– Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 14 Mayıs seçimleri öncesinde “Türkiye’ye yabancı yatırım getireceği” ve “İstanbul’da yeni bir finansal ekosistem oluşturacağı” iddiasıyla bugün açılışını gerçekleştirdiği İstanbul Finans Merkezi, ekonomistler arasında sorgulanmaya devam ediyor. Genç İşsizler Platformu Kurucusu iktisatçı ve uluslararası finans uzmanı Dr. Murat Kubilay, Türkiye’nin finans merkezi olmanın ilk koşulu olan “sermaye sahibi” olmayı yerine getiremediğini ve yabancı kurumları İstanbul’a çekme cazibesine sahip olmadığını vurgulayarak, “İstanbul Finans Merkezi’nin sadece inşaat anlamına geldiğini” belirtti.
Kubilay, “Diğer her konuda olduğu gibi inşaat; yani lüks konut, ofis, AVM ve otel projesinden ibaret. Tabii İstanbul’un depreme dair zayıflığı da gittikçe artmış olacak. Ülkenin sınırlı döviz kaynağı bu hatalı ve başarısız proje ile heba ediliyor” ifadelerini kullanarak, “Hepsi bu mu? Maalesef değil; bu ülkede binlerce üniversite öğrencisi barınma sorunu çekiyor, kiralar aldı başını gitti. Depremzedelere hala yeterli imkanlar sağlanamadı. İktidarın tercihi ise bu oldu. Yani halk değil rant; bir kez daha kalkınma değil, yandaşlara hizmet!” dedi.
Erdoğan’ın merkezin açılışını gerçekleştirdiği sırada bir dizi paylaşımda bulunan Kubilay, şu yorumları yaptı:
‘SADECE İNŞAAT ANLAMINA GELİYOR’
1- Erdoğan hakim olmadığı konuda hatalı bilgiler içeren aşağıdaki konuşmayı yaparken, bizzat uluslararası finans uzmanı olarak, İstanbul Finans Merkezi’nin ne kadar yanlış bir proje olduğunu ve sadece inşaat anlamına geldiğini açıklayayım.
‘SWAP ÇIRPINIŞLARINDAN HERKES HABERDAR’
2- Finans merkezi olmanın ilk koşulu, tıpkı banka kurarken olduğu gibi, sermaye sahibi olmaktır. Türkiye’de dış borç 459 milyar dolar ile rekor düzeyde. Ötesi Merkez Bankası’nın diğer ülkelerle swap yapabilmek için çırpınışlarından ve rezervlerinin halinden herkes haberdar.
‘ELDE DÖVİZ YOK’
3- Yani elde döviz yok. Peki itibar var mı, izaha gerek yok, o bu iktidarda hiç yok. Türkiye’nin ve İstanbul’un tarihsel olarak finansal merkez olma geçmişi de bulunmuyor. New York’u iten ABD ekonomisinin büyüklüğü idi, Londra’yı ise uluslararası ticaret, yani sömürgeler.
‘İSLAMİ MERKEZ RAĞBET GÖRMEDİ’
4- Tabii projeye başlandıktan sonra bu gerçeklerle yüzleştiler ve İslami finans merkezi olacağız dediler. Bu da mümkün değil. İktidarın çok sayıda teşvikine rağmen İslami usullere uygun katılım bankacılığının rolü %8’e ancak ulaştı. Yani toplumda rağbet görmüyor.
5- Zaten bu alandaki merkezler de belli. Bahreyn’in başkenti Manama ve Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur var. Bir de uluslararası finanstaki konumundan ötürü Londra. Özetle, İslami finans merkezi de olamayız. Peki böyle bir projeye gerek var mı?
‘YEDİ ÖZEL BANKANIN ZATEN DEVASA BİNALARI VAR’
6- Türkiye’nin en büyük 7 özel bankasının İstanbul’da kendilerine ait devasa modern binaları zaten var. İstanbul’un Avrupa yakasındaki Büyükdere Caddesi zaten fiilen ulusal merkezimiz. Hatta Borsa İstanbul da burada ve dev tesise sahip.
‘SADECE ÜÇ BÜYÜK KAMU BANKASI İLE DEVLET KURUMLARI OLACAK’
7- Ayrıca Ümraniye çevresinde de benzer kurum merkezleri bulunuyor. Burada sadece 3 büyük kamu bankası ile idari bir kararla İstanbul’a taşınacak olan TCMB, BDDK ve SPK olacak. Peki yabancı finans kurumları gelmez mi?
‘SPK’NİN BORSA MANİPÜLASYONUNU KİMSE UNUTMADI’
8- Bunun için öncelikle güçlü bir hukuk sistemi olması ve kuralların uygulanabilmesi şart. Birkaç ay önceki SPK’nın izlediği borsa manipülasyonunu kimse unutmamıştır. Ayrıca nitelikli insan kaynağı gücü de şart. Fakat gençler ülkeden kaçıyor ve eğitim kurumları gittikçe çürüyor.
‘DUBAİ’NİN ÇOK GERİSİNDE KALDIK’
9- Yani yabancı kurumların buraya gelmeleri için bir cazibe yok. Deprem riski, yoğun trafik, bozuk kentleşme gibi problemler de var. Yabancı kadın çalışanlarla LGBTİ bireylerin Türkiye’de yaşadığı baskılar da aşikar. Dubai’nin çok gerisinde kaldık. Devam edelim.
‘İTİBARDAKİ KAYIP BÜYÜK’
10- Ya finans dışı yabancı şirketler? Türkiye uzun süredir Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar’daki lider konumunu yitirdi. İtibardaki kayıp büyük. Ekonomik buhrandan ötürü iç pazar da yabancıları cezbetmiyor. Haliyle çok uluslu şirketler İstanbul’a gelmeyi planlamıyor.
‘SINIRLI DÖVİZ KAYNAĞI HEBA EDİLİYOR’
11- Öyleyse bu proje tam olarak nedir? Diğer her konuda olduğu gibi inşaat; yani lüks konut, ofis, AVM ve otel projesinden ibaret. Tabii İstanbul’un depreme dair zayıflığı da gittikçe artmış olacak. Ülkenin sınırlı döviz kaynağı bu hatalı ve başarısız proje ile heba ediliyor.
‘DEPREMZEDELER YETERLİ İMKÂN HÂLÂ SAĞLANAMADI’
12- Hepsi bu mu? Maalesef değil; bu ülkede binlerce üniversite öğrencisi barınma sorunu çekiyor, kiralar aldı başını gitti. Depremzedelere hala yeterli imkanlar sağlanamadı. İktidarın tercihi ise bu oldu. Yani halk değil rant; bir kez daha kalkınma değil, yandaşlara hizmet!” (HABER MERKEZİ)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***