğini söyleyen Avukat Akın Atalay şöyle konuştu:
“Biz şunu umut ediyoruz. Daha önce 4 kere beraat kararı vermiş mahkemenin bir kez daha beraat kararında itiraz etmesini, yeni bir beraat kararı vererek bunu gerçekleştirmesini bekliyoruz. Dosya ya usulden ya da esastan bozularak mahkemeye iade edilmiş. Ortada olabilecek en ağır suç iddialarından biri var. Bu konu aydınlığa kavuşsun diye Cumhuriyet Savcılığı elindeki deliller ile bir iddianame hazırlıyor ve konuyu mahkemeye getiriyor. Mahkeme patlamanın nedenini çözüyor, kimlerin gerçekleştirdiğini çözüyor.”
Atalay mahkeme heyetinin baskı altında olduğunu şu cümleler ile vurguladı:
“Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış durumlar sonucu verebilir. Mahkeme bütün delillerle doğrudan temas ediyor. Tanıkları, sanıkları dinliyor, onların samimiyetine bakıyor. Yani duruşmada delillerle yüz yüze kalarak vicdani kanaat sahibi oluyor.”
GIYABİ TUTUKLAMA KARARI
Avukat Atalay, Pınar Selek’in ifadesinin alınabilmesi için kırmızı bültenle aranma ve tutuklama kararına tepki göstererek buna gerek olmadığını savundu. Mısır çarşısı patlamasına ilişkin işkence altında verdiği ifadesinde ‘Pınar Selek ile beraber yaptık’ diyen Abdülmecit Öztürk’ün beraat kararının temyiz edilmemesi ancak Pınar Selek’in hakkında müebbet hapis istenmesine tepki gösterdi.
Mahkeme Heyeti, Pınar Selek hakkındaki kırmızı bülten talebinde bulundu ve gıyabi tutuklama kararı verdi. Fransa’da denk bir mahkemede dinlenmesi talebini reddetti. Fransa ile yazışmalar olursa tarafların UYAP üzerinden haberdar olacağını söyledi. Fransa ile yazışma olursa sonucuna göre taraflara bilgi verileceğini belirterek duruşmayı 29 Eylül 2023’e ertelendi.
NE OLMUŞTU?
9 Temmuz 1998 günü İstanbul’da, tarihi Mısır Çarşısı’nın girişindeki bir yiyecek büfesinde meydana gelen patlamada yüzü aşkın kişi yaralandı, 7 kişi öldü. Olayın ardından terör soruşturması başlatıldı.
Selek, patlamadan iki gün sonra, PKK terör örgütüne üye olmakla suçlamasıyla 11 Temmuz’da terörle mücadele şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri Başsavcılığı talimatıyla yedi gün gözaltında tutuldu. Yedi gün süren gözaltında işkence gördüğü yargı sürecinde ortaya çıktı. Selek gözaltı boyunca avukatları ile görüştürülmediği hukuki yardımdan yoksun bırakıldı.
Sorgulama boyunca patlama ile ilgili hiçbir suçlama yöneltilmedi. Olaya ilişkin uzmanlar patlamanın bombayla ilgisi olmadığını belirtti. Buna rağmen Selek hakkına 28 Temmuz 1998’de örgüt üyeliği suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Davada yargılamasında öne çıkan bir isim Baran Öztürk oldu. Öztürk’ün ifadesinde yer verdiği 21 kişi hakkında yakalama kararı çıkarken eylemlerin talimatını Selek’ten aldıklarını öne sürdü. Yakalanan 21 kişiden biri Abdülmecit Öztürk, bombalı eylemi Selek’le birlikte planladıklarını ve Mısır Çarşısı’na bomba koyduklarını ifade etti. Davanın seyrini açığa kavuşturan bilgilerden biri, Selek’in atölyesinde bulunduğu iddia edilen bomba malzemelerine ilişkindi. Bu malzemelerin atölye aramasından 22 saat önce emniyette hazır olduğuna ilişkin tutanak düzenlendiği ortaya çıktı.
Olay savcılık aşamasına taşındığında Öztürk, ilk ifadesini Pınar Selek’i tanımadığı ifade etti. İfadesini işkence altında verdiğini polis zoruyla imzalattırıldığını söyledi.
Selek hakkında polis zoruyla verdiği ifadeler üzerinden yeni bir dava açıldı. Bu dava Mısır Çarşısı patlaması davasıyla birleştirildi. Selek, Mısır Çarşısı patlaması nedeniyle yargılanacağını cezaevindeki televizyondan öğrendi.
çelişkili bilirkişi raporlar ve ifadeler üzerinde 2006 yılında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, davada karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Fakat savcılığın kararı temyiz etmesiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesi de davanın karara bağlaması gerekçesiyle kararı bozdu.
Yeniden yargılama sonucu 2008’de beraat kararı verildi. Savcının Abdülmecit Öztürk hakkındaki beraat kararına itiraz etmemesi dikkat çekerken Selek hakkındaki beraat kararını bozulmuş oldu. Yargıtay, Selek’in, Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmesi gerektiğini de belirtti.
Dosyanın Genel Kurul’a geldikten sonra oy çokluğuyla başsavcılığın itirazını reddi üzerine Selek, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmaya başladı.
Pınar Selek bugün beşinci kez yargılanacak
Pınar Selek’in adı çalıştığı üniversitenin kampüsüne verildi
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***