YORUM | ORHAN ÖZCAN
Dünya, son dönemde yaşadığı bunca sıkıntıdan, çatışmadan sonra başta ekonomi, ticaret olmak üzere uzun bir süredir devam eden küreselleşmeden uzaklaşmaya başlıyor. Son zamanlarda pek çok makalede, bilimsel çalışmalarda küreselleşmeden uzaklaşma olgusu üzerinde duruluyor.
Son dönem küreselleşmenin dünyanın şimdiye kadar gördüğünden daha fazla zenginlik ürettiği, önemli bir zenginleşme sağladığı kesin. Ama aslında bu zenginlik, zenginin daha da zengin olduğu bir zenginlikti. Bu genel zenginleşmeden herkes payını aldı belki ama, zenginin aldığı pay göreceli olarak diğer kesimlerden daha fazlaydı.
Ancak dünyada hiç bitmeyen felaketler dizisi, iklim felaketleri, enerji fiyatları kaosu, açlık, salgın hastalıklar, enflasyon, siyasi istikrarsızlıklar ve giderek artan ekonomik eşitsizlikler, en son yaşanan Covid 19 salgını, giderek artan ABD-Çin gerilimi ve en son Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile dünyada yeni fay hatlarının oluşmaya başladığını gözlemliyoruz ve “küreselleşme çağının sonuna mı geldik?” sorusunu soruyoruz.
Evet, bu soru doğru bir soru ve dünyanın en önemli ekonomi zirvelerinden olan, Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki ana teması “Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği” idi.
Davos’taki bu önemli forum, genelde dünya liderlerinin bizzat katıldığı, katkı sunduğu bir forumdu, ancak bu yıl G-7 liderlerinden sadece Almanya’dan Olaf Scholz katıldı. Bu durum bile belki küresel olarak milliyetçiliğin güçlendiğinin, küreselleşmeden uzaklaşıldığının bir göstergesiydi.
2008 ekonomik krizi, Brexit, ticaret savaşları, dünya çapında demokratik gerileme, Covid 19 ile değişen ticaret dengeleri ve halen devam eden savaşla küreselleşmeden hızla uzaklaşmanın ayak seslerini duymaya başlıyoruz.
ABD’de dev bir çip fabrikasının kurulması, Trump zamanında başlayan ticaret savaşının, Biden yönetimi zamanında hızlanması ve bu çip fabrikasının bizzat Biden tarafında devreye sokulması, ABD’nin yarı iletken üretimin üssü olma yolunda ilerlemesi, dünya çapında eski dönem korumacı ticaret politikalarına geçiş sinyalleri veriyor.
Bu arada Almanya’nın yenilenebilir enerji ve hidrojen enerjisine yönelik yoğun yatırımları devreye sokması, tedarik zincirlerinin hızlı bir şekilde daha bölgesel ve yerel hale gelmeye başlaması, son dönemde Rus borsasında Çin yuanı ile yapılan işlem hacimlerinin dolar işlem hacimlerinin üstüne çıkması, küreselleşmeden uzaklaşmanın önemli sinyalleri gibi.
Eski dönem kurumsal karlar, ticaret hacimleri ile doğrudan ilgiliyken, yeni dönemde daha çok ulusal güvenlik kaygılarının ön plana çıktığını gözlemliyoruz.
Artık eski normale, küreselleşmiş dünyaya bir daha kolay kolay dönülemeyeceği konusunda genel bir kanı giderek yaygınlaşmaya başlıyor gibi. Belki de önümüzdeki dönemde çok alıştığımız küresel yapıdan hızla uzaklaşarak, etkin bölgesel, ülkesel yapıların kurulmasına şahitlik edeceğiz.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***