YORUM | HASAN CÜCÜK
Herkesin sustuğu dönemde ‘terör örgütüyle’(!) tek başına cengaverce mücadele eden Fenerbahçe, çok aşırı efor sarf etmenin bedelini 2014’ten beri şampiyonluğa hasret kalarak ödüyor. Ülkenin tüm kaleleri tek tek düşerken, tek düşmeyen cephe Fenerbahçe idi. Aziz Yıldırım’ın önderliğinde ‘sürülmedik tarla bırakmayan’ pardon yanlış yazdım doğrusu, ’17 takıma ve malum örgüte karşı bileği bükülmeyen’ Fenerbahçe, ilerleyen yıllarda dahili ve harici düşmanların tam saha presiyle maalesef arzu edilen şampiyonluğa bir türlü ulaşamadı. Sorun değil. Fenerbahçe tıpkı Barcelona gibi ‘bir kulüpten çok ötesi’ olarak ülke tarihinde yerini aldı. Mevzu vatan ise şampiyonluk teferruattır.
Fenerbahçe ile ülkenin kaderinin aynı olduğu söylenir. Bir nevi tavuk–yumurta versiyonu gibi tekrar edilir, ‘Fenerbahçe düzelmeden Türkiye düzelmez’ veya ‘Türkiye düzelmeden Fenerbahçe düzelmez.’ Her iki yorum da haklı ve doğru. Ülkede kaos ve belirsizlik hakim olduğunda Fenerbahçe de payına düşeni alıyor. Veya kaostaki rolünü oynuyor. Tıpkı ülkeyi yönetenler gibi, Fenerbahçe de asla hata yapmaz. Bir nevi hatasızdır. Hatasız kul olmaz ama devletimiz ve Fenerbahçe olur.
Türkiye’de o dört harfli lanet kelimeyi bir Recep Tayyip Erdoğan bir de Fenerbahçe dilinden düşürmüyor. Yargıyı ele geçiren ‘çete’, Erdoğan’a 17/25 Aralık, Fenerbahçe’ye 3 Temmuz’da yargı yoluyla darbe girişiminde bulundu. Örgüt, önce Türkiye’nin en köklü kulübünü ele geçirmek için şike kumpasını vurdu. Ardından hedef büyütüp, aynı taktiği hükümete karşı uyguladı. Zaten Fenerbahçe direnmemiş olsa, hükümet çoktan havlu atardı. Allah’tan Fenerbahçe var. Yoksa ne olur ülkenin hali!
Fenerbahçe feraseti bir başkadır. Düşünün daha Erdoğan bile ‘örgütün’ varlığına uyanmadan Fenerbahçe uyanmıştı. Bırakın uyanmayı, 3 Temmuz’da Erdoğan bile örgütle aynı düşünüp, Fenerbahçe’ye ‘şikeci’ deme gafletinde bulundu. Yetmezmiş gibi Aziz Yıldırım’ı hapsetti. Hoş kulübün başına sadık bir adamını geçirme teşebbüsünde bulunmuş olsa da ilerde ‘örgüte’ karşı Fenerbahçe ile omuz omuza mücadele edeceği için o kadarcık kusuru görmezden gelindi.
Dahili düşmanı(!) Erdoğan–Fenerbahçe işbirliği saf dışı bıraktı ama harici düşman iki yılını çaldı. Örgütün, propagandasına kanan UEFA ve CAS zaten içlerinde var olan Fenerbahçe ve Türkiye düşmanlığıyla hareket edip, iki yıl Avrupa kupalarından men cezası verdi. Hem içerde hem de dışarıda yükselen Fenerbahçe elbirliğiyle durduruldu. Gücü azaldı. Ancak asla yıkılmadı. Pes etmedi. İçerde şampiyonluklara ambargo koyacak bir Fenerbahçe, Avrupa’da kurulu düzenin yıkılmasının mimarı olacaktı. Bunu ne Barcelona ne Real Madrid ne İngilizler ne İtalyanlar ne de Almanlar isterdi. Ne kadar da çok düşmanı varmış canım Fenerbahçe’nin.
Canını dişine takıp ülkenin aydınlık geleceği için mücadele eden bir kulübe ‘Neden 9 yıldır şampiyon olamıyorsunuz’ diye sormak en hafif ifadeyle densizliktir. ‘Biz ülke diyoruz, siz şampiyonluk’ dese haksız mı? Bence haklı. Zaten Fenerbahçe’nin haksız olması mümkün mü? Her ne kadar ‘örgüt’ çökertilmiş olsa da bazı ‘kriptolar’ işbaşındalar. Fenerbahçe’yi doğramaya devam ediyorlar. Yoksa mümkün mü Galatasaray ve Beşiktaş, Kadıköy’de maç kazanacak? Yok canım daha neler. Kadıköy, derbilerde Fenerbahçe’ye deplasman olacak? Ya bırakın güldürmeyin insanı. Beraberliğe bayram edenler, galip geliyorsa ve siz bunu saha içi mücadeleyle izah ediyorsanız siz de ‘kriptosunuz.’ Hem de en önde gideni.
Varsın bir yıl daha kupasız geçsin. Alınan iki düzine oyuncuya rağmen başarı gelmesin. Tecrübe abidesi(!) ak saçlı hoca, yetersiz kalsın. Hiç önemi yok. Ya ülke kardeşim, Fenerbahçe ülke diyor siz şampiyonluk. Alın sizin olsun kupanız. Unutmayın ülke elden giderse ne şampiyonluk kalır ne de futbol. Yok sahasında 2-0’dan nasıl 3-3 berabere kalırmış. Galatasaray’ın puan kaybettiği hafta fırsatı nasıl tepermiş. Derbi kazanmadan şampiyonluk olmazmış. Geçin bunları. Büyük resme odaklanın. Ülkeye sahip çıkın! Bir daha da Fenerbahçe’ye laf söylemeyin.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***