İSTANBUL – Dünyadaki uyuşturucu kartellerinin Türkiye’yi bir “rota” olarak kullandığını belirten gazeteci Timur Soykan, bunun nedeninin iktidarın politik tercihi olduğunu söyledi.
Peru’da 28 Mart’ta DP World Limanı’nda narkotik ekiplerinin yaptığı incelemelerde, seramikler arasında gizlenmiş kauçuk kalıplar içinde 2 ton 310 kilo kokain yakalandı. Türkiye, bu durum üzerine uyuşturucu sevkiyatına ilişkin bir kez daha gündeme geldi. Yerel kaynaklar, uyuşturucunun gönderilmek istenen ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Konunun gündeme gelmesi ardından sanal medya hesabından “Türkiye’de 2021’de yani bir yıl boyunca 2.8 ton kokain yakalandı. Bu rekordu” paylaşımı yapan gazeteci Timur Soykan, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
ROTA TÜRKİYE
Uyuşturucu pazarında Türkiye’nin bir “rota” haline gelmesinin nedeninin iktidarın “kara para” politikasından kaynaklandığını belirten Soykan, Avrupa’da 2017 yılından itibaren uyuşturucu kartellerine karşı yapılan operasyonlardan sonra uyuşturucu kartellerinin yönünü Türkiye’ye verdiğini söyledi. İlişkilerin gelişmesiyle birlikte Türkiye’nin kokainde bir “rota” haline geldiğini vurgulayan Soykan, “Latin Amerika’daki uyuşturucu kartellerinin Türkiye’deki yapılarla geliştirdiği ilişki ile Avrupa ve Ortadoğu’ya açılan kokain sevkiyatında Türkiye’yi kullanmaya başladılar” dedi.
PERU OPERASYONU
AKP iktidarının “kara para”ya yönelik attığı adımlarla bu durumun ortaya çıktığının altını çizen Soykan, bu adımlarla birlikte dünya çapındaki mafya gruplarının ülkeye yöneldiğini söyledi. 2020 yılında Kolombiya’da 4,9 ton kokainin yakalanmasının Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Soykan, “Normalde Türkiye’de 3 bine yakın operasyonda yaklaşık 1 buçuk ton ağırlığında kokain yakalanıyordu ama Mersin Limanı’nda Haziran 2021 yılında yakalanan uyuşturucu 1,7 tondu. Bu Türkiye tarihinin en büyük kokain yakalamasıydı. 2022 yılının Ocak ayında ise tek bir seferde 4,9 ton kokain yakalanmıştı. Şimdi de Peru’da 2,3 ton kokainin geldiğini görüyoruz. Bu çok büyük bir sevkiyat. Tüm bu sonuçlar Türkiye’nin kokain rotasına dönüştürüldüğünü bir kez daha gösteriyor” dedi.
‘VARLIK YASASI’NIN ETKİSİ
AKP iktidarının 21 yıllık iktidarında sıcak paraya dayalı bir ekonomi oluşturduğunu ve oluşturulan bu ekonomi düzeninin rant düzeninde önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Soykan, özellikle de Avrupa’dan ve Amerika’dan gelen sıcak paranın kesilmesiyle iktidarın “kara para”ya yönelik hamleler attığını belirtti. Ülkeye giren “kara para” uygulamalarının Meclis’te çıkarılan “Varlık barışı” yasası ile takibinin yapılmadığını ve denetlenemediğini aktaran Soykan, aynı zamanda yargılamama güvencesi verildiğini kaydetti.
‘KARA PARA’ AKIŞI
Bu durumun en temel politik reaksiyon olduğunun altını çizen Soykan, şöyle dedi: “Büyük sevkiyatlar yakalandığında bile organizasyonların deşifre edilmediğini görüyoruz. Bunda devlet içerisindeki kirliliğin çok etkisi var. Bu tarz büyük sevkiyatlar devlet içinde bağlantınız olmadığı sürece yapamayacağımız sevkiyatlar. Bu durum aynı zamanda politik olarak da tercihe dönüşmüş vaziyette. O kirli paranın yarattığı tahribat ve ahlaki çöküş, işte bu kirlenmeyi ortaya koyuyor. Bunun somutta birçok örneği var. Polislerin bulaştığı onun dışında bazı sevkiyatlarda askerlerin de olduğuna dair iddialar var. Zaten ‘varlık barışı’nı duyduğumuzda ortada bir şey kalmıyor. Örneğin; Mersin’de 1,3 kokain yakalandı. Ama operasyona dair soruşturmanın derinleşmediğini gördük. Bu uyuşturucu nereye gidecekti ve kim finanse ediyordu, öğrenemedik. Bu soruşturmaların derinleştirilmemesi, bu organizasyonların çok rahat hareket etmesine neden oluyor. Kayıt dışı parayı çekiyorsunuz, o kayıt dışı parayı bir şekilde ekonomiye sokuyorsunuz.”
YARGI SÜREÇLERİ
Türkiye’de kokain ve metamfetamin gibi uyuşturucunun bir pazara dönüştüğünü vurgulayan Soykan, bundan dolayı ülkede bağımlılığın ciddi anlamda arttığına işaret etti. Bağımlılığın artmasındaki temel nedene ilişkin ise Soykan, şunları belirtti: “Bu engellenebilir ama nasıl engellenebilir? Polisli yöntem bunun için önemli. Polisli operasyonlar, bu organizasyonlar için yapılan hamleler bir şekilde koruyucu, önleyici bir önlem olacaktır. Ama bu operasyonlar yeterli mi? Ciddi bir tartışma konusu. Organizasyonun başında olan kişiler operasyona yönelmiyor. Ortak operasyonlar yapılıyor, kontrollü teslimat bu konuda önemli bir şey. Diyelim Almanya tespit ediyor uyuşturucunun gelişini, Türk istihbaratına haber veriyor, kime gideceğine kadar tespit etmek için ortak hareketler olabiliyor. Ama bunlar çok yetersiz, yargı süreçlerin de bir şekilde kırmızı bülten kararları uygulanmıyor. Yaptırımlar artırılmalı. En önemlisi toplumda tehlikenin boyutunu anlatan bir seferberlik haliyle eğitimi de içeren mücadeleler gerekiyor.”
MA / Ergin Çağlar
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***