Hristiyan toplumunun kutsal yortularından biri olan Paskalya Türkiye’de bu yıl hüzünle kutlanıyor.
Hazreti İsa’nın çarmıha gerildikten sonra üçüncü günde dirilişini simgeleyen kutsal gecede mumlar bu kez umut için yanacak.
Güneydoğu bölgesinde yaşayan Hristiyan depremzedelerin dualarına bu yıl ruhani babaları da ortak olacak.
Antakya ve Tüm Doğu Ortodoks Patriği Yuhanna Yazıcı, yarın Türkiye’ye geliyor.
Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinde 11 ili etkileyen depremde Hristiyan nüfusun bulunduğu Hatay, Mersin, İskenderun gibi kentlerin de yara almasının sonucunda Patrik 10’nuncu Yuhanna Yazıcı, kutsal Paskalya haftasını deprem bölgesindeki cemaati ile beraber geçirecek.
Patrik Yuhanna Yazıcı, Antakya, İskenderun, Mersin, Samandağ, Sarılar, Tokaçlı ve Arsuz’daki kiliselerde ayinlere katılacak.
Patriklik Temsilcisi Peder Pavlos Orduluoğlu, Gerçek Gündem’e Patrik Yuhanna Yazıcı’nın ziyaretini anlattı.
Peder Pavlos, Patrik Yuhhana Yazıcı’nın Antakya’ya ilk ziyareti olduğunu söyleyerek, 2014 yılında İstanbul’a geldiğini ve Ekümenik Patik Bartholomeos’a barış ziyaretinde bulunduğunu hatırlattı.
Peder Pavlos, Patrik Yuhanna Yazıcı’nın ziyareti Antakya Kilisesi’nin kuruluş yıl dönümü olan 29 Haziran’da yapacağını ancak deprem dolayısıyla ziyareti öne çektiğini söyledi.
ENKAZIN ARASINDA PASKALYA MUMLARI YANACAK
Patrik Yuhhana Yazıcı 13-20 Nisan tarihlerinde Türkiye’de olacak ve deprem bölgesindeki cemaatiyle bir araya gelecek. Paskalya sonrasında da ziyaretini sürdürecek olan Patrik Yuhanna Yazıcı, Hatay Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’ne de ziyarette bulunacak.
Ancak patriğin bu ziyaretinde ise en önemli nokta Paskalya ayinini düzenleyeceği adres oldu. Depremde yıkılan Antakya Kilisesi, Paskalya ayinine ev sahipliği yapacak. Peder Pavlos, yıkılan kilisede bir alan oluşturulduğunu ve Patrik Yuhanna Yazıcı tarafından ayinin yönetileceğini söyleyerek “Antakya’mızı yeniden ayağa kaldırmak için bir umut ateşi yakacak” dedi.
Peder Pavlos, ilk kez ziyaret edecek olan patriklerini deprem dolayısıyla gerektiği şekilde karşılayamadıklarını anlattı:
“Molozlar arasında karşılayacağız patriğimizi. Bizim yaralarımızı sarmaya geliyor kendisi. Kendisi bizim babamız. Depremin ilk anlarından itibaren maddi anlamda bize desteği oldu. Şu anda manevi boyutta desteğini sunmak için geliyor.”
Deprem sonrası Antakya Patrikliği’ne bağlı 13 kiliseden 9’u yıkıldı. Peder Pavlos, önceliklerinin halkın toparlanması olduğuna dikkati çekti:
“İlk gündemimiz imar değil. Hatay’ın yeniden o güzel rengarenk ahengi tekrar kavuşturmak istiyoruz. Halkımızı tekrar Antakya’ya yakın yerlere yerleştirmek istiyoruz. O süreçten sonra devletimizin desteği ve patrikhanemizle birlikte kiliselerimizi tekrar ayağa kaldırmaya çalışacağız.”
DEPREM BÖLGESİNDE EN BÜYÜK SORUN: BARINMA
Deprem bölgesinde 2 ayı aşkın süre geçti. Hala en büyük sorun barınma. Peder Pavlos da barınma konusunda ellerinde geldiklerini yaptıklarını söylese de yüksek maliyet canlarını yakıyor:
“Halkımıza iskan sağlayacak projelerle üzerinde çalışıyoruz. Özellikle Antakya’da konteyner ve prefabrik ev projeleri üzerinde çalışıyoruz. Yardım kurumlarının desteklerini bekliyoruz. Maliyeti çok yüksek. 21 metrekarelik bir konteyner için 4 bin 500 dolar talep ediyorlar. Uzun soluklu çözüm değil bu yapılar. Elimizden geldiği kadar maliyeti artırarak prefabrik yapılar olması için uğraşıyoruz. Laki Vingas da bize destek veriyor. Teşekkür ediyoruz kendisine. Konu artık insanlara yemek vermek değil, konu artık insanlara umut vermek ve gelecek vaat etmek. Çok kolay terk edip gitmek, zor olan kalmak.”
Mersin’de kiliseyi deprem boyunca barınma ihtiyacının karşılanması için açan Hristiyan toplumu, artık orada kalan cemaat üyelerini otele yerleştirdi. Peder Pavlos, “Mabed içini bile yatakhaneye dönüştürmüştük. Şimdi 20-25 aile otellerde iskan ediyorlar. Bu da çok büyük bir maliyet bizim için. İlk dönemlerde destek aldık ama şu an kendi imkanlarımızla insanlara yardımcı olamaya çalışıyoruz” diye anlattı.
Gıda konusunda herhangi bir eksiklerinin olmadığını söylüyor Peder Pavlos. Belediyelerin Ramazan dolayısıyla dağıttığı yardım kolileri olduğunu ve kendilerinin bu kolilere takviye yaptığını ekliyor. Ancak altını çizmeden edemiyor. “Yemek vermek çözüm değildir. İnsanlara konut ve iş sağlayıp, Hatay’ı yeniden ayağa kaldırmak gerekiyor” diyor.
EN HÜZÜNLÜ PASKALYA
Çanları susan Antakya’da umudun dirilişi için dualar edilecek bu sene. Acılar hala taze, gözler hala yaşlı. Tutundukları yegane kuvvet ise inançları. Ortodoks toplumu, ruhani babalarıyla birlikte yaralarını sarmak için bir araya gelecek tüm hafta boyunca. Peder Pavlos cemaati için yaptıkları hazırlıkları anlattı:
“Ölen evlatlarımız ölmediler. Onlar ebedi hayata intikal ettiler. Rab İsa Mesih ile buluştular. İçimizde insani boyutta bir burukluk var ama ruhani boyutta bizler ölülerimiz için mutluyuz. Onlar Rabbin kucağındalar.
Eskisi gibi bir kutlama olmayacak. Ayinimizi yine gerektiği gibi yapacağız. Biz dirilişin evlatlarıyız. Umudun evlatlarıyız. Bir gelenek olduğu için kutlamıyoruz. Rabbe yaraşır bir şekilde kutlayacağız.”
ANTAKYA PATRİKHANESİ
Kadim patrikhaneler arasında yer alan Antakya Patrikhanesi, Ortodoks hiyerarşisinden İstanbul ve İskenderiye’den sonra üçüncü sırada yer alıyor.
Hazreti İsa’nın havarileri Petrus ve Pavlus’un Antakya bir cemaat kurmasıyla temeli atılan Antakya Patrikhanesi, depremler ve Haçlı istilalarından sonra önce İstanbul’a ardından bugünkü merkezi Şam’a taşındı.
|
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***